Popüler Beşli || Düzenleniyor.

7//Smile diyorum smile.

MULTIMEDIA : EFE. 

Bölüm 5. bölümdeki yorumuyla beni mutlu eden @Mutlulugum_53 için. Çok teşekkürler :)

Efe'nin Ağzından

Kollarımın arasında uyuyup kalmış olan minik bedene baktım. Ben saçlarını okşarken uyuyakalmıştı. Saçlarıyla oynandığında mayıştığını biliyordum ancak uyuyacağı aklımın ucundan geçmezdi. Uyanmamasına özen göstererek bir elimi sırtına, bir elimi bacağına koyarak kucakladım, odama taşıdım. Yatağa bıraktığımda huysuzca kıpırdandı. Üstündeki cekedi, terliklerini ve çoraplarını çıkardım. Yatağın soluna kıvrıldım. Ona döndüm, sağ kolumu başının altından geçirim ensesinden kendime yasladım. Saçlarına minik öpücükler kondurdum. "İnan ki uyurken konuşmadığın için çok daha tatlısın." diye alay ettim. 

Beklemediğim bir anda başını kaldırdı ve kaşlarını çatıp bana baktı. "Uyanığım ve sana bu lafını ödeteceğim."

Dudaklarım alayla yukarı kıvrıldı. "Gıdıklanan ve boynuna üflenince huylanan bir kız için fazla iddalı konuşuyorsun, güzelim." Dudaklarını büzdü.

"Hadi ya (!) ben gösteririm sana şimdi iddalı mı değil mi." içten bir kahkaha attım. Bu halleri beni güldürüyordu. Doğrulup karın boşluğuma oturduğunda bir an nefes alamayacağımı zannettim. "Ilgın kalk! Ne-nefes alamıyorum. Öküz gibi ağırlığını veriyorsun. Kalk."

Zafer sevinciyle gülümsedi. "Çok mu iddalıymışım ben?"

"Eğer hemen üstümden kalkmaz ya da ağırlığını çekmezsen gerçekten bozuşacağız." Gülümsemesi silindi. "Ya tamam. Şaka yaptım. Gül." 

"Anlamadım?" Şaşkınca bana bakıyordu.

"Gül diyorum canım. Gül. Hani eylem olan gülmek? Smile diyorum smile." Kahkaha attı. "Bak biliyormuşsun. Ne uğraştırıyorsun ki?" Başını tamam anlamında sallayarak kalktı. Daha doğrusu kalkmaya çalıştı. Tam kalkarken dengesini kuramayınca yüzü yüzüme paralel gelecek şekilde üzerime düştü. Gözlerinin içine bakarken onu dikkatle süzdüm. Toplu sarı uzun saçları boynumu gıdıklıyordu. Mavi gözlerinin üstündeki ince kaşları şaşkınlıkla yukarı kalkmıştı. Gözlerinin mavisi benimkinden daha koyuydu ve kaşlarının saçlarından daha koyu olması onda hiç sırıtmıyordu. Konu Ilgın'ken herşey ona yakışıyordu.

"Efe..." dedi kalbi saniyede deparlar atarken fısıldayan bir sesle, ardından birkaç kere gözlerini kırpıştırdı ve devam etti. "...geçen gece," dedi. "Söylediklerin."

"Evet." dedim ona göre sakin bir şekilde. "Hiç biri için pişmanlık duymuyorum ve hala arkasındayım." Ellerini saçlarıma arkasından sakalıma götürdü. Nazikçe okşarken gözlerimi kapattım. Alnını alnıma yasladı. "Seni susturduğum için özür dilerim, Efe." sesinde pişmanlık vardı.

"Şşşh, güzelim, özür dileme." Gözlerini kapatıp tekrarladı. "Özür dilerim." Ellerimi burnuna götürüp ucunu sıktım. 

"Ben sana ne demiştim? Özür dilemek, yok." 

"Efe sen benim herşeyimsin. Bu hayatta beşliden, -kahkaha attı- özür dilerim dörtlüden başka hiçbirşeyim yok ama en önemlisi sensin benim için. Seni kaybedemem, seni kaybedemem, seni kaybedemem..." 

Parmaklarımı dudaklarına götürdüm ve onu durdurdum. "Beni asla kaybetmeyeceksin, güzelim, sakin ol. Lütfen." Doğruldum ve onu kucağıma oturttum. "Ben ne olursa olsun yanındayım."