37. Bölüm - Çete

20.4K 1.6K 130
                                    

Lütfen bölüme başlamadan önce yıldıza dokununuz.

herdem6060 beni takip etmeyi unutmayınız.

Ana sayfamda instagram linkim vardır. nerimanvurgunkitaplari instagram hesabını takip ederseniz çok eğleneceğinize inanıyorum.

İYİ OKUMALAR SİZLERİ SEVİYORUM.


"Hadi odana gidelim aşkım." Ah Merve başına balyoz yedi sanki... Ali Buğra'yı ittirip, nasıl kalktığını bilmiyordu. Az kalsın yine aynı hatayı yapacaktı. Uyarılmış bedeniyle şaşkın kendine bakan adama kızmak istiyor ama yine kızamıyordu. Hala biraz önce yaşadıklarının etkisinde göğüsleri inip, kalkarken ne diyeceğini düşünüyordu.

"Lü...lütfen git! Yalnız kalmak is..istiyorum." Çok hızlı davrandığını anlayan Ali Buğra sessizce kabul etti. Ayaklandıktan sonra bir süre yüzüne baktı. Son bir öpücük almak istiyordu. Son bir öpücük istemen saçma değil de yüzsüzlük diyen iç sesine gıcık oldu. Özleminden ölüp bittiği dudaklara doyamamıştı. Gerçi akşama kadar öpse doymazdı ya neyse diye düşünerek kendini daha çok azgın duygulara ittiğinin farkında değildi. Tek istediği Merve'yi tekrar doyasıya öpmek... Kendi bedenine tutsak etmekti. Gitmesi gerektiğinin farkında dış kapıya yöneldi. Koridorda sandalyenin üstünde asılı montunu alıp, geriye bakmadan çıktı.

Merve, Ali Buğra'nın arkasından dizlerinin üstüne çökerek hüngür hüngür ağlamaya başladı. Ne zaman bu kadar gurursuz bir kız olmuştu. Nefis denen şey bu kadar mı nankördü. Hiç mi kendine saygısı kalmamıştı. Bu adam onu fahişe yerine koymuştu. Buna rağmen bile adamın bir öpücüğü ile erimiş akmış bütün yelkenlerini suya indirmişti.

"Aptalsın Merve aptalsın," diye sinirle söylenerek yerlere düşmüş fincanları ve su bardaklarını topladı. Eline bir bez alıp, hırsla kahve lekelerini temizledi. Sanki biraz önce yaşananlar olmamış, önemli olan halının temizlenmesiymiş gibi yeniden su yapıp, ağlaya ağlaya halıyı tekrar sildi.

Sonra kendini duşa atıp, akan suyun altında sinirleri yatışsın diye bekledi. Ancak nafile hala onu isteyen bedenine, öpücükleri devam etsin diye yalvaran dudaklarına, ruhuna, kalbine, aşık olduğu güne, gurursuzluğuna, gelmişine ve geçmişine küfür edip durdu.

Ali Buğra ise arabasına atladığı gibi evinin yolunu tuttu. Kendine hızlı gittiği için kızgındı ama Merve'ye bu kadar yaklaştığı içinde mutluydu. Şimdi eve gidecek ve hayatı boyunca yapmadığı bir şeyi yapıp onu düşünerek rahatlayacaktı. Mis gibi de bir uyku çekip, yenilenmiş Merve'nin karşısına geçecekti. Öpücüklerinin içtenliği sayesinde onu sevmekten vazgeçmediğini anlamıştı. Şimdilik bu bana yeter diye düşünüp, artık kaçışın yok ne yapıp edip, tekrar benim olacaksın diyordu.

Buse'nin hastaneden çıkması tümü için yeniden nefes almak gibi olmuştu. Herkes normal hayatına dönmeye çalışmıştı. Ali Buğra'nın adamları yine kızları korumak için nöbet tutuyor. Cenkay ve Ali Buğra kendilerini nasıl affettirmeleri gerektiğini düşünmekten kafayı yiyorlardı. Artık bir de Cihan Bey'imiz vardı. Gökçe'yi nasıl elde ederimi düşünüyor, kızın kayıtsız hareketlerinden dolayı hiçbir düşüncesini beğenmiyordu.

Yine akşam olmuş Ali Buğra ve Cenkay nöbeti devir almıştı. Ellerinden bir şey gelmiyordu bari, biraz olsun yakınlarında olmak istiyorlardı. İkisi de aptallıklarının cezasını çektiklerini biliyor bu yüzden sakin hareket etmeleri gerektiğini düşünüyorlardı. Bir başlangıç yapabilseler gerisinin geleceğini biliyorlardı ama nasıl? O başlangıç ne olmalı, nasıl olmalı ya da ne yapmalıydılar.

YÜREĞİME KAN DAMLAR Güzel Seven Kadınlar Serisi 1 (Bitti)Where stories live. Discover now