7. Bölüm

2.9K 271 124
                                    

Bölüm şarkısı: Anna Naklab & Alle Farben - Supergirl
(Bölümle alakası yok ama bu şarkıyı dinlerken yazdım^^)
Multimedya: Hikayem için yaptığım afiş.

6. Bölümden anladığım kadarıyla bir çok okuyucumu kaybetmişim sanırım. Neyse artık siz geri kalanlar seviliyorsunuz ❤ Bu bölüm sizin için..

Bana kısa yazıyorsun diyenlere inat bu bölüm 3000 kelimeden uzun oldu (:

Oylarınızı ve yorum yapmayı unutmayın lütfen. Okuduğunuzu bilmeye ihtiyacım var.

İyi okumalar..

~

"Çek şunu ağzımdan."

"Hadi ama ye şunu."

"Ben grip değilim, Alex. Çorba yapıp durma."

Ağzımın dibindeki kaşığı tekrar çorba kasesinin içine koyuyor.

Tabi ki siz ben düştükten sonraki olayları bilmiyorsunuz. Şöyle ki; Herkesi  şok eden büyük düşüşümden sonra bir kaç gün revirde kaldım. Kral, bir kaç kere beni ziyaret etti.  Alex, -ya suçluluk duygusundan ya da Lilly'nin gazabının korkusundan- yanımdan bir kere bile olsun ayrılmadı. Şuan da içinde bulunduğum durumdaki gibi yemekleri bile kendi yedirmekte ısrarlı.

"Evet ama eksi-bilmem-kaç-derecelik suya düştün. Ki bu da grip olmana bir sebep."

Kollarımı kavuşturuyorum. Gözlerimi kısarak,
"Sen de girdin o suya."

Çorba dolusu kaşığı tekrardan kaseden çıkarıp, ağzıma yaklaştırıyor,
"Ama ben ciğerlerimi tuzlu suyla doldurmadım." diyor. Ses tonunu alcaltarak, "Ayrıca Linc kızınca oldukça korkutucu oluyor." diyor.

İkimizin beynine aynı anda süzülen kelimeler gülmemize neden oluyor:

Hey, ben hâlâ buradayım. Ayrıca sana söyleneni yap, Megan. Sana olan kızgınlığım hâlâ geçmiş değil.

İsmimi telaffuz edişinden anlamıştım zaten.

Alex, hâlâ bana kaşığı ağzıma dayamış, kaşları kalkık bir şekilde bana bakıyor. Kaşığı ağzıma sokmasına izin veriyorum.

~

Gözlerimi açtığımda, havanın çoktan karardığını görüyorum. Yanımda duran koltukta, Alex'in uyuduğunu görüyorum. Küçücük koltuğa, iri bedenini sığdırmaya çalışmış ancak vücudunun büyük bir bölümü dışarı taşmış. Uyanık olduğunda yaptığındaki gibi yüzünde karşısındakini etkilemeye çalışan bir ifade yok. Yüzü oldukça masum bir ifadeyle yan yatmış. Turuncu bir buklelerinden biri alnının üzerine düşmüş.

Yataktan kalkıp elime geçen küçük bir battaniyeyi alıp, Alex'in üzerine örtüyorum. Turuncu bukleyi, alnından çekip, arkadaşlarının arasına katıyorum.

Alex geldiğinden beri -sinir bozucu şeyler yapsa da- sürekli yanımdaydı ve benim tek yaptığım ona kötü davranmaktı.

Büyük bir suçluluk duygusu vücudumu sarıyor. Belki de kendimi affettirmek için belki de istediğim için, yeni çıkmış sakalların kapladığı, yumuşak yanağına dudaklarımı değdiriyorum. Dudaklarım karıncalanıyor. Uyanmasından korktuğum için onu oracıkta bırakıp bana yasak olan balkona çıkıyorum.

Gelecekten Gelen Leydi (Düzenleniyor)Where stories live. Discover now