Genç kız burnunu çekti ve ağlamamak için direndi. Onu neyin bu kadar üzdüğünü bilmiyordu. Onun farklı olduğunu sanmıştı. Diğer erkeklerin yaptığı gibi yarı sakat bir kızı görünce arkasına bakmadan kaçmamıştı.
Kalmıştı. O kalmıştı. Zeynep kendini bu...
اوووه! هذه الصورة لا تتبع إرشادات المحتوى الخاصة بنا. لمتابعة النشر، يرجى إزالتها أو تحميل صورة أخرى.
Seni sevmiştim. Seni gerçekten sevmiştim.
اوووه! هذه الصورة لا تتبع إرشادات المحتوى الخاصة بنا. لمتابعة النشر، يرجى إزالتها أو تحميل صورة أخرى.
Genç kız lavaboya gittikten sonra Efe onun için bir sandalye buldu ve arkadaşlarının yanına öyle döndüler. Zeynep utansa da Sinanların yanına gittiğinde Efe'nin onun için tuttuğu sandalyeye oturdu. Kimse onu yargılıyormuş gibi bakmıyordu ama yine de genç kız tedirgin hissediyordu. Bacakları daha fazla ayakta duramayacak kadar ağrımaya başlamıştı. Parti hoştu, güzeldi fakat artık ayrılsalar güzel olurdu.
Onlar masaya geldikten on dakika sonra büyük bir pasta getirildi.
Herkes alkış tutarak Sinan'ın pastanın başına geçişini izlediler.
Dilek tutmasını söyleyen kalabalığı süzdü genç kız. Herkes mutlu görünüyordu. Hiçbirisinin büyük bir sorunu yokmuş gibiydi. Efe de yanında durmuş elini sandalyenin arkasına koymuştu. Parti boyunca bir an olsun yanından ayrılmıyordu. Zeynep'in iyi vakit geçirmesini sağlamaya çalışıyor aynı zamanda onu koruyor ve kolluyordu.
Zeynep ona öyle minnettardı ki.
Sinan gürültülü alkışlar içinde doğum günü şarkısını söyleyen insanların önünde pastanın üzerindeki mumları üfledi.
Bütün bu curcuna bittiğinde yeniden yanlarına geldi. Masadakiler onu kutladılar. Zeynep de hafif bir tebessümle iyi dilekler diledi. Sinan samimiyetle teşekkür ettiğinde ise kendisini iyi hissetti. Efe'nin arkadaşları kesinlikle Zeynep'i hor görmüyorlardı. Hatta onu kendi aralarına almış gibiydiler.
Bütün bunlar Zeynep'i çok mutlu etti. İçten içe onların kendisini kabul etmeyeceklerini düşünmüştü. Şimdi yanıldığını görmek Zeynep'i mutlu etmişti.
Efe'nin yaptığı seçimden dolayı kınanmasını hiç istemezdi. Ama şöyle bir düşününce Efe o kadar iyi bir insandı ki, muhtemelen arkadaşları da iyi olurdu. Neden bu kadar endişelendiğini düşündükçe gülümsemek istiyordu. Efe ona bir şey olmasına asla izin vermezdi. Kadınların tuvalet sırasında kendisiyle dalga geçerken koşup onları kapı dışarı edişi hala gözlerinin önünden gitmiyordu. Hem çok utanmış hem de çok mutlu olmuştu. Aynı zamanda kendisini savunamadığı için de kendisine kızgındı.
