''Öncelikle bir şeyler hazırlayalım yemek için. ''
Aldığımız atıştırmalıkları tek tek boşaltıp masaya koyduk.
''Odana gidebilir miyim? ''
''Niye? ''
''Bir şey alcam. ''
''Peki. ''
''Koltuğa otur sen. ''
Koltuğa oturup odama giden Jungkook'u izledim. Saçma saban bir mutluluk ve heyecan vardı üzerimde. Bir süre sonra odamda bir şeylerin düşme sesi gelince, Jungkook soru yok diye bağırdı. Gitmek istesem de bu yorgunluk ile umursamadı.
Üşümeye başlamıştım, ev soğuktu. Jungkook elinde bir pike ve bir yastık ile yanıma geldi.
Yastığı ortalayıp bir ucunu pat patladı, oturdum daha sonra üzerime pikeyi örttü, oturur bir vaziyetteydim, çok rahattı.
Jungkook az önce yolda arabayı durdurup aldığı şeyi çıkardı, filmi.
''Lütfen bana saçma bir şey izleyeceğiz deme. ''
''Eski bir film. ''
''Savaş filmi mi, lütfen olmasın. ''
''Aşk filmi. ''
''Ha?''
''Ağzını kapat. Love 911 filmin adı ben çok izledim. ''
''Vaoh etkilendim Kookie. ''
''Bu filmdeki sahnenin birini yaşamadan ölmek istemiyorum. ''
''İzlerken gösterirsin. ''
Filmi ayarlayıp yanıma oturdu, sırtını yastığın diğer ucuna yasladı ve üstünü de kalan pike ile örttü.
Atuştırmalıklardan bazılarını kucağıma aldım ve yemeye başladım.
-
Film cidden güzeldi, filme dalıp başımı Jungkook'un omzuna dayadım. Fark edince çekmeye çalıştım fakat Jungkook engelleyip tekrar yaslattırdı.
Filmin sonlarına doğru geldiğimizde hala göstermemişti favori sahnesini, bekliyordum.
Açıkcası soğuk depoda kaldıkları zaman favori sahnesi diye düşünmüştüm ama yanılmıştım.
Şimdi düşününce neden o anı yaşamak istesin de zaten?
Başroller birbirlerine koşarken bir yerde denk geliyorlar, kadın ile adam buluşunca adam kadını kucağına kaldırıp öpüyor.
Oops! Ang larawang ito ay hindi sumusunod sa aming mga alituntunin sa nilalaman. Upang magpatuloy sa pag-publish, subukan itong alisin o mag-upload ng bago.
