Leo

6 0 0
                                    

Bir taraftan eski kabilelere ait sembolleri ve dili öğrenmeye çalışırken bir yandan da teknik saldırı eğitimim devam ediyordu ve  bugün şifacıya gideceğimiz gündü camları kırmamın üstünden  bir hafta geçmişti ve ne zaman gücümü kullanmaya kalksam etrafa ya da kendime zarar veriyordum.Şu anda da Aide nı arabanın içinde bekliyordum.Oraya gitmeden önce yapması gereken bir şey varmış.Ne kadar ona  birinin bedenine nasıl girdiğimi sorsamda bana kaçamak cevaplar veriyordu.Kitaplara baktığımda ise çok az şey bulmuştum ben de bu konuyu akşam Leila laya sormaya karar verdim.Onların evine gidicektik James le.Yemek biraz gergin geçsede Leila baya iyiydi herkese karşı beni sanki uzun zamandır tanıyormuş gibi davranıyordu.
Arabanın diğer tarafındaki kapı açılmış ve Aiden içeri girmişti.
-Bitti mi gizli işin?
-Bakıyorum baya beni merak etmişsin!
-Tabi ki de sensiz yapamıyorum.
-İyi fazla merak iyidir.
-Ne kadar yolumuz var?
-Çok fazla değil.
Arabayı çalıştırıp ilerledi.Yine her zamanki gibi klasik Aiden tavırları.Her şey gizli ve saklı sanki ben onu ele vericektim.Kız kardeşinin durumu düzelmiş artık yürüyüşlere o da bizle katılıyordu.Onu bizle görmek beni mutlu ediyordu ne de olsa o da hayatımın bir parçası olmuş kız kardeşim gibiydi.
Araba durunca bende çantamı alıp aşağı indim.iki,üç katlı evlerin birbirine bitişik olduğu bir sokağa gelmiştik.Sokakta çocuklar birbirleriyle top oynuyor ve koşturuyordular.Aiden ileride ki eve ilerledi ve zile bastı.
Sonra kapı kendiliğinden geriye doğru açıldı bizde içeri girip bir üst kata çıkıp ordaki daireye girdik.
İçerisi çok ferahtı her yer krem ve yeşil tonda döşenmiş içimde bir mutluluk hissi uyanmıştı.
-Hoşgeldiniz.
Yanıma bakınca gözleri ela,saçları siyah uzun boylu yakışıklı biri vardı ve bana ciddi bir şekilde bakıyordu.
Aiden önüme geçip beni arkaya çekti.
-Hoşbulduk Matt.
-Aiden baya uzun zaman oldu.
-Oldu.Senden bir şey istiyoruz.
-Nedir?
-Hatırlarsan yıllar önce gücüm için bana bir ritüel yapmıştın aynısını Mona içinde yapar mısın?
-Bunun yan ihtimallerini hatırlıyorsundur umarım.
-Tabi ki de başka çaremiz yok ama.
-Bir dakka ne yan ihtimali?
-Ona söylemedin mi?
-O bana hiç bir zaman bir şey söylemiyor.
-Ne zaman gücünü kısıtlamaya kalkan bir şey yaparsan ileride sana felaketle dönme olasılığı var seni yok edebilir.
-Aiden hani bu biraz önemliymiş gibi geldi bana.Öbür dünya da mı söyleyecektin?
-Tamam bunu söylemiliydim ama başka çare yok ve ben sana bunla Nasıl baş edeceğini öğreticem yani sorun yok.Bana bu zamana kadar bir şey olmadı.Karar senin.
Şimdi ne yapacaktım.Yaparsam ölebilme ihtimalim var. Yapmassam da diğerlerini öldürebilme ihtimalim var.En azından yaparsam sadece kendime zarar vericem.
-Sen çık Aiden!
-Matt daha kararını vermedi?
-Verdi.
Matt gözümün içine bakıyordu.
-Mona!
-Tamam çıkabilirisin Aiden.
-Araba da bekliyorum.
Aiden çıkmış ve ortam sessiz olmuştu.
-Nasıl anladın kararımı?
Arkasını dönmüş karşıda ki bir odaya ilerliyordu.
-Bu da benim yeteneğim diyelim.
-Böyle benim gibi bu iş için gelen var mı?
-Çok fazla değil gücü fazla olanlar nadiren görülür.
-Gel içeri geç ve ortaya otur.
-Kaç yaşındasın?
-Sence?
-Aiden la aynı gibi.
-Bir düşüneyim bir süre önce saymayı bıraktım...sanırım 110 du.
Şu anda şok geçiriyorum galiba.
-Bu Nasıl olur?Vampir misin sen?
Bana bakıp sırıtıyordu saçını geriye doğru atıp bana yaklaştı gerçekten çok yakışıklıydı.
-Hadi ama Mona vampir olabilirmiyim sence?Bizim genimiz geç yaşlanır ve bende biraz yeteneklerimden dolayı olayı biraz daha yavaşlatım.
-Vampir sayılır bir nevi sarımsak ve kutsal su dışında?
Artık birlikte gülüyorduk.
-Sana bir şey sorabilirmiyim?
-Tabi ki de.
Matt arkasını dönmüş bir taraftan orda bir şeyler hazırlıyordu.
-Sence bu yapacağın beni ne kadar götürür
-Çok değil güçlerini öğrenene kadar .
-Aiden nın ki geçti o zaman .
-Geçti ama kendini durdurmak için bazı sakinleştirici aktiviteler yapması lazım.
-Bir şey daha sorucam Bir yerde denk geldim Bir başkasının bedenine girip sanki ordaymışçasına onun anılarını yaşamak diye bir şey duydun mu?
Yaptığı işi bırakmış öndeki duvara bakıyordu.
-Matt?
Sonra yine işine devam etti.
-Evet duydum.
-Onlar hakkında ne biliyorsun?
-Şöyle denebilir onlardan bir daha haber alamadım.Ama bahsettiklerine göre ilerleyen zamanlarda onlara olan bu şey daha sık olmaya başlamış ve artık delirdiklerini düşünmeye başlamışlar görüntülerini gördükleri kişileri araştırdıklarında hepsi çok eski zamanlarda olan kişilere aitmiş.Bazılarının ise onların bedenine büründüğü kendi kimliklerini kaybettiği olmuştu.
-Reankarne gibi mi?
-Denilebilir.Eskiden oldukları demeyelim ama eskiden olan bir kişinin onu seçmesi diyelim.
Bir süre ortamda sessizlik olmuştu.Ölen insanlar bir bedeni seçiyordu ama ne için?
-Başlayalım istersen.Sen arkana yaslan ve gözlerini kapat.
Arkaya yaslanıp gözlerimi kapattım.Sessizlik sadece Matt in ayak sesleri bana doğru yaklaşıyordu ve kalbim hızlı atmaya başlamıştı.Matt bazı kelimeler fısıldamaya başladı anlamını bilmediğim.Elini alnıma koydu ve bir şeyler sürmeye başladı.İçimde bir sıcaklık oluştu ve bir şey beni bir yere çekiyordu.
-Bunu yapma!
Karanlık bir yerde çıplak bir şekilde duruyordum.Hava çok soğuktu.
-Bunu yapma!
-Neyi?Bırak beni.
-Gücünü kısıtlama başaramazsın?
-Neyi başaramam , yüzünü göster.
Çok üşüyordum yere kıvranıp bedenimi kendime çektim.Söylediklerim artık fısıltıya dönüşmüştü.
-Beni bırak artık çok üşüdüm.Bırak...
-Mona İyi misin?
Gözlerimi açtığımda uzandığım yerdeydim.
-İyiyim ne oldu?
-Birden uykuya daldın,seslendim ama uyanmadın sonra beni bırak diye birşeyler söyledin bende yarıda kestim.
Her şey çok anlamsızdı,gerçekten bir şeylerden sıkılmaya başladım.
Uzandığım yerden kalkıp eşyalarımı topladım.
-Teşekkürler Matt sana da zorluk çıkardım.
-Önemli değil,kendine dikkat et ve gücünü kontrol etmeyi öğren her şey içinde.
Ona sarıldıktan sonra aşağı inip caddeye çıktım ve derin bir nefes aldım.Etrafa bakınca Aiden nın arabasını göremedim telefonunu aradım onu da açmadı ben de gelen taksiyi durdurup eve gittim.
Aiden nın yolda da aradım ama açmamıştı.Bende eve uğramadan önce onlara geçtim kapıyı Maria açmıştı.Aiden evde de yoktu.
-Hadi gel odama çıkalım.
-Olur.
Odasına çıkıp yatağa yattım.
-Ne oldu canın sıkkın gibi?
-Aiden la bir yere gitmiştik ama sonra bana haber vermeden ortadan kayboldu.
-Aiden nın klasik davranışları.
-Bir haber verebilirdi hem aşağıda bekleyeceğini söylemişti.
-Gelir merak etme,sen nasılsın dersler Nasıl gidiyor?Okul açılacak bir hafta sonra.
-Evet biliyorum.Nasıl hissedeceğimi bende bilmiyorum hazır hissetmiyorum kendimi.Bu zamana kadar hep Aiden la ders yaptım şimdi diğerleri ile bir sınıf ortamında olucam.
-Ben de varım sana yardımcı olurum.
-Sen nasılsın hazır mısın?
-Olucam hem Aiden hem de Kevin da benle olucak.
-Kevin mı?
Gülümseyip yanıma yanaşmıştı.
-Kevin benim yakın arkadaşım.
-Biraz fazla yakın gibi .
Birlikte gülmeye başlamıştık ve olayları bana anlatmaya başlamıştı.
-Ben kalkıyım geç oldu.
-Tamamdır görüşürüz.
Hava karanlıktı evim ne kadar onların evinin karşısında olsada şu anda bana çok uzak görünüyordu ve başım dönmeye başlamıştı.
-Kulübeye gel Mona!
-Kulübe mi?
-Hatırlamadın mı?
-Hayır.
Bayılıcak gibi hissediyordum.
-Kulübe de ol yoksa gerçekleri öğrenemezsin.
Birden baş ağrım geçmiş her şey normala dönmüştü.Sağa dönüp ormanın ordaki kulübeye doğru yol aldım.Etrafta sadece bir iki kişi vardı.Bir insan neden bu saatte buluşmak ister.Kulübeye yaklaşırken son kez Aiden nı aramıştım ama açmamıştı.Bende nerede olduğumu söyleyen mesajı attım, kendimi güvenceye almam gerekiyordu eğer Aiden telefonuna bakarsa.Kulübenin önüne gelince önünde dev gibi eski kabilelerdeki gibi giyinmiş korumalar vardı.
-Evet nerede o?
-İçeride.
Sonra sessizlik oluştu.
-Evet neyi bekliyoruz,kırmızı halı mı serelim?
-İsterseniz girebilirsiniz sizi engelleyen yok.
-Bilgi için saol.
Kapıyı açıp içeri girdim ama içeride kimse yoktu.Benle dalga mı geçiyor bunlar.
-Yeter artık ortaya çık ne diyeceksen de!
-Sinirlenme Tatlım.
Arkama dönünce benim yaşlarımda kahve hafif kıvırcık saçlı deniz gibi mavi gözlü benden uzun biri vardı.Siması tanıdık geliyordu.Geriye gidip ondan uzaklaştım.
-Sende kimsin?
-Beni hatırlamadın mı?
-Nasıl hatırlayabilirim,tanımıyorum tanısam söylerdim.
-Mona niye kızgınsın ben burda senle dostluğumuzu pekiştirmek için buradayım uzun zamandır bekliyorum.
-Tamam hadi söyle kim olduğunu.
-Hadi ama hatırlayabilirsin?Bir kaç ipucu vericem o zaman.
-Oyun mu oynuyoruz.Bunu uzatmak istemiyorum hadi ver ipuçlarını.
-Tamam.İp ucun Arkadaş.
Arkadaş ne çağrıştırması gerekiyor beni tanıyorsa arkadaşım olmalı.Çok fazla arkadaşım olmamıştı bu zamana kadar,Sadece Leila ile çok yakındım bir de eskiden bir çocukluk arkadaşım vardı ilkokula kadar birlikte takıldığım o kadar ama o da sonra taşınmıştı.Biraz benzeyen yönleri vardı.Bilemedim bence şansımı denemekten zarar gelmez.
-Evet cevap veriyorum.
-Nedir?
-Leo.
Gözleri dolmuş bana bakıyordu.
-Neden bu kadar uzun sürdü?
-Özür dilerim hatırlamam gerekirdi.Ama sorun sende gittikten sonra sadece bir yıl beni aradın sana ulaşmaya çalıştım.
-Bazı şeyler oldu.Okula başladım.Ben de senin gibi sonradan öğrendim.Eğitimim başladı benim için yeni bir ortam her şey çok zordu.Sonra da senle karşılaşıcak gücü toplayamadım.Math amcağı duyduğumda gelmek istedim ama beni bırakmadılar.Uzun zamandır bizimkiler yerini belli etmemeğe
çalışıyor,sürekli yer değiştiriyoruz.
-Ben bilmiyordum Leo.Bende zor zamanlar geçiriyorum iyi ki geri döndün.
Leo ya yaklaşıp ona sarıldım tanıdığın birinin yanında olması gerçekten çok iyiydi.
-Anlatman gereken hala çok şey var affettiğim anlamına gelmez.
-Tamam anlatırım.
-Hem niye öyle ilginç yöntemlerle beni buraya çağırıyorsun direk eve gelebilirdin.
-Bilirsin oyunları severim.
-Kendine sakla  oyunları.Hadi gel bize gidelim Annem seni gördüğüne çok sevinicek.
-Tamamdır.
-İçeri de mi o nerde?Mona burdamısın?
Aiden telefona bakmış olmalı.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Nov 18, 2019 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Ay RuhWhere stories live. Discover now