10. BÖLÜM

103 7 1
                                    

Metine olanları anlattım ama bana inanmadı. Hatta akıl hastası olduğumu bile düşünmeye başladı galiba. Odamdan cikti ve aşağıya annemin yanına indi. Kesin olanları anlatıyordu. Aşağıdan kapi sesi geldi. Metin gitmişti. Metinin gitmesiyle annemin odaya damlaması bir oldu.
- Nasılsın oğlum? Biraz daha iyi misin?
- İyiyim anne. Benim için endişelenme.
- Metin bana birşeyler anlattı. Doğru mu?
- Hayır anne ya. Salliyoo.
-Benimle herşeyini paylasabilirsin oğlum. İstersen yarın bir psikolağa gidelim. Ne dersin?
- İyiyim dedim anne! Seni kırmak istemiyorum cikarmisin odamdan.
- Peki sen nasıl istersen oglum.
Annemin çıkmasıyla düşüncelere daldım. Biraz uyumaya ihtiyacım vardı. Bu düşüncelerden böyle kurtulabilirdim sadece.
 
Yatağa uzandım ve gözlerimi kapattım. Hala o koridorda olan olaylar aklıma geliyordu. Uyumaya zorladim kendimi...

Birden çığlık atarak uyandım ve üstümde bir an da olsa o ruhu gördüm. Gözlerimi kapattim ve yorganın altına girip daha da bağırdım. Kapı sesi geldi ve:
- Cenk noldu oğlum!
Nefes nefese kalmıştım.
- Anne bir şey yok kâbus gordum sadece.
- Yeter artık cenk! Senin durumun hiç iyi değil. Yarın doktora gidiceğiz o kadar!

Off doktor mu? Bu olay gitgide büyüyor. Ne yapacağımı bilmiyorum artık. Biraz hava almak için dışarı çıkmaya karar verdim. Aylar sonra daha ilk defa dışarı cikacaktim. Üstümü giyinip asağıya indim.
- Nereye oğlum?
- Biraz yürüyüşe cikicagim anne.
- Tamam. Dikkat et kendine.
- Tamam anne gorusuruz.

Bizim evin yakınında bir park vardı oraya doğru yürüyordum yavaş yavaş. Bir süre sonra parka geldim. Bir banka oturdum.
Hava kararmaya başladı. Eve gidicektim ama hiç canım istemiyordu. Temiz hava iyi gelmişti. Saate baktiğimda 21:00'dı. Banktan kalktım ve eve doğru yürümeye başladim. Sokaklar çok tenhaydı. Sürekli arkama bakıp duruyordum. Sanki biri beni izliyordu. Korkmaya başladım. Adımlarım hizlandı. Ve koşmaya başladım. Derken onume bir yaşlı bir teyze cikiverdi.
- Evladım ben yolumu kaybettim bana yardım et!
- Eve gitmem lazım. Yardım falan edemem teyze.
Dedim ve yürümeye başladım. Kolumdan aniden biri tuttu. Bu o teyzeydi ve ses tonu farklıydı ve:
- Sana bana yardım et dedim!

Bu ses tonu... Olamaz! Teyzenin içine girmiş o ruh!! Lanet olsun ne zaman birakicak bu ruh pesimi!! Kolumu çok sıkıyordu.
- Bırak beni birakk!
Çığlık atmaya başladım ama sanki benim sesimi kimse duymuyordu. Etrafta o kadar ev vardı birde.
- Sana esirimsin demiştim. Ha ha ha . Seni doğduğuna pişman edicem!
Sesi kulaklarimi cinlatti adeta. Doğduğuma mı ? Pişman mı edicek? İşte şimdi boku yedin Cenk. Nasıl kurtulacaktım bunun elinden? Aslında şuan bunlar sokak da oluyor. Nasıl da benim cigliklarimi kimse duymaz?! Sanki benim düşüncelerimi okur gibi konuştu:
- Senin çığlıklarını kimse duymaz,duyamaz. Şuan sadece sen ve ben varız! Beni de sadece sen görüyorsun!!
- Ne istiyorsun benden?
- Hım...
-Soylesene ne istiyorsun?!
- CANINI!

ORMANDAKİ EV-TAMAMLANDI-Where stories live. Discover now