Cenaze

232 17 1
                                    

Üç cenaze aracı önde, biz arkada gidiyorduk.

Burcu arabayı kullanırken bende ön koltukta dirseğimi cama yaslamış bir şekilde buğulu gözlerle araçlara bakıyordum.

Gülçin arkada uyuyordu. Sabaha karşı yola çıkmıştık. Öğle namazı için Volkan ayarlama yapmıştı. Ankara'da öğle namazında bütün ailemi toprağa verecektim.

Aldığım sakinleştiriciler yüzünden artık ağlayamıyor, tepkisiz bir şekilde etrafa bakıyordum. Koca dünyada yapayalnız kalmıştım.

Daha dün sabah annem "Hadi kalk artık Eslem, bugün büyük gün kızım!" Diyerek kaldırmıştı beni.

Babam "Benim kızım başaracak! Helal olsun benim birtaneme!" Diyerek gururumu okşamıştı.

Cevher'le son sarılış anımız geldi aklıma. Hediyeyi ona verirken yüzünün aldığı o ifade gözümün önünden gitmiyordu.

Tamam Eslem, derin bir nefes al kızım.

Ankara'ya gitmek için kiraladığımız arabanın kliması yanıyor olsa bile camı açarken buldum kendimi.

Ciğer kalmamıştı ki! Ciğerim yanıyordu. Burcu da daralmış olacak ki uzanıp radyoyu açtı.

Bir haber kanalında hava durumu geçiyordu. En azından bir ses duymuştuk.

Haber bittiğinde bir reklam girdi. Daha sonra ses kesildi.

Radyoda bir melodi duyuldu. Burcu, göz ucuyla bana baktı. Hangi şarkı olduğunu anlamıştı. Rahatsız bir şekilde yerinde kıpırdandı ve kapatmak için harekete geçti.

"Kalsın Burcu." Dedim.

Birkaç saniye sonra o tanıdık ses duyuldu zaten. Bülent Ersoy'un içimi daha da bir kavuran sesi duyuldu.

Suretime aldanıp sakın yanılmayın
Yüzümün güldüğüne bakmayın 
Aşktan canı yananlardanım ben de
Bu yüreği taştan sanmayın 

Burcu, yutkunarak sesi kısmak istediğinde uzandığı elini tuttum. Ben uzanıp radyonun sesini biraz daha açtım.

Sel olur gizlice
İçime içime süzülür gözyaşlarım
Kanar yaralarım kanar 
Tuz bastıkça anılar
Efkâr benim öteki adım 

Gülçin de uyanıp ne oluyor diyerek etrafına bakındı. E tabi, Eslem'in ailesi ölmüşken bu şarkı da neyin nesiydi?

Ama birkaç saniye geçmeden o da anladı. Sadece sustu. Başını cama yaslayarak şarkıyı dinlemeye devam etti.

Kor azgın yangınlarda canevim ciğerim yanıyor
Zor, çok zor ne çektiğimi bir ben bir Allah biliyor

Yumruklarımı sıkıyordum. Cevher'in liseden mezun olduğu gece ona söz vermiştik. O dönemlerin çok popüler barı Araf'a gidip gece boyu onun içmesine izin verecektik.

O gece arabayı sapasağlam kullanmak için ben bir kadeh bile içmemiştim. Dönüşte üç tane manyağı zaptetmek çok zor olmuştu.

Babamın kasetlerinden birini takmıştı Cevher. Çalan şarkı da tam olarak buydu.

Hatırladığım o güzel anıda dördümüz beraber "Ne çektiğimi bir ben, bir Allah biliyor!" Diye bağırıyorduk.

Ne çekiyorduk ki Allah aşkına? Kardeşim mezun olmuştu, girdiği üniversite sınavı da güzel geçmişti, ömrünün en güzel zamanlarını yaşayacağı bir üniversite dönemine adım atacaktı...

EHVENİŞERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin