So Long ♡~Jeon Jungkook

24

Yattığım yerde huzursuzca kıpırdanıp etrafıma baktım, bembeyaz odayı renklendiren tek şey televizyon ve Jungkook 'tu. Bir dakika Jungkook mu?

O olduğuna emin olmak için yerimde kıpırdanıp dikleştim, tabi ki yine sakarlığım tuttu ve yatağın yan tarafındaki kumandayı düşürdüm. Düşürünce Jungkook gözlerini televizyondan ayırıp bana çevirdi.

Uyandığımı görünce hemen yanımdaki sandalyeyi çekti ve oturdu.

''Ne oldu? Neden hastanedeyim?''

''Ben de sana bunu soracaktım,neden bu aralar bu kadar kendini yordun? ''

Ne diyecektim ki? Ben de bilmiyordum, uyku sorunları yaşıyordum üstüne pratikler de eklenince böyle oluyordum.

''Bilmiyorum. ''

Gözlerini büyütüp baktı, cidden çok tatlıydı şu an. Yalandan kızgın ifade yerleştirdi yüzüne.

''Bundan sonra böyle hastalanırsan sana ceza veririm. ''

''Ne cezası? ''

''İleride öğrenirsin. ''

Ona bakıp göz devirdim. Uyandığımdan beri merak ettiğim bir şey sormak istiyordum fakat soramıyordum.

''Hadi sor. ''

''Ne? ''

''Soru sormak istediğin fakat soramadığın belli. ''

''Kazanamadık değil mi? ''

''Evet Jisoo'lar kazandı fakat sorun değil, şimdi önemli olan sensin. ''

'Önemli olan sensin' mutlu hissetmiştim fakat hala huzursuzdum.

Bir anda gelip başımı öptü ve saçlarımı karıştırdı, ne diyeceğimi bilemedim mal gibi kaldım.  Ben hala mal gibi bakarken odaya doktor girdi.

''Bir sorun yok, sana verdiğimiz ilacın etkili olabilmesi için bu gece uyumamalısın. Her saat ilaç içeceksin. ''

''Saat kaça kadar uyanık kalmalı? ''

Jungkook merak ettiğim soruyu sorunca meraklı gözlerimi doktora diktim.

''Sabah gün doğumuna kadar uyanık kalsan yeter. Fakat bu biraz zor olacak, oyalanacak bir şeyler bulmalısın. ''

''Merak etmeyin ben onu oyalarım. ''

Ne?! Ben mi fesatım acaba? Neden farklı oyalamalar anladım?

''Ah peki, çıkabilirsiniz. ''

Doktor çıktığında Jungkook yanıma eğildi , ona ne olduğunu sorar bir şekilde baktım.

' 'Ayakların? ''

Ayakkabıları gösterdiğinde anlamıştım. 

''Ben de giyebilirim. ''

''Ver ayağını. ''

Ayağımı uzattığımda ayakkabılarımı giydirdi.

' 'Spor ayakkabılarımı nerden buldun ben topuklular ileydim en son?''

''Kızlardan istedim . Üstüne de bir şeyler giy. ''

Ne demem istediğini anladığımda üzerime baktım, fazla açıktı. 

Giyecek hiçbir şey olmadığı için etrafa bakındım, o anda ceketini çıkartıp giydirdi ve sonra fermuarını çekti. 

Hastaneden çıkıp bir taksiye bindik, taksiden dışarı bakarken telefonum çaldı, arayan Mina'ydı.

''Oh hey Yu Jin iyi misin? Çok endişelendik. ''

''İyiyim merak etme. ''

''Bizim bugün işlerimiz var akşam eve gelmiyoruz. Jungkook ile kal. ''

''Ne işiniz va-''

''İnanamıyorum kapattı. ''

''Ne dedi? ''

''İşleri varmış. Jungkook seninle kalsın dedi. ''

''Olur hadi bir şeyler alalım akşam için. ''

Taksiyi durdurup markete doğru ilerledik.

Sepet alıp gördüğü her şeyi koydu, cidden her şeyi. Alerjisinin olduğu bir yiyeceği sepete koyduğunu görünce geri yerine koydum. Koyar koymaz elinden şekeri alınan çocuklar gibi bana dönüp baktı.

Kolunu çekiştirip konuştum

''Alerjin var o yiyeceğe gerizekalı. ''

''Haa, haklısın. ''

Arada bende sevdiğim şeyleri koydum sepete en sonunda kasaya doğru yaklaştık. Jungkook kenardaki sakızlara bakarken gözüm kasiyere takılmıştı, Jungkook'u gördüğü anda gömleğinin iki düğmesini açmıştı.

Sinirleniyordum, Jungkook sakızları alıp bana baktı ben de ona baktım, daha sonra kasiyere bakıp bana yandan gülüş attı.

Elimi tuttuğu an ne olduğunu anlamadım, yine mal gibi baktım ona.

Kasaya geldiğimizde çikolataları gösterip

''Bunlardan ister misin aşkım? ''

Demişti, aşkım? Aşkım dediği an da kasiyer önünü iliklemişti, 'ayağını denk al kızım' demek gelse de içimden diyemedim. 

Jungkook'a kafa sallayıp kasiyere geri baktım.

Çikolataları da alınca kasiyer ürünleri geçti. 

Ben diğer tarafa geçip poşete koydum ve Jungkook'da parayı ödedi.

Dışarı çıkıp tekrar taksiye bindik, biraz ilerledikten sonra Jungkook taksiyi durdurup bir dükkana girdi, geri oturduğunda ona döndüm.

''Ne aldın? ''

''Evde görürsün. ''

''Peki. ''

Eve gittiğimizde ne tür bir akşamın bizi beklediğini bilmiyordum, fakat iyi hissediyordum.