9- Yağmurlar

2K 159 717
                                    

Selam!

Yine çok beklettim biliyorum, ama sizin anlayışla karşıladığınızı da biliyorum. Bunun için tekrar tekrar teşekkür ederim. Benim için çok özel bir bölümdü bu, ana hatlarını uzun zamandır planladığım bir bölümdü. Umarım hissettiklerimi dökebilmişimdir kelimelere, çok yoğun şeyler hissediyorum çünkü bu bölümde olanlarla ilgili...

Lafı fazla uzatmıyorum. Umarım beğenirsiniz, umarım. 🙏

Oy ve güzel yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen, iyi okumalar! ❤

Multimedya: Hüsnü Arkan - Yağmurlar

***

10 yıl önce

Sokakta bütün gün deli gibi oynamış biz çocukların mesaisi bitmişti, akşam ezanının okunmasıyla birlikte kızların hemen hemen hepsi evlerine dağılmıştı. Erkeklerse pencereden seslenen annelerinden "iki dakika daha" diye izin alarak maçlarını bitirene kadar kalmışlardı. Tabii ben de Murat'ın en yakın arkadaşı olduğum için o gitmeden eve gidemezdim.

Maç bitiminde herkes dağılırken ben de oturduğum kaldırımdan kalkıp ciddi bir şekilde eteklerimi silkeledim ve uzun saçlarımı savurup evinin yolunu tuttum. Murat arkadaşlarıyla takımının galibiyetinin sevincini yaşarken beni fark etmemişti. Onu bekleyecek değildim, görevim tamamlanmıştı. Ancak beni fark etmediğini sansam bile kalkmamdan birkaç saniye sonra arkamda sesini duymuştum.

"Selen, bir dakika bakar mısın?" dediğinde dudaklarımı birbirine bastırdım ve ellerimi belime koyarak ona döndüm.

Saçları terden sırılsıklamdı, göğsü her nefes alıp verişinde hızla inip kalkıyordu. Yüzü de kıpkırmızıydı, buz mavisi gözleri kırmızının içinde daha belirgindi, bu haliyle çok sevimli görünüyordu.

"Evet, ne oldu?" dedim tek kaşımı kaldırarak.

Ensesini kaşıdı ve bir adım yaklaştı. Sağa sola bakıp sıkıntıyla iç çekti. Beni yanağımdan öptüğü akşamki gibiydi surat ifadesi. Hâlâ onu her gördüğümde içimde hissettiğim sıcaklığı yanağıma koyduğu zamanki gibi.

Bir çırpıda, "Yarın, parktaki ıhlamur ağacının altında buluşabilir miyiz?" derken gözlerini kapatmıştı.

"Neden?" dediğimde derin bir nefes alıp gözlerini açtı.

"Seninle önemli bir şey konuşmam lazım." dediğinde kaşlarımı çattım.

"Şimdi konuş." diyerek omuz silktim.

"Burada olmaz." derken bakışlarını yere indirmişti.

"Tamam, sabah gelirim oraya." dedim fazla sorgulamadan. Park ve ağacın içinde olduğu yeni bir oyun bulmuştu belki, bu beni heyecanlandırmıştı.

Bakışlarını yerden kaldırdığında mavileri koyulaştı. "Görüşürüz." dedi ve belli belirsiz gülümsedi.

Neşeli bir şekilde omzumu silktim ve "Görüşürüz." dedikten sonra arkamı dönüp eve gittim.

Sabah içimde garip bir heyecanla uyandım. Annem saçlarımı örerken kıpırdanıp durduğum için başıma birkaç kez tarak darbesi aldım ancak umrumda değildi. Murat son zamanlarda benden çok erkeklerle oynuyordu, beni tek başıma parka çağırması hoşuma gitmişti.

Üzerinde rengarenk çiçekler olan beyaz elbisem ve örülü saçlarımla dışarı çıkmaya hazır olduğumda annemden her zamanki "dikkat et, yabancılarla konuşma" öğütlerimi de alıp yola koyuldum.

Kelebek AnlaşmasıWhere stories live. Discover now