XI - HİÇLİK HİSSİ

247K 11.8K 3.3K
                                    



SERZENİŞ LEYL

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

SERZENİŞ LEYL

11.BÖLÜM

HİÇLİK HİSSİ

🍂

O geceden sonra Bora'yı bir daha görmedim. Yiğit'i ve onun avuçlarına teslim ettiğim sırrımızı hiç düşünmedim. O geceden sonraki iki gün boyunca ben, sadece kendimi suçlu hissettim. Ben suçlu hissettikçe omuzlarımdaki yük ağırlaştı, ben suçlu hissettikçe canım daha fazla yandı ve içimde sadece ölü hislerin olduğu, harabe bir mezarlık kaldı.

Ruhumu düşüncelerle cezalandırmaya saatler öncesinde bir son verdim. Zihnimi de, kalbimi de azat ettim. Artık durmadan bir şeyleri sorgulamıyor, geçmişi deşmiyor ve geleceğin neler getireceğini düşünmüyordum. İnsan bir noktadan sonra yoruluyordu ve durup dinlenmek yerine yolu yürümeyi tamamen bırakıyordu. Dışarıda yolunda giden bir hayatım var sanılırken, içimde bir ölüyü taşıdığımı kimseler bilmiyordu. Öyleyse kendim için yürümediğim o uzun yolların hiçbir anlamı yoktu.

Annem mutluydu, sayılı günler kalan düğünüm için hazırlıklar yapıyordu. Babam ne kadar borcu kaldığını hesaplıyor, abim tepkisini göstermek istercesine benimle konuşmuyor ve gece geç saatlere kadar eve gelmiyordu. Yine kimsenin beni umursadığı yoktu. Alınmıyordum çünkü alışmıştım. Bora'dan haberim yoktu, iki gün boyunca sesini bile duymamıştım. Ama her şey yolunda olsa gerekti. Yiğit Mirzanlı cephesinden bir ses çıkmadığı için restorandaki hadiseden şimdilik sağ salim yırtmış sayılırdım.

Dün akşam Hilal gelmişti. Birlikte saatlerce oturup sohbet etmiş, eski günlerdeki gibi gülüp eğlenmiştik. Doktorlar annesinin durumunun iyiye gittiğini söyledikleri için neşeliydi. Yüzüne bakıp gülümserken ve her şey geride kalacak derken, aslında sana ihanet ettim, kötü günler bizi bekliyor, diyemedim. Belki de çok yakında polisler kapımıza dayanacak ve bileklerimize kelepçeler takarak götürecekti ikimizi. Bora içeri girdiğinde, seni de beni yakacak, diyemedim.

Hale Hanım istediğini başarmış ve gelinlik için beni, çok yetenekli diye bahsettiği Pelin Hanım'ın moda evine getirmişti. Pelin Hanım bana birbirinden farklı gelinlik modelleri denettirmiş ve nasıl bir gelinlik giyeceğime karar verildikten sonra vücut ölçülerimi alarak beni serbest bırakmıştı. Gelinliğin hangi model olacağı annemin ve Hale Hanım'ın ortak kararı sonucu belirlenmişti. Ben sadece kafamı sallamakla yetinmiş ve her şeyi çok beğendiğimi söyleyerek işin içinden sıyrılmıştım.

Şu an annem ve Hale Hanım karşılıklı kahve içiyordu. Konuştukları tek konu yaklaşık bir ay kalan düğünümüzdü, bense sohbete çoğunlukla katılmıyordum. Neredeyse üç saattir buradaydık ve ben kapıdan içeri giren Yaren'i görene kadar bir nebze olsun keyifliydim. Yaren'in birkaç gün sonra gerçekleşecek olan nişanı için kayınvalidesi Jülide Hanım, Pelin Hanım'a bir abiye diktirmişti. Abiyeyi teslim alıp çıkacaklardı fakat Jülide Hanım, Hale Hanım'ı gördüğü için oturup kalmıştı. Serdar ve Bora'nın arkadaşlıkları nedeniyle mi tanışıyorlardı bilmiyordum ama Jülide Hanım Bora'nın halasıyla uzun zamandır tanışıyormuş gibi samimiydi. Şimdi annemle birlikte üçü koyu bir sohbet ediyorlardı.

SERZENİŞ (KİTAP)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin