23//Hatta taşınıyoruz.

3.6K 113 25
                                    

İTHAF İSTEYEN YORUM YAPARSA SEVİNİRİM :)) BU BÖLÜM @ELIFSNDK İÇİN <33 

MULTIMEDIA: ÖZGÜN-ELVEDA

-----

Huzurlu karanlıktan yanımdaki hareketlilikle ayrıldım. Efe. Yataktan çıkıyordu.  Yüzüme gelen saçları geriye attırdım ve "Nereye?" diye sordum.

"Ah! Uyandırmışım, üzgünüm. Bir şeyler atıştıracaktım da." sağ eliyle kafasını kaşıdı. Başucumdaki dijital saate baktım. "Üçü yirmi geçe mi?"

"Evet." yeni uyanmış olmamın el verdiğince hızlı hareketlerle yataktan çıkıp peşine takıldım. "Bende bir sigara içeceğim."

Başını sallayarak kapıyı açtı, sessiz ve yavaş adımlarla mutfağa vardığımızda hemen buzdolabına ilerledi. Gülerek ilerledim. Buzdolabının kapağının kapanış sesini duysam da ne aldığına bakmak yerine bej rengi dolaba ilerleyip kapağını açtım ve parmak uçlarımda yükselerek dolaba uzandım ve sigara pakedini çıkardım. Bir el tişörtümün eteklerini çekiştirdiğinde ayaklarıma tam basarak arkama döndüm.

"Belin açılıyor," dedi Efe. "Üşüteceksin." Anaç tavrını takınarak yaptığı bu harekete gülümsedim ve mutfak tezgahının üzerinde duran sarı-lacivert çakmakla kül tabağını alıp asker yeşili sandalyeye kuruldum. Rahat bir pozisyon almak için uğraş verirken elindeki profiterol tabağıyla tatlı kaşığını gürültüyle masaya koydu. "Demek üşüteceğim?" dedim paketin içinden sigaramı çıkarırken, ardından alayla güldüm.

"Evet," dedi. "Üşüteceksin, hasta olacaksın. Sonra her zamankinden daha fazla saçmalayacaksın her hastalandığında olduğu gibi, bende seni çekmek zorunda kalacağım." Sigarayı ustalıkla dudaklarımın arasına yerleştirip çakmağın turuncumsu-mavimsi alevini ucuna yaklaştırdım. Ardından tutuşan sigarayı içime çektim ve saniyeler sonra dumanı dışarıya üfledim.

"Allah Allah," dedim kaşlarımı kaldırarak. "Çekeceksin tabii ki, itirazın mı var?"

Kafasını onaylamazca iki yana salladıktan sonra plastik profiterol tabağına odaklanıp, biraz uğraştan sonra kapağı açtı. Kaşığı eline alırken "Yok," dedi. Tatmin olmuşça gülümsedim ve kül tabağından aldığım mentollü sigarayı dudaklarıma götürdüm. İçime çektiğim nefeste mentol geçtiği yerleri yakarken Efe önündeki profiterolle ciddi düşünmeye başlamıştı bile. Acı gerçek: Beni bir profiterole satmıştı!

"Bana da versene," dedim tüm şirinliğimde, sigaram kül tabağındaki yerini geri alırken. "Hayır," dedi odunlar cemiyetinin başı, elinde mendille halay çekeni. "O benim."

Rahatsızca kıpırdandım. "Hadi ama," dedim sinirimi ele vermemeye çalışarak. "Alt tarafı bir kaşık. Lütfen." başını tamam anlamında salladığında, kaşığı yuvarlak plastik tabağın içindeki kıvamlı çikolatanın içindeydi bile. Bu kadar çabuk izin vermesine şaşırarak masanın olanak verdiğinde ona yaklaştım. Kaşığı ağzıma doğru uzattı, yemek için hamle yaptığımda kendi ağzına soktu ve arkasına yaslanarak keyifle profiterolünü yedi. Sandalyeme somurtarak geri çöktüm. "Bitch."

"Jerk."

"Odunsun ya. Bir kaşık profiterol. İnsan sevdiğini hiç üzer mi?" Pepee kankime selamlar sevgiler, kokulu öpücükler.

"Ya canım sen hasta falan mısın? Yani bu biraz her zamanki dozunun üzerinde gibi de? Üşüttün mü?" Elinin tersini önce alnıma, sonra yanaklarıma bastırdı. "Ateşin falan da yok."

Popüler Beşli || Düzenleniyor.Where stories live. Discover now