10. Bölüm ~

710 39 15
                                    

Kollarında kanlı bedeniyle yatan sevdiği adam mıydı? Daha saatler önce her zaman yanında olacağını söylediği kocası şimdi yalnız başına acı ekiyordu. Hem de onun yüzünden. 

Myung Soo diz çökmüş, sevdiği adama sarılmış ağlıyordu artık. Onun seslerini duyanlar etrafta toplanmaya başlamıştı. Dakikalar sonra gelen ambulansa binip hastaneye gittiler. 

Hastaneye ilk gelen Tao oldu. Bembeyaz suratıyla yaklaştı Myung Soo'ya. Karşısında nefes almayı bile güçle gerçekleştiren adamı görünce olayın ne kadar büyük olduğunu anladı. “Nerede, ne oldu anlat bana!”  omuzlarından sarstığı Myung Soo ağzını açmasına rağmen bir şey söyleyemedi. 

Sevdiği adam içeride can çekişirken hele... Tao'un gözlerinin ta içine baktı, boş bomboş gözlerle. İstemsizce boşaldı yaşlar göz pınarlarından. Hayat durmuşken gözünden yaşlar neden durmaksızın akıyordu. Kafasını kaldırıp dua etmeye başladı. 

Dakikalar sonra doktor çıktı odadan. “Ameliyat başarılı geçti. Beyefendi eğer yaşama sıkı sıkı tutunursa düzelmesi uzun sürmez. Önümüzde ki 12 saat çok önemli.” Tao iyi haber karşısında derin nefes alırken  Myung Soo oturduğu yerde dua etmeye devam ediyordu. 

Sung Jong alındığı yoğun bakım ünitesinde hayata tutunmaya çalışırken, Myung Soo aralarında ki cama elini koymuş sevdiği adama orada olduğunu göstermek istiyordu. Tao acıyla izledi arkadaşını. O sırada çocuğun annesi ve babası hastaneye ulaşmıştı.

 “Zorla elimden aldığın çocuğumu şimdide hayattan koparıp almak istiyorsun değil mi? Ne istedin ondan ha, ne istedin! O sadece seni sevdi.” Damadını döverek içindeki acıyı dindiremedi acılı anne. Yavaşça bıraktı bedenini olduğu yerde ufaldı.

Çocuğuna ne olduğunu sormaya bile korkuyordu. Myung Soo eğilip sıkıca sarıldı kadına. “Anne, bizim içinde endişelenmesini ister misin? Şimdi sadece kendi için, bize dönmek için çalışmalı. Lütfen!” 

 ~~~~

Tao kapının çalınma şeklinden huysuzlanıp kapıya yöneldi.  Sehun şaşkın bakışlarla Tao'dan önce davranıp açtı kapıyı. Karşısında Baek Hyun sorgulayan gözlerle ona bakıyordu.

 ”Bütün gece seni bekledik küçük bey. Sen evde uyuyordun sadece, öyle mi? “ Sehun araladığı kapıyı gönülsüz açmak zorunda kaldı. İçeri ilk adımını atan Baek Hyun gördüğü farklı tarzdaki erkek ayakkabılarıyla afalladı. 

Neler olduğunu anlamak için evde göz gezdirirken de Tao'yu fark etti. Sehun el işaretiyle Tao’ya saklanması için işaret yaparken Tao ani bir hareketle elini tutup dikildi Baek Hyun'un karşısına. 

“Bu bey kim? Bizi tanıştırmayacak mısın aşkım?” gözünü karartmış artık ilişkisini kendince yasallaştırıyordu. Sehun ellerini kurtardığı Tao'yu bırakıp Baek Hyun'un koluna girdi. “Düşündüğün gibi değil hyung, sen ona aldırma.”

 Baek Hyun sinirden ayaklarını yere vurarak nefesini dengelemeye çalışıyordu. “Her şeyi anlatacağım sana, en başından.” Tao yeniden söze karıştı. “O gece katıldığın partideki hyung... Gerçekten çok güzel tavşan olmuştunuz.” 

Baek Hyun bu sözlerle iyice afallamıştı. “Demek o gün oradaydınız. Hem güzel yeterli bir kelime sayılmaz o geceki halim için” laflarını kızarmış yüzüyle yerdeki fayansları 3. kez sayan Sehun'a bakarak söylüyordu.

“Şey, aslında biz o gün tanıştık Sehun-ah ile. Bugüne kadar birkaç kez buluştuk ve artık bir ilişkimiz var.” Ellerini tuttuğu Sehun'u kendine çekip Baek Hyun'a ışıldayan gözlerle bakan Tao, karşısında ateş saçan birini görmeyi beklemiyordu elbette. Sehun'un zorlamasıyla da evi  terk etti.

Ak Kedi Kara Kedi (Sekai ✓ )Where stories live. Discover now