◄Buluşma Giysisi►

208 18 6
                                    

Bu bölümü bana güzel kitaplar tavsiye edip zamanını benim kitaplarımı okumaya çalışan kişiye yani AslGlmez'e ithaf ediyorum. Umarım seversin <3 Bu arada Multimedya kısmında bölümde bahsettiğim giysiler var. Umarım onları da seversiniz :D

Nil Duru'dan

Buluşma için ne giysem acaba? Aslında eşofman giysem olur. Ama ciddi görünmem gerek. Aynı zamanda yaz mevsiminde eşofmanla çok terlerim. Aslında aklımda 3-4 tane kombin var. Kombinler şunlar:

1-Kot, yırtık bir şort. Üstüne pembemsi kırmızı ve beyaz yatay çizgili tişört. Ucunda haç işareti olan bir kolye ve o kolyenin üstünde sade bir kolye daha. Siyah camlı, altın rengi kenarlıklı bir güneş gözlüğü. Kot bir şapka ve son olarak da gri bir çanta. Ayaklarımda ise beyaz sandalet.

2-Öncelikle yırtık, kot bir şort ve kahverengi bir kemer. Üstüne dantelli gibi delikli beyaz bir yazlık kazak, kazağın içine de beyaz bir tişört. Kazağın üstüne kolye yerine düğüm atılmış bir zincir. Yanıma kahverengi bir çanta ve son olarak kafama taç gibi örgü bant.(Kafamın tamamını saracak) Ayaklarımda ise beyaz bir sandalet.

3-Üzerime kırmızı, yazlık bir kazak ve kazağın üstüne ise ucunda "M" harfi olan bir kolye. Altıma krem rengi, kısa bir şort. Gözüme siyah camlı güneş gözlüğü. Yanıma ise hayvan derisi( zebra gibi) desenli bir çanta. Ayakkabılarım ise kızrmızı bir converse.

4-Üstünde pembe yıldızlar olan lacivertimsi bir elbise. Ayakkabı olarak pembe bir babet.

İşte yaptığım kombinler bunlar. Aslında "Haç" işaretli kolyeyi takmayı istemiyorum ama kıyafete en iyi o oluyor. Sizce hangisini giyeyim? Ben "2" ve "3" numaradan yanayım. Yani o ikisinden birini giymeliyim diye düşünüyorum. Keşke Bahar burada olsa. Onun giyim zevki muhteşem. Modadan hiç anlamıyorum ama bana göre Bahar modaya uygun giyiniyor. Bahar'ın burada olmasını çok isterdim ama diğer yandan iyi ki burada değil. Ondan nefret ediyorum. O bir Mert hırsızı. Bunu size de söyledim.

Alper'den

Eninde sonunda eve vardım. Anneannemlerden evimize yürüyerek geldiğim için işim biraz daha uzun sürdü. Umarım Bahar kızmamıştır. Yani benden önce geldiyse. Neyse ben hemen dairemizden içeri gireyim. Yoksa Bahar beni bulamaz. Aslında ona daire numarasını falan da verdim. Ama olsun. Belki de Bahar'ı aramalıyım. Belki beni bir yerde bekliyordur. Telefonumu cebimden çıkarmaya çalışıyorum. En sonunda çıkarabildim. Bahar'dan mesaj gelmiş. Mesajda "Eve varınca beni ara" yazıyor. Yani hemen onu aramalıyım. Şimdi onu arıyorum. Bu sefer cevap vermesi uzun sürdü. Ama sonunda aramama cevap verdi. Onunla konuştuk. Konuşmayı ben başlattım. Şunları söyledik:

-Alo, Bahar?

-Eve geldin mi Alper?

-Seni neden aramış olabilirim?

-Çok gıcık birisin. Hem bana buluşacağın kızın ismini de söylemedin. Kırıldım doğrusu.

Doğru ya. Telefonu Bahar'ın yüzüne kapatmıştım. Ama şimdi bu olayı telafi etmeliydim. Konuşmamıza kaldığım yerden devam ettim.

-Bana buluşacağım kızın ismini sormadın ki.

-Sordum bir kere.

-O zaman ben duymadım. Neyse, buluşacağım kızın adı Zeynep. Sizi bir ara tanıştırırım. Olur mu?

-Hem de süper olur. Neyse ben zaten sizin evin yakınındayım. Birkaç dakika sonra gelmiş olurum. 

-Tamam seni bekliyorum. Görüşürüz.

-Görüşürüz.

Oh be, iyi kıvırdım doğrusu. Neyse, Bahar birazdan burada olur. Bakalım benim randevum için nasıl bir kıyafet kombini yapacak. Ben de şimdi ne yapsam ki? En iyisi anahtarları çıkarıp evin içine gireyim. Anahtarları çıkardım ve evin kapısını açarak içeri girdim. Şimdi sıra Bahar'ı beklemekte. Birkaç dakika telefonumdan müzik açıp dinleyeyim. Hangi şarkıyı açsam sizce? Ben ne açacağımı buldum. Açacağım şarkı Tinie Tempah ile Eric Turner'ın "Written in the stars" adlı parçası. Bu şarkı Nil Duru'nun en sevdiği şarkı. Yani şimdilik.

Kapı çaldı. Anlaşılan Bahar gelmişti. Kapıyı açtım. Bahar herhalde müziğin sesini duymuş olmalı ki "Bu şarkıyı çok severim." demişti. Bahar ile merhabalaştıktan sonra onu içeriye davet ettim. Sonra da kapıyı kapattım. Kapıyı kapattıktan sonra Bahar'ı odama aldım. Ardından Bahar, gardırobumu açtı ve gördükleri karşısında dondu kaldı. Ona "Ne oldu Bahar? Kötü bir şey mi var?" diye sordum. Bahar'ın soruma cevabı çok değişik oldu. Aynı şu şekilde çığlık atmıştı: "Bu giysiler iğrenç! Sen hangi devirde kaldın böyle?

Bahar'ın dediklerine hem üzülmüştüm hem de sinirlenmiştim. İnsan arkadaşına bunu güzel bir şekilde söyler yani. Ama Bahar'dan bahsediyoruz. Bahar normal bir insan değil nasıl olsa. Yine de iyi bir arkadaş.

Neyse, Bahar'a "Bu giysilerden nasıl bir kombin yapabilirsin?" diye sordum. Ama Bahar'ın tepkisi yine kötüydü. Bana "Bu iğrenç giysilerden bir kombin yapmak imkansız. Zeynep ile randevunuzu ben bile kurtaramam. Ama beni araman iyi oldu. Çünkü en azından sana küçük bir miktar da olsa giysi konusunda yardım edebilirim. Hiç fuların var mı?" demişti. Öncelikle Benim hiç fularım var mı? diye düşündüm. Sonra da benim hiç fularım olmadığını hatırladım ve Bahar'a "Üzgünüm hiç fularım yok. Benim iyi bir kıyafetim bile yok. Fularım neden olsun ki?" dediğimde Bahar bana "Bu kıyafetler iğrenç!" dediğinden dolayı üzülmüştü. Bence üzülmekte haklıydı. Ne de olsa bana çok kötü bir laf etmişti. Yani kötü bir laf sayılacak şeyi söylemişti. Bu yüzden Bahar'a çok gücenmiştim.

Bahar'ın yüzüne baktım ve yüzünde düşünceli bir bakış gördüm Benim giymem için kıyafet kombini düşünüyor olmalıydı. En sonunda "Giyeceğin şeyi buldum." dedi sevinç fışkırarak. Sonra da gardırobumdan kıyafetleri birer birer çıkardı. Sonra da çıkarıdığı kıyafetlerle muhteşem bir kombin oluşturdu. Bahar bu, yine yapmıştı yapacağını. O kadar sevinmiştim ki Bahar'a sıkı sıkı sarıldım. Ardından Bahar "Anlaşılan sen bu Zeynep denen kızı bayağı seviyorsun. Yoksa bana böyle sıkı sıkı sarılmazdın." dedi. Ben de Bahar'a cevap olarak "Eğer Zeynep'i çok sevmeseydim seni çağırır mıydım?" dedim. Sonra da ikimiz birden gülüştük. Bahar'ın hazırladığı kombine bir kez daha baktım.

Kombin aynı şu şekildeydi :

İçimde beyaz ve üzerinde "..... MUSIK PERFORMANCE" yazan bir tişört. Tişörtün üzerine beyaz, mavi tonları ve kırmızı tonlarında kareli bir gömlek. Altıma gri bir pantolon ve ayakkabı olarak siyah spor bir ayakkabı.

Bu muhteşem bir kombindi. Bahar'a tekrar sıkı sıkı sarıldıktan sonra Bahar bana "Eh, benim işim bitti. Sana randevunda bol şans. Benim gitmem gerek." dedi ve odamdan çıktı. Aslında tam çıkamadı çünkü ben Bahar'ın kolundan tutarak ona "Nereye gidiyorsun? Yoksa senin de mi randevun var?" dedim. Bahar bana biraz sinirlendi ama sakin bir şekilde "Hayır, randevum yok ama Umutlarla sinemaya gideceğim." Bu sefer ben Bahar'a kızmıştım. Sonra da ona "Her hafta Umutlarla sinemaya gitmekten sıkılmadın mı?" dedim. Bahar ise bana "Hayır sıkılmadım. Hem insan en yakın arkadaşları ile gidince sıkılmaz." şeklinde cevap verdi. Onun bu cevabı bana son darbeyi vurmuştu sanırım. Çünkü bana "En yakın arkadaşları ile gidince" demişti ve benimle sinemaya gitmiyordu. Onun en yakın arkadaşı olmayabilirim ama onun söylediklerinden sonra gerçekten de moralim bozulmuştu. 

 Umarım yeni bölümü sevmişsinizdir. Diğer bölümlerden biraz daha uzun yazmaya çalıştım. Yakınlarda çok heyecanlı şeyler olacak. O heyecanlı şeyleri yazmaya şimdiden başladım. Paylaşmam sizin oy verip yorum yapmanıza bağlı :) Şunu bilin ki sizi gerçekten çok seviyorum <3<3<3 Birde bölüm şarkısını mutlaka dinleyin: Tinie Tempah feat Eric Turner = Written in the stars. Gerçekten muhteşem :D

Sıra BendeWhere stories live. Discover now