15//Böyle hissettirdi mi?

4.6K 160 9
                                    

POPÜLER BEŞLİ: GENÇ KURGU #448, ROMANTİK #701 ! ÇOK TEŞEKKÜRLER <33

İYİ OKUMALAR;

Hızlıca ayağa kalkıp Efe'nin çarptığı kapıya koştum. Açıp dışarıya çıktığımda duvara yaslanmış Efe'yi gördüm. Gözgöze geldiğimizde yanına gidip kolunu tuttum. Çekmeye çalışsa da bırakmayıp ona sıkıca sarıldım. Kollarını belime dolayıp beni iyice kendine bastırdığında gözlerimden yaşların süzülmesine izin verdim. Ne yaparsa yapsın, Efe'yi öylece silip atamazdım. Saçlarını okşamaya başladığımda burnunu çekti, tekrar. Kanında o maddenin dolaştığını fark etmemiştim. Kendime kızıyordum, o Efe'ydi. En yakınım. Nasıl fark edememiştim? Nasıl izin vermiştim? Onun bu pisliğe bulaşmasına nasıl izin vermiştim? Benim yüzümdendi belkide, onu bu kadar kızdırdığım içindi. Benim suçumdu belkide. Olamaz mıydı? "Efe." dedim ellerimi saçlarından omuzlarına indirdiğimde. "İyi misin?" yüzüne baktım.

Kafa sallayıp "Evet." dedi. Ellerimle sakallarını okşadım ve derin bir nefes aldım. "Bak ne olursa olsun ben seni seviyorum Efe, yanındayım hep. Hep. Çocukluğumuzdan beri beraberiz bak biz seninle. Affederiz, unuturuz biz hep. Unuttun mu?" gözyaşlarımı silip gülümsemeye çalıştım. Bu sefer ağlamaya başlayan oydu. Maddenin üzerindeki etkisi geçmiş gibiydi sanki. Gözlerinin mavisi eski haline dönmüştü, bana bakışları eski haline dönmüştü.

"Unutmadım." dedi ve eliyle saçımın arkasından bastırarak beni kendine çekti. İç çekerek ağlamaya devam ediyordu. Bakışlarımı sola çevirdiğimde Evren'i gördüm. Gülümseyerek bahçenin arka kapısına doğru yürüdü ve demir kapının sesiyle beraber evi terk etti. "Hadi." dedim Efe'den uzaklaşarak. Ardından elini tuttum. "Gel bakalım." boştaki elimle yanaklarındaki ıslaklığı silerek evin içine çekiştirdim.

"Yerdekilere basmamaya dikkat et." başıyla onaylayıp yürümeye devam ettiğinde merdivene gelmiştik. Merdivenleri aşıp odama ulaştığımızda pufun üstünde Evren'in cekedini gördüm.Efe'nin daha fazla sinirlenmemesini dileyerek yatağa oturttum. Ben tam oturacakken yatağa uzandı, ayaklarını uzatınca kalkmak zorunda kaldım ama ne olduğunu anlayamadan oda kalktı.

"O piçin kokusu yatağına sinmiş!" diye kükredi. Gözlerimi kapatıp sabır dilercesine kafamı yukarıya kaldırdım. "Efe! Abartma yat."

"Merak ediyorum. Ne yaşadın o çocukla?" omuzlarından itip yatağa oturttum. "Seni ilgilendirmez." Aynı hızla kalktı.

"Elini tuttu mu? Sarıldı mı sana? Sarı saçlarını koklayıp, deniz mavisi gözlerinde kayboldu mu? Öptü mü seni?" bu sevgi dolu temayı ondan uzun süredir göremediğim için şaşkınken o yüzünü bana yaklaştırıp dudaklarımı öpmeye başladı. Yumuşak ve derindi. Sanki ruhuma dokunmaya çalışıyormuş gibiydi. Bedenimle değil ruhumla temas etmeye çalışıyormuş gibiydi. Daha da derinleşen öpüşüyle ona karşılık vermemek için kendimi zor tutarken, birkaç saniye daha durup geri çekildi. "Öptüğünde böyle hissettirdi mi?"

Ona doğru yürüdüm ve kafamı biraz eğerek üç dört yerinden boynunu öptüm. Geri çekildiğimde gözlerini kapamıştı. "Peki Arya sana böyle hissettirdi mi Efe?"

"Arya'yı mı kıskanıyorsun?" diye sordu. Kafamı iki yana salladım. "Arya sana böyle hissettiriyor mu?"

"Hayır." dedi kısaca. Bana doğru adım attığında iki adım geriledim. "Yatacak mısın yoksa Evren'in kokusu saçmalıklarına devam mı edeceksin?"

"Yatmayacağım." dedi ve kolumdan yakaldı. "Çünkü benim odama gidiyoruz." gözlerimi devirdim, çocuk gibi davranıyordu. "Çocuk gibi davranıyorsun. Alt tarafı beraber uyuduk. Abartıyorsun, senlede defalarca uyuduk." durdu ve sertçe bilediğimi bıraktı. Ama yürümeye devam etti. "Vay be. Bana açıklama mı yapıyorsun?"

Popüler Beşli || Düzenleniyor.Where stories live. Discover now