stronger

426 54 16
                                    

"Bu oyunu daha fazla oynamak istemiyorum."
Grant tuttuğu taşı nehrin ucuna fırlatarak Tony'e döndü.
"Ne?"
Tony piknik örtüsünü serdikten sonra ona dönen Grant'a ters ters baktı.
"Hiçbir şey yokmuş gibi davranamazsın. Hayatın normalmiş gibi yapıyorsun."
Tony ağacın yanındaki poşetleri alıp örtünün üzerine bıraktıktan sonra yerden taş toplayan Grant'ın yanına gitti.
"Hayatım normal çünkü, sen arkadaşlarımla tanışacaksın ve piknik yapacağız."
Grant elindeki taşı nehre atarak sektirmeye çalışmakla meşgulken Tony'de birkaç taş aldı.
"Tony, bunlar sadece yeni hayatına alışma denemelerin. O kız sana göre değil."
Tony gözlerini devirerek taşını suda sektirdi ve elindekinleri suya atarak örtüye oturdu.
"Pepper, Natasha, Bruce ve Clint. Hepsi çok iyi insanlar ve emin ol onlarla iyi anlaşırsın."
Grant taşları savurarak Tony'nin önüne eğildi ve çenesinden tuttu.
"Anlamıyorsun, aslında onlar bizi anlamıyor. Eğer onlara intihar etmek istediğini söyleseydin, senden korkarlardı. Onlar bizi anlamaz."
Tony başını olumsuz anlamda sallayarak çenesini geriye çekti.
"Saçmalıyorsun Grant. Gerçekten tanışmalısın."
Grant başını olumsuz anlamda sallayarak ayağa kalktı ve elini cebine koyarak yürümeye başladı.
"Yeni arkadaşlarınla eğlenceler ama unutma o dünyada hayatta kalmak istersen sadece ben olmalı."
Tony kaşlarını çatarak öylece örtüde kalakaldığında arkasından gelen seslerle kendine geldi.
"Troy?"
Tony adının mutasyona uğramış halini duyduğunda gülümseyerek ayağa kalktı ve son kez Grant'ın gittiği yeri kontrol ederek arkadaşlarına geri döndü.
"Umarım kızmazsın ama yanımızda birkaç arkadaş daha getirdik."
Natasha yanındaki kumral kızı gösterdiğinde Tony kaşlarını çatarak kıza baktı. Bu kızla aynı sokakta oturuyorlardı.
"Merhaba, Wanda."
Kumral kız kendini tanıttıktan sonra herkes örtüye oturdu ve getirdikleri sepetleri ve eşyaları açmaya başladılar.
"Çocuklar selam."
Pepper kızıl saçlarını topuz yapmış bir şekilde Bruce ile çıkageldiğinde Tony büyükçe gülümsemişti çünkü bu ikiliyi çok yakıştırıyordu.
"Yolda Bruce Banner'ı gördüm ve davet ettim."
Pepper diğerleriyle selamlaşırken Tony ve Bruce havalı bir selamlaşmayla dikkatleri üzerlerine çekti.
"Söylemedin mi?"
Bruce utangaçca gülümseyerek Pepper'a kaçamak bakışlar attı.
"Söylemeye fırsatım olmadı desek daha doğru olur."
Pepper'ın yanakları kızardığında Natasha ortamdaki havayı dağıtmak için ayağa kalktı.
"Tony senin esrarengiz arkadaşın nerede bakalım?"
Tony'nin bir anda düşen yüz ifadesi ile Natasha yanlış bir şey söyleyip söylemediğini düşündü ancak Clint'in çalan telefonuyla dikkatler tekrar dağıldı. Pepper ve Wanda bir köşede konuşurken, Tony'nin daha tanışma fırsatı bulamadığı bir çocukta Bruce'la konuşmaya geldi.
"Umarım yanlış bir şey demedim."
Natasha gözlerini kısarak Tony'nin yanına geldiğinde Tony yüzüne bir gülümseme yerleştirdi ve kaşlarını kaldırdı.
"Küçük tartışmalar."
Natasha tam konuşmak için ağzını açmıştı ki Clint yanlarına geldi.
"Nat, Steve sana ulaşamıyormuş. Acil toplantı olacakmış."
Natasha'nın kaşları çatılırken Tony olanlardan uzak öylece nehri izliyordu.
"Neden olduğunu söyledi mi?"
Clint kollarını önünde bağlayarak başını olumsuz anlamda salladı.
"Sesi oldukça endişeli geliyordu ama iki saat sonra seni motoruyla alabileceğini söyledi."
Natasha'nın zihnindeki çarkların döndüğünü gören Tony onları yalnız bıraktı ve nehrin kenarına yürüdü. Tahta limana oturup Grant'ın ona dediklerini düşünmeye başladı.
"Kafan çok karışık."
Bir anda arkasından duyduğu sesle korksada yanına oturan Wanda ile rahatladı.
"Nereden anladın?"
Wanda omuzlarını silkerek bileğindeki bileklikleri çekiştirdi.
"İnsanları anlayabiliyorum sadece."
Tony'nin gözü kızın bileğindeki rüya kapanı dövmesine kaydığında gülümseyerek parmağıyla dövmeyi gösterdi.
"Kabile inançlarına bağlı mısın?"
Wanda şaşkınca baktığında Tony kıkırdayarak arkasına doğru yaslandı.
"Yatışmama yardımcı oluyorlar."
Tony başını sallayarak hafifçe Wanda'ya döndü.
"Sence aklımdan ne geçiyor, şaman hanım?"
Wanda gülümsediğinde Tony şaşırtıcı bir şekilde kızın geldiğinden bu yana ilk defa güldüğünü gördü.
"Vücudun kendi kendini tüketiyor ve son olanlar seni mahvedecek."
Wanda gözlerini açtığında Tony o ürpertici bakışı görmemiş olmayı dilerdi ancak o bakışı görmüştü ve biraz korkmuştu.
"Bunları haberlerde okuduklarından dolayı düşünüyorsun."
Wanda başını olumsuz anlamda sallayarak bilekliklerine geri döndü.
"Sözde arkadaşınla son olanlardan bahsediyorum."
Wanda ayağa kalktığında Tony tam ağzını açmıştı ki gelen Bruce ile sessizliğe büründü.
"Bugün gelecek esrarengiz arkadaşın Grant mıydı?"
Tony başını sallayarak suya bir tekme attı, Bruce yüzüne gelen sudan kaçarken Tony kıkırdayarak hareketini tekrarladı.
"Bir saat sonra dağılacak tüm ekip, gelsene sende."
Tony başını sallayarak Bruce'a döndü ve gözleriyle beyaz saçlı çocukla konuşan Wanda'yı izledi.
"Wanda çok garip bir kız değil mi?"
Bruce'un sorusuyla Tony bakışlarını kızdan çekip Bruce'a odakladı.
"Hayal edeceğinden daha garip."
Tony ayağa kalktı ve saatini kontrol etti. Thor'la bir seansı vardı ama arkadaşlarıyla buluşmak için ekmişti ama şimdi erkenden dağılacaklardı bu yüzden de seansa yetişebilirdi.
"Bruce düşündüm de ben seansa gideceğim. Sende Pepper'ı evine bırakıp oradan bizim eve geçebilirsin."
Bruce şaşkınca ağzını açıp kapattığında Pepper heyecanlı bir şekilde yanlarına geldi.
"Çocuklar Pietro, Clint'in ayakkabısıyla birlikte ağaca çıktı ve Clint ağacı silkeliyor. Hadi görmelisiniz"
Pepper ikisinide bileğinden yakalayıp koşarak ağacın yanına gitti.
"Ah, düşersem sebebi Clint'in kokuşmuş ayakkabısı yüzünden."
Pietro yani beyaz saçlı çocuk kahkaha atarken Clint yaramaz bir çocuk gibi Natasha'yı dürtüp sürekli ağacın tepesindeki Pietro'yu gösteriyordu. Natasha çalan telefonuyla daha sessiz bir yere giderken Clint bu seferde Tony'i dürtmeye başladı.
"Hadi ama birileri bir şey yapmak zorunda."
Wanda baygın bakışlarını Pietro'ya odakladığında Pietro burnunu tıkayarak ağacı bıraktı. Pepper çığlık atarken Bruce da Pietro'nun fırlattığı ayakkabıyı tuttu.
"İkizim ölüyorum beni yakala!"
Pietro büyük bir ustalıkla ağaçtan atlayıp yere indiğinde Pepper oldukça rahatlamıştı ve Bruce'da ayakkabıya değişik bakışlar atıyordu.
"Çocuklar, Steve geldi. Görüşürüz."
Natasha el sallayarak koşmak için hazırlanırken Tony'de diğerlerine el salladı.
"Benimde gitmem gerek, Pepper Bruce seni evine bırakır o sırada da ödevinden konuşursunuz."
Tony, Natasha'ya yetiştiğinde Natasha oldukça ciddi bir ifadeyle çevresine bakınıyordu.
"Neler oluyor?"
Natasha cebinden çıkardığı telefonundan hızla saati kontrol etti ve Tony'e döndü.
"Askeri okul biliyorsun. Bugün rütbelerimiz açıklanacakmış. Son anda haberimiz oldu."
Tony parkın diğer çıkışına bakınırken Natasha'nın bir yere el salladığını görünce o yöne döndü.
"Steve gelmiş, görüşürüz Tony."
Motorun üstündeki yapılı bedeni gördüğünde Tony gözlerini kısarak bir süre çocuğun kaskına öylece baktı.
Natasha motora binene kadar ters ters motorlu çocuğa bakmıştı ve içinde birazda merak oluşmuştu.Tony son kez bakınarak kendi yoluna döndü ve psikologunun ofisine doğru yol aldı.

***

spidey is out ✌

mind games ¤ stony ✅Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin