mind games ¤ stony ✅

"i got you"

Tony gözlerini açtığında tam tepesinde parlayan beyaz ışık yüzünden yüzünü buruşturarak sızlandı. Kafasının ve ellerinin sızladığını fark ettiğindeyse kendini serbest bırakıp öylece yatmaya devam etti. Kapının açılma sesini duyduğunda tepesindeki lambayı unutarak gözlerini aniden açtı ve acı içinde inledi.
"Demek uyandın uyuyan güzel." 
Tony gözlerini kırpıştırarak tepesinde dikilen bedenin kime ait olmaya çalıştığını çözerken bir kıkırdama duydu.
"Senin kadar gerizekalısını görmedim."
Sonunda ses tanıdık geldiğinde Tony gözlerini devirerek tekrar kapattı.
"Grant mı aradı seni?" 
Bruce yatağın başındaki su bardağını Tony için doldurduktan sonra Tony'i dürttü.
"Grant diye bana mesaj atmışsın." 
Tony, Bruce'un yardımıyla oturduktan sonra suyu almak için uzandı ancak ellerinde duran sargıyı görünce ağzından bir küfür çıktı. Bruce çekinerek gülümsedikten sonra bardağı tam Tony'nin ağzına götürmüştü ki duvara çarpan kapıyla ikiside öylece kalakaldı.
"Tanrım onun ağzına sıçmama izin verecektin." 
Natasha kızıl bukleleriyle yarışan yüzüyle odaya daldığında arkasından kucağında ceket, poşet ve çantayla zar zor yürüyen Clint girdi.
"Tanrım sicilinin temiz kalması gerek." 
Natasha sonunda Tony ve Bruce'u gördüğünde onlara el sallayarak yüzü eşyalarla kapanmış Clint'e döndü.
"Eğer cesetini saklamama yardım etmeyi kabul etseydin sorun olmazdı." 
Tony ve Bruce şaşkınca onları izlerken Clint poşetleri masanın üzerine bıraktı ve bitkince sandalyenin üzerine oturdu.
"Selam çocuklar. Suyunu iç sen."
Bruce gözlerini kırpıştırarak Natasha'dan çekti ve suyu Tony'e içirdi.
"Neler oluyor?" 
Natasha odanın bir ucunda birilerine mesaj yazarken volta atıyordu.
"Bruce bana Howard'ın evini sordu ve adresi verdim." 
Natasha sinirle dişlerini sıktığında Bruce'un ona uzattığı suyu sertçe aldı.
"Sonra Nat ve bende gittik ve ambulans gelmişti. Bruce'un kucağında baygındın ve ellerin kanlıydı." 
Clint devam ettiğinde Tony boş boş hepsinin yüzünü inceledi.
"Sonra Stephen umarım ölmüştür dedi ve Natasha ona yumruk attı derken polise kadar gittik."
Tony kaşlarını kaldırarak kahkaha attığında Natasha aniden durarak ona döndü.
"Ne gülüyorsun ahmak? Neler düşündüm aklına gelemez. Bruce haber vermiş ancak Clint'le konuşmama izin vermediler." 
Tony dudaklarını ısırarak bakışlarını ellerine çevirdi ve derince bir nefes aldı.
"Sadece çok sinirlenmiştim çocuklar. Korkuttuğum için özür dilerim." 
Natasha gözlerinin altını silerek Tony'e sarıldığında Tony, Natasha'nın sırtını hafifçe sıvazladı.
"Taburcu oldun istersen çıkalım." 
Tony başını sallayarak Natasha'dan ayrıldı ve iç çekerek ellerine göz attı.
"Sargılardan ne zaman kurtulabilirim?"
Bruce'un yüzü sinirle kasıldığında Tony bakışlarını onun baktığı yöne çevirdi ve görmek istediği son insanı odanın girişinde gördü.
"Sen ne yapıyorsun burada?" 
Natasha'nın kızgın sesi odada duyulduğunda pişkin sırıtmasıyla Stephen duvara yaslandı.
"Annem buraya gelmem için ısrar etti. Üvey kardeşime geçmiş olsun dilekleri iletebilmem için."
Natasha sırıtarak bir adım attı ve Stephen'ın önüne dikildi. Clint anında yerinden fırladığında Natasha ona dönerek başını salladı.
"Köpeğinde uysallaştığına göre cici kız." 
Stephen, Clint'e bakarak Natasha'nın saçını kulağının arkasına ittikten sonra Natasha'ya geri döndü.
"Benim yapacaklarımdan sonra Tony'de sana geçmiş olsun dileklerini iletebilir." 
Natasha tam yumruğunu kaldırmışken eline dolanan ellerle durdu.
"Geçmiş olsun dileklerini iletti. Artık gidebilirsin Step-hen."
Natasha sinirinin geçmediğini bilmesine rağmen bir adım çekilerek mavi gözlü çocuğa dik dik baktı.
"Eskiden daha insaniydin." 
Stephen gözlerini kısarak gülümsedikten sonra reverans yaparak Natasha'nın önünde eğildi.
"Sende eskiden daha kaliteli oyuncaklar seçerdin."
Stephen, Clint'e göz kırparak odadan çıktığında herkes sessizlik içinde kalmıştı.
"Tanrım, tam bir kabus." 
Bruce sonunda sessizliği bozduğunda Tony başını sallayarak onu onayladı.
"Umrumda değil, çocuklar. Hadi şuradan çıkalım." 
Tony ve Bruce kendi evlerine giderken, Natasha ise en küçük hücresine kadar sinirli ve tripli bir Clint'le başbaşa kaldı.