bring me to life

597 72 30
                                    

Tony yazlığa gelince Grant'ın duşa girmesiyle salonda yalnız başına kalmıştı. Bir süre oturduktan sonra aklına gelen fikirle yazlıktan çıktı. Yan yazlığın zilini çaldıktan sonra bir süre evin camlarına bakındı. Bruce'un şu anda evde olmama olasılığı vardı.
"Tony?"
Bruce evin arka bahçesinden geldiğinde Tony'de ona doğru ilerledi ve sarıldılar.
"İki yıldır görüşmedik, Ahmak."
Tony gülerek Bruce'tan ayrıldı ve evin önündeki salıncağa oturdu.
"Meşgul bir insanım Brucie."
Bruce sahte bir şekilde başını salladıktan sonra Tony'yi dürtükleyerek yanına oturdu.
"Sizin oradaki hayat nasıl? Artık haberlere konu da olmuyorsun?"
Tony gözlerini devirerek Bruce'a omzuyla hafifçe vurdu ve gülümsedi.
"İnanamayacaksın ama lisenin popüler çocuğuna yumruk atmış olabilirim."
Bruce gözlüklerinin altından şaşkınca bakakaldığında Tony gözlükleri alıp kendi gözüne taktı.
"Sonra müdür beni psikologa yolladı ve boom."
Bruce gülerek Tony'nin havada salladığı ellerini önünden çekti ve burnunu ovaladı.
"Neden çocuğa yumruk attın ki?"
Tony omuzlarını silkerek salıncağı sallamaya başladı.
"Anneme şu kilit kelimeyi söyledi ve bilirsin, boom."
Bruce ayağını yere basarak sallanan salıncağı durdurdu ve salıncaktan inip çimenlerin üstüne oturdu.
"Evi patlattığım günü unutmayacaksın değil mi?"
Tony kıkırdayarak Bruce'un yanına oturdu ve kahkahaya atmaya başladı.
"Hahah! Adımı bağırarak eve dalışını ve 'Ben... ben...ben san-sanırım evi boom' demeni unutmayacağım."
Tony kahkaha atarken Bruce'da gülmeye başladı ve çimenlerin üstüne uzandı.
"Bazen seninle aynı okula gidebilsek nelerin olacağını merak ediyorum."
Tony'de uzandıktan sonra Bruce'un karnına hafifçe vurdu.
"Muhtemelen Freedy'ye yumruk atmak yerine ödevini ona verirdin."
Bruce kafasını kaşıyarak Tony'den gözlüklerini aldı.
"Belki ama belki diğer adam ortaya çıkardı."
Tony yuvarlanarak Bruce'dan uzağa gitti ve ayağa kalktı.
"Sinir krizi geçirirken korkunç oluyorsun, Brucie."
Bruce oturma poziyonuna geri dönüp başını salladı.
"Boşuna bu kasabada sakin bir hayat sürmüyorum. Her neyse tüm olay bu mu?"
Tony yazlıkta yanan ışığa göz attıktan sonra Bruce'a geri döndü.
"Pepper adında bir kızla tanıştım ve tam senlik bir kız. Senin adını duyunca çıldırdı belki de onun projesinde yardım edebilirsin. Ayrıca son sınıfların popüler grubundan Clint'in sevgilisi ile tanıştım."
Bruce şaşkınca bakakaldığında Tony ellerini saçından gezdirdi.
"Kız askeri okula gidiyormuş ama değişik bir havası vardı. Senin okulundan ne haber?"
Bruce ayağa kalktı ve esneyerek evin kapısına ilerledi.
"Popüler çocuklar falan yok, küçük kasabamızda herkes birbiriyle dost. Gelecek misin?"
Tony yanan lambaya göz atarak başını olumsuz anlamda salladı.
"Arkadaşım yalnız kaldı ama eve gittiğinde bizim için eğlenecek etkinlikleri falan yaz sonra gelir senden alırım."
Tony kendi yazlığına geldiğinde bir süre öylece alt katta gezindi.
"Grant?"
Grant'a seslendiğinde cevap gelmeyince bir süre mutfağın kapısında bekledi. Ocağa makarna için su koyduktan sonra üst kata çıktı.
"Grant düşündüm de makarna yemek ister mi- Ah! Özür dilerim."
Tony kapıyı kapatıp odadan çıktığında bir süre sırtını duvara yaslayıp öylece bekledi. Grant odadan çıktığında utangaç bir gülümseme atarak ona baktı.
"Sanırım makarna ilk gün için ideal."
Tony başını salladığında Grant kahkaha atarak merdivenleri indi.
"Sadece sırtımı gördün Tony. Neden utandın ki?"
Tony rahatlamaya çalışarak ensesini ovdu ve gülümsedi.
"Arkadaşıma uğradım ve bize bir liste yapacak."
Mutfağa girdiklerinde Tony makarnayı suya boşlattı ve tezgaha yaslandı.
"Tüm bu olanlar çok garip."
Grant dolaptan bulduğu tabakları yıkamayı bıraktı ve Tony'ye döndü.
"Nasıl yani?"
Tony kollarını önünde bağlayarak soluklandı.
"Senin hakkında bir şey bilmiyorum ve tanışalı bir ay oldu."
Grant ellerini kenarda duran havluya sildikten sonra Tony'ye tekrar döndü.
"Tanımadığın birisi olmam mı garip?"
Tony mutfağın zeminine bakarak başını salladı. Eğer aklında geçenleri söylemeseydi sonradan olanlardan kurtulamayacakmış gibi hissediyordu.
"Tony insanlar tanışmak için zaman geçirirler. Ayrıca seni o jiletle aynanın karşısında gördüğümden bu yana sana güveniyorum."
Grant kollarını açarak çevresini gösterdi ve mutfağı boydan boya inceledi.
"Seni tanımadan yazlığına gelen aptal benim. O yüzden kendi üzerine gitme."
Tony başını kaldırıp Grant'ın mavi gözlerine bakmaya başladı, içine dolan huzur sayesinde olduğu pozisyonda rahatladı.
"Ayrıca ne demiş umursamadığım bir yazar ; Aşk insanda merak uyandıran değil... Aslına bakarsan bundan sonrasında edebiyat dersinde uyumuştum."
Tony gülerek Grant'ın yanına ilerledi ve yıkadığı tabakları kurulamak için bir bez çıkardı.
"Ünlü bir yazarın sözü değil, klasik bir filmden kesit. Aşk insanda merak uyandıran değil ilk anda güven uyandıran olmalıdır."
Grant dudaklarını büzerek makarnanın altını kapattı ve tabakları masaya yerleştirdi. Tony dolaptan kolaları çıkardıktan sonra masaya oturdu.
"Sanırım konuyu açtığım için asıl şimdi garip oldu."
Grant kolaları doldururken ters bir bakış atarak Tony'nin saçmalayacağı uzun cümleleri yarıda kesti. Tony kızararak önüne konan kola bardağını hızla kafasına dikti ancak boğazına kaçmasıyla kolayı öksürerek tükürmesi bir olmuştu.
"Siktir. Daha yeni banyo yaptım."
Grant üzerine fışkıran kolayla bakışırken Tony öksürerek boğazını tutuyordu. Bir an karşısında oturan Grant'ı yerinde göremeyince çevresine bakındı ama tekrar baktığında Grant sandalyesinde oturmuş ve tişörtüne bakıyordu.
"Özür dilerim."
Tony öksürüğü bittiğinde kendine gelerek makarna tabağını önüne çekti. Grant omzunu silkerek makarnasını yemeye başladığında Tony'de aynısını yaptı.
"Arkadaşın gezecek yerleri ayarladı mı?"
Tony bakışlarını makarnasından çekip kolasını içen Grant'a döndü.
"Akşam gidip alacağım sonrada bir proje için yardım edecek. İstersen sende gel tanışırsınız."
Grant başını olumsuz anlamda sallayarak makarnasını yemeye döndü.
"Siz iki inek projelerinizle takılın bende bulurum yapacak bir şeyler."
Tony kaşlarını kaldırarak masanın üzerindeki peçeteyi Grant'a attı.
"Ah, tabi Bay Benim Planlarım Var."
Grant gözlerini devirerek peçeteyi geri attığında Tony kıkırdayarak makarnasını yemeye devam ediyordu.
"Senin sıkıcı olduğunu biliyordum zaten."
Tony kolasını düzgün bir şekilde içtikten sonra masaya geri bıraktı.
"Biraz daha dalga geçersen kolayı bu sefer yüzüne püskürtürüm."
Grant biten makarna tabağını ileri doğru ittikten sonra arkasına yaslandı.
"Planımız şu olacak Tony. Sen gidip inekleyeceksin ve bende güzel bir uyku çekeceğim."
Tony kendi makarnasını bitirdikten sonra esneyerek ayağa kalktı.
"O zaman bulaşıkları yıkayıp senin şu dahice planını uygulayalım."
Grant tabakları masadan toplayıp bulaşık makinesine doğru ilerledi.
"Bunlar burada dinlenirken sen git ve listemizi al, eğer akşama kalırsan benimle bara gelemezsin."
Tony makineyi açtıktan sonra duraksayarak kafasını kaldırdı.
"Ne demek bara gideceksin?"
Grant tabağını koyduktan sonra Tony'nin tabağını elinden alarak makineye yerleştirdi.
"Gideceğiz. Kızların dans ettiği, kızlarla oynaştığın ve yakışıklı erkeklerin olduğu bir mekan hani."
Tony şaşkınca aynı yerinde dururken Grant onu omzundan tutarak mutfağın kapısına kadar götürdü.
"Eğlenceli olacak ama istersen arkadaşınla inekleyedebilirsin. Ben kızlarla olacağım."
Tony yazlığın koridorunda boş boş kaldığında Grant çoktan üst katın merdivenlerini çıkıyordu.
"Grant gay olduğunu sanıyordum?"
Grant, Tony'nin cılız sesini duyduğunda arkasını dönerek ona göz kırptı.
"Gay olmak demek erkeklerden hoşlanmak demek, kızlarla yiyişmemek değil."
Grant merdivenlerde kaybolduğunda Tony bir süre koridorda dikildi ama Grant'la bara gitme fırsatını kaçırmamak için hırkasını ve sırt çantasını alarak evden çıktı. Bruce'la biraz takıldıktan sonra eve gelip hazırlanır sonra da bara giderlerdi ve böylece Tony sıkıcı bir insan olmadığını kanıtlamış olurdu.

***

Bir Allahın kuluda gelip desin ki ; Kitap iyi yada kötü gidiyor ama tık yok arkadaşlar. Allah rızası için yav. Ses verin azıcık.

Evanescence - Bring Me To Life

07/02/2017 22.06

mind games ¤ stony ✅Where stories live. Discover now