49. Bölüm "Aşırı ilgi.

13.7K 1.4K 87
                                    

Yeni bölüm.... Keyifli okumalar.  Finalde görüşürüz.  😊😊

******

Genç kadın hızlı birkaç adımda girdiği banyonun kapısını kilitlemeyi son anda başarmıştı. Dışarıdan gelen seslere kulak kabartırken içeride yalnız olmadığının farkında bile değildi. Derin bir nefes alarak elini göğsünün üzerine koyarken gülümseyerek arkasına döndüğünde karşılaştığı alaycı bakışlarla birden çığlık atıp geriye doğru gitmişti. Elini ağzına götürürken kaşlarını çatarak “Ödümü koparıyordun Aynur!” dediğinde genç kız yengesine tek kaşını kaldırarak bakmaya başladı.

“Sen yine neden kaçıyorsun yenge? Ayrıca banyoya girmeden önce kapıyı tıklatmalısın!” Melek kızı baştan aşağıya süzerken uzun siyah saçlarından süzülen damlalara dikkat etmişti. Aynur’un güzelliği ilk bakışta göze çarpsa da dikkatle baktığında yüzeysel olan güzelliğin derinlerindeki daha dikkat çekiyordu. Çıkık elmacık kemikleri, kendinden sürmeli gözleri genç kıza daha bir güzellik katıyordu. Gözlerinin rengi ise diğer kardeşler gibi mavinin daha koyu tonu ve griye çalıyordu. Bazen gri renk duman rengine dönüyordu.

“Sence neden kaçıyor olabilirim?” Aynur gülümsemesini saklamak için elini ağzına kapatmıştı.

“Gülmesene, abin işi iyice azıya aldı!” Aynur Melek’in haline gülse de ona hak veremeden edemiyordu. Melek’in hamile olduğunu ilk duyduklarında konakta büyük bir sevinç yaşanmıştı. Haber tüm köye yayılmış herkes bu mutluluğa ortak olmuştu. Yemek dağıtılarak kurban kesilirken Melek’in eli sıcak sudan soğuk suya değdirilmiyordu. Melek’in oturduğu yerden kalkmasına bile izin verilmezken Asaf sürekli elinde değişik yemek meyve tabakları ile karısının peşinde dolanıyordu. Genç adamın davranışları konakta herkesi şaşkına cevirse de Asaf onların bakışlarına aldırmıyordu. Baba olmanın heyecanını ilk kez tadacaktı ve Melek’in iyi bir hamilelik geçirmesini istiyordu.

“Melek, neredesin?” Melek kapı ardında duyduğu kocasının sesi ile yüzünü asmıştı. Gözlerini devirirken Aynur başını iki yana sallayarak ona bakıyordu.

“Bu sefer ne istiyor senden? Ya da sana ne yedirmeye çalışıyor?” Melek bıkkın bir şekilde Aynur’a bakarken Aynur ıslak saçlarını kurulamaya başlamıştı.

“Elinde bir tabak barbunya var. Sabahtan beri sürekli bir şeyler tıkıyor ağzıma. Mide zehirlenmesi geçireceğim. Bıktım artık. Aç olmasam da aldırmıyor.” Melek neredeyse ağlayacak bir duruma gelmişti. Hamilelik genç kızın bütün duygularını alt üst etmişti.

“Bunu ona söylemelisin. Aç değilsen yeme…”

“Söyledim, dinlemiyor beni.”

“O zaman sende onu bu duruma zorla. Nerede buraya gelen Melek Hanım? Şu haline bak ev kedisine döndün. Abim ne derse onu yapıyorsun.”

“Ne yapayım? Abin yüzünü bir asıyor üzülüyorum.”

“Ama bu şekilde de karnında ki strese giriyor. Bu bebek için iyi değil. Bir arkadaşım vardı, onun eşi de bebeğini stresten kaybetmişti.”

“Allah korusun!”

“Allah korur elbet ama sende elinden geleni yapmalısın. Şimdi kendin ol ve Asaf beyi alt et. Sen nasıl yapacağını bilirsin.” Banyonun kapısı tıklatıldığında Asaf’ın sesi dışarıdan gelmişti. Melek’e seslendiğinde Melek bakışlarını görümcesine çevirdi. Aynur sıkılgan bir şekilde derin nefes alıp verdi.

“Banyoda ben varım, yengem yok. Şimdi kapıdan çekilirsen banyoma devam edeceğim abi!” Asaf aldığı cevapla kapının yanından çekilirken söylenmesi içeriye kadar gidiyordu.

KARA DUVAK (Yeniden)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin