Yüce Manitu

13 2 0
                                    

İki gün geçmişti ve doktorlar James in taburcu olmasına izin vermişti.Katty James in eşyalarını toplarken bende James in giyinmesine yardımcı oluyordum.Okul bir süreliğine kapatılmıştı,olaylar durulana kadar,çoğu öğrenci yaralanmış ve bazı duyduklarıma görede diğer okullara da saldırı gerçekleşmişti.Maria hala uyanmamıştı ama hayata tutunmuştu şifacılar kendi benimsediği ortamda kalırsa ona iyi geliceğini söylemişler.Eşyaları alıp aşağı indik,amcama arabaya eşyaları koymaya yardım ettikten sonra arabaya bindim,uzun bir yolculuktan sonra eve varıp beni eve bırakmıştılar dinlenmem için.İçeri girdiğimde annem içerde televizyon izliyordu neden erken döndüğümü sorunca olanları anlatmak zorunda kalmıştım.Aceleyle amcamların evine gitmek istedi ne kadar durdurmaya çalışsamda dinlemedi.Bende yukarı çıkıp duş aldım kaç gündür duşa girememiştim.James i bir kere yalnız yakalayıp olanları soramamıştım.Aiden la bu konuyu konuşmam lazımdı araştırmaya kalksam ise elimde fazla bir bilgi yoktu.Duştan çıktıktan sonra Aiden a akşam onlara gelmek istediğimi bildiren bir mesaj attım.O da cevap olarak sadece gel yazdı.Sadelikte  üstüne yoktu.Bende babamın ofisine gidip bilgisayardan yazdığı belgeleri inceledim belki içinden bir kaç bilgi çıkardı.Üstümü giydikten sonra annem e seslendim ama cevap gelmemişti hala James lerde olmalıydı.Kapıyı kapatıp karşıya geçtim ve kapıyı çaldım.
-Merhaba Mona.
-Merhaba Bayan Jane
-Bana sadece Jane diyebilirsin tatlım gel içeri.
Aiden  nın ailesi ile hastanede tanışmıştık benim karşı komşum olduğunu öğrenince ve Maria ,Aiden ile ilgilendiğim için sevinmişti.
-Maria nasıl?
-Hala uyutuyoruz,yaralarının iyileşmesi biraz zaman alıcak ama buna da razıyım Yüce Manitu onu bize bağışladı.
-Aiden burdamı onunla bir şey konuşacaktım.
-Odasında oraya git istersen ya da buraya çağırabilirim.
-Rahatsızlık vermiyim ben çıkarım.
Bir üst kata çıktıktan sonra odasının önüne geldim kapı açıktı ama içeride biri yoktu bende burda beklemeye karar verdim.Masasının üstünde bir kaç kitap açıktı kitaplara bakınca bazı tanımadığım bir şeyler hakkında resimler ve yazılar vardı.
Yüce Manitu insanlara yardımcı olsun diye tanrıları yaratmıştı.Gökyüzünün boşluğundan gelen Ey tanrılar duyun sesimizi ve yeryüzüne inin.İnsan...
-Gelmişsin.
Arkamı döndüğümde Aiden nın saçları ıslaktı ve altında bir havlu vardı.Biraz farklı bir arkadaşlık ilişkimiz oluşmuştu galiba.
-Ben dışarı çıkıyım sen üstünü giyin.
-Gerek yok.
-Nasıl gerek yok.
-Burda kalabilirsin.
Kafayı yemiş herhalde yanımda mı değiştiricekti.
-Yani diyorumki arkanı dön bende üstümü değiştiriyim.
Bunu neden önce den düşünememki.Arkamı dönüp kitaba bakmaya devam ettim.Ama kendimi kitaba veremiyordum.
-Dönebilirsin.
Arkama döndüğümde Aiden tam burnumun dibindeydi arkaya adım atınca sandalyeye çarptım ve sendeledim.
-Bu kadar yakından söylemene gerek yoktu.
-Canım böyle istedi.
-İyi çekil o zaman da yana geçiyim.
Yol vererek yana çekilmişti bende yana geçip yatağın üstüne oturdum.
-Daha iyisin gibi?
-Evet.Maria iyileşiyor,ben aradığım cevapları buluyorum.
Konuşurken yatağın diğer tarafına geçip uzanmıştı.
-Sen ne için geldin?
-Ben bir kaç soru sorucaktım aklıma takılan.
-Dinliyorum.
-Cevap vereceğine söz ver tek ümidim sensin kimse bir şey söylemiyor.
-Tamam vericem.
-Bu okulda ve diğer okullarda olan saldırıyı kim yaptı?
Biraz sessiz kaldıktan sonra benim tarafıma yan dönmüştü.
-Sende uzansana sana bir hikaye anlatıyım.
-Aiden hikayenin sırasımı?Soruya cevap ver.
-Mona dediğimi yap.
Dediğini yapıp ona dönüp yan uzanmıştım.
-Eskiler derler ki Yüce Manitu İnsanlara yardımcı olsun diye dünyaya birilerini göndermiş.Bunlar Güneş ve Aymış. Güneş ve Ay bir süre insanlara yardımcı olmuşlar fakat artık insanların isteklerine yetememeğe başlamışlar sonra Yüce Manitudan birilerini daha göndermelerini istemişler ,Manituda Ateş,Su,Toprak ve Hava yı yollamış.Bu dördüde dünyanın her bir yerine yayılmışlar.Her biri gidip kendilerine kabile kurmuş ve ailelerini genişletmişler.Bu sırada ise güneş ve ay Yansımalarını dünyaya bırakarak Manitunun yanına dönmüşler.Manitu Güneş ve Ay dışında bir kaç kişi daha yaratmış dünyaya gitmeden gökyüzünden insanlara yardım etsinler diye.Ama içlerinden biri her zaman insanları kıskanırmış bu ise Ruh tanrısı Waka.İnsanların sahip olduğu şeylere sahip olmak istermiş.O yüzden arada sırada dünyaya uğrarmış gizlice.İnsanların yanına gidip kendini güzel ve yardıma muhtaç biri olarak tanıtıp kabiledeki bütün kişilerin ruhlarını emermiş.Ruhları emerek genç kalırmış.Hırsı okadar büyümüşki insanların ruhlarını emdikten sonra onların yüzlerini almış onlar gibi giyiniyormuş ve sonra onları öldürüyormuş.Bütün 4 elementin tanrısını bulup ruhlarını çalmış ve kendini yenilmez bir güce bulamış.Bunu fark eden Güneş ve Ay onu durdurmak için diğer tanrılarla birlikte dünyaya inmiş.
Uzun süren bir savaşa girmişler dünyanın her yerinde onlar savaştıkça kıyametler oluyormuş.En sonunda buna dur demek için Ay ve Güneş güçlerini Manitu nun verdiği bir sembolle birleştirip o güçle Waka nın ruhunu emip saklamışlar.Olaydan sonra Waka yı Manitunun yaptığı bir zindana kapatmışlar.Güneş ve ay ise birleşmeden dolayı güçsüz kalmışlar.
Manitu onları ziyaret etmeye gidince.Manitudan bir dilekleri olur.Ruhlarının dünyada yeniden reakarne olmasını istemişler.Böylelikle eğer Waka ve onun gibiler dünyaya gelirse İnsanları korumak için onlarla savaşabilicektiker.Yüce manituda onları kırmayıp.İsteklerini yerine getirmiş.
-Nasıl şimdi böyle bir şey gerçekten varmı?
-Bilmiyorum bu zamana kadar kimse daha. Ben güneş tanrısıyım diye ortaya çıkmadı.
-Peki benim sorduğum soruyla bunun ne alakası var.
-Bunu kim yaptı diye soruyordun!
-Ne yani Waka mı?
-Bilemiyorum ama başka bir türde olabilir.Çünkü Waka dünyadayken bazı müritlerine ruhunun parçalarını aktırmış.Hikaye böyle bitiyor.
-Kaç yıllık Hikaye Aiden buna inanıyormusun?
-Bilmediğin olaylar var Mona sana anlatıcaktım ama daha oraya kadar gelememiştik derslerde.Okulda okuyorsun ama dışarıdaki hayatta başka yaratıklarda var.Okulun sonunda bazı alanlarla ilgili  sınavlara giriyorsun ve nereye atanacağın ortaya çıkıyor.Benimkisi ise savaşçıydı.Dışarıda insanları korumakla hükümlüyüm .Bazı yerlere saldırıyorlar ve sonra birden olaylar gündemden çıkıyor yada devlet üstünü örtbas ediyor o yüzden kimsenin haberi olmuyor haberi olanlarda yakalanıp hatırladıkları unutturuluyor.Sana verdiğim eğitim gerekli mi diye soruyordun al işte cevabı.
Ben ne diyeceğimi bilemiyorum. Şaşkınlıktan tavana bakıyordum şimdi ne olucaktı peki.
-Şimdi ne olucak?
-Konsey toplandı ve karar verecekler.Babam da oraya gitti.
-Sende bu müritlerin ortaya mı çıktığını düşünüyorsun.
-Bence yavaş yavaş ortaya çıkıyorlar bütün işaretler bunu gösteriyor.
-Sen gelmeden beş yıl önce bir olay daha olmuştu.Ama o zaman konsey olayın üstünü örtüp başka bir açıklama yapmıştı.Bence diğer bıraktığı müritler yavaş yavaş uyanıyor.
-O zaman güneş ve ay tanrısıda ortaya çıkması lazım.
-O iş öyle olmuyor.Bende onu araştırıyordum ama fazla bir bilgi bulamadım o yüzden yarın büyükleri ziyaret etmem lazım.
-Büyüklerde kim?
-Büyükler uzun zamandan beri dünyada yaşayan bilgeler.bizim türümüz insanlardan 200 yıl daha fazla yaşar.
-Vampir miyiz biz?
-Hayır öyle değil,genlerimiz böyle daha yavaş yaşlanıyoruz.
-Bunu sevdim.Yarın bende senle. gelebilir miyim?
-Olmaz.
-Ama neden?bende merak ediyorum.Benim de gelmek hakkım.Sana yardımcı olurum hem bunu da bir ders olarak düşün göstererek öğretmek hani daha iyiydi.
Biraz düşünmeye başladı.
-Kafamı karıştırıyorsun Mona,yanımdan ağrılmayacaksın ama bazı bilgeler kendine uygun gördükleri adayları bilge yaparlar onları eğitirler.Onlardan biri olmak istemezsin.
-Tamam her dediğini yapıcam.Ozaman ben gidiyim.
-Tamam.Geç kalırsan beklemem.
-Beklesen şaşarım.

Ay RuhHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin