Pixie Dust

1.7K 122 58
                                    

selam, ben geldim :)))))))





Minerva: Hep kabarık etek giymek istemişimdir

Minerva: Prenseslerin giydiği gibi ama yere kadar değmeyecek tabii

Ashton: E, giy o zaman?

Minerva: Yaşım geçti

Ashton: Biraz çocuksu olurdu zaten.

Ashton: Gözümde bütün kadınsılığını kaybederdin o an.

Minerva: Olmayayım kadınsı

Minerva: Sevmeyecek misin beni kadınsı olmayınca?

Ashton: Minerva

Ashton: Senle hayır ben seni hep çok severim oyunu oynamayacağım, denemeyi burada bırak bence.

Minerva: Çok tuhaf, böyle şeyler dediğinde kırılmıyorum, gülüyorum.

Ashton: Alıştın artık.

Minerva: Prenseslere hep çok ilgi duymuşumdur

Minerva: Bu özelliğimin senin hoşuna gitmeyeceğini bile bile anlatmaktan vazgeçmiyorum.

Minerva: Ama Pamuk Prenses'inden Jasmine'e kadar hepsi mükemmel

Minerva: Güzel elbiselerin altında güçlü bedenleri, pahalı taçlarının altında da iyi çalışan beyinleri var.

Minerva: Bu, senin hoşuna gidebilecek bir açıklamaydı.

Minerva: Ama ben tüm o dramatik olayları da seviyorum

Minerva: Sihri, göz yaşını, perileri, parıltıları, aşkı.

Ashton: Senden çok beklediğim bir şey değildi.

Ashton: Bana kızsı tarafını çok yansıtmadığından olsa gerek.

Minerva: Al işte, yansıtıyorum.

Minerva: Şimdi tüm o şeyler aklıma seni getiriyor

Minerva: Ya da sen aklıma onları getiriyorsun

Minerva: Ne yaşıyorsam modern bir disney masalı sanki

Ashton: Ya sev ama uyarlamasını yapmamızı isteme, benim için hiçbir olumsuz durum oluşturmaz.

Ashton: Beyaz ata binmem, cücelerle muhatap olmam, omzumda bir maymun taşımam, o şekilde şarkı söylemem ve seni bulmak için bir ayakkabıyla ortalıkta dolanmam.

Minerva: Öyle bir şey istemeyeceğim zaten.

Ashton: Külkedisi olayını anlayamıyorum, yani oradaki prensi.

Ashton: Tüm gece kızla dans ediyor, kıza tüm ülkeyi seferber edecek kadar aşık oluyor ama kızı tanımasının tek yolu ayakkabısı.

Ashton: Gözünün içine bakınca anlayamıyor musun lan şerefsiz

Ashton: Saçmalık.

Ashton: Masallardaki aşka inanmıyorum ben.

Minerva: Adı üstünde Ashton, masal.

Minerva: Peri tozu nasıl Külkedisi'ni Cinderella yapıp o baloya gönderiyorsa öyle işte.

Minerva: İçinde gerçeküstü şeyler olduğu için büyülüdür masallar.

Ashton: Düzgün şeyler sever misin?

Ashton: İlla bir şeyleri metafor yapacaksan, kendini ve aramızdaki şeyi kullan, prensesleri değil.

Minerva: Nasıl yapacağım onu?

Ashton: Peri tozunu  baloya gönderip her şeyi mükemmelleştiren şey olarak görmeyeceksin.

Ashton: Yine de saçma ama hissettiğin şeyi anlatmak için kullanacaksın.

Ashton: Yap, göreceğim.

Minerva: Zorla güzel şey söyletmeye mi çalışıyorsun bana?

Ashton: Hayır, hikayemizin içinde gerçeküstü bir şey aramadığını görmeye çalışıyorum.

Minerva: Tamam.

Minerva: Göz göze geldiğimizde başımdan aşağı peri tozu serpiliyor gibi hissediyorum, oldu mu?

Ashton: Oldu.

Minerva: Ama bu konuda neden bu kadar hassas olduğunu anlayamadım.

Ashton: Bizim aramızdaki şeyle masalları benzetmeye çalışıyorsun gibi hissettim.

Ashton: Aramızdaki şeyi hiçbir şeye benzetmeni istemiyorum, biliyorsun, senden önce de o klişe aşk hikayelerinin hepsinden nefret ediyordum, şimdi de.

Ashton: Ben sadece bizim hikayemizi seviyorum, diğerlerine inanmıyorum bile.

Ashton: O masallar hakkında da çok şey bilmiyorum ama tüm hepsini okusam da, filmini izlesem de içinde bizden bir şey görmeyi ne isterim, ne de görmeye çalışırım.

Ashton: Çünkü sen tek başına peri tozunun yapamayacağı şeyleri yaptın ve beni kendine bağladın, hiçbir masalın içinde bu kadar büyü barındırmadığı bile bile nasıl onda senden bir şey arayabilirim ki?











Want to Ignored // IrwinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin