ALABORA

6. Bölüm "Ölüme Islık Çalmak"

Ailee - Rainy say

Boy epic - filthy (Fifty shades of darker)

Drake - 5am in toronto

♠

6. Bölüm | Ölüme Islık Çalmak

Bakışlarına kondurduğum ölü cesetlerin habercileri sıradaki kurbanın günahsızlığına sıkacak olduğu kurşunları bedenimin oltasından kaydırdı. Güneş görmeyen yerlerin günahkârlara ait olduğunu öğrendiğim gün büyümüştüm ben. Onlu yaşlarımda bile haksız olan insanların haklı çıkmasından kavga yaratan biriydim. Belki bu yaptığım yanlıştı ama ben doğruyu savunmaya o yaşlarda başlamıştım. Bir keresinde bir haber kanalında tecavüze uğrayan bir kadın için yapılan eylem vardı; pankartlar, kadın için yeni bir dernek açılmış, o kadın için binlerce kadın mezarına beyaz gül bırakmıştı anmak için bende gitmiştim o kadının cenazesine. Fakat iki gün sonra haber kanalları uyduruk bir haber ile sarsılmıştı, ona tecavüz eden zengin uçkuruna duskun adam ne yapıp edip beş altı yıl yediği bir hapis cezası ile çarpılmış ve bunu haberlerde yayınlamayı bırak ailesi dışında kimse itiraz bile etmemişti. İlk kez o zaman sinir krizi geçirmiştim babam ve abim o kadar korkmuşlardı ki benim için psikolojik tedavi görmemi istemişlerdi. 'Artık bıktım bu kadar haksızlığa' diye bağırıp çağırdığımı hatırlıyorum. Hatta babam en yakın arkadaşından tedavi görmemi sağlamıştı. Onlar ve benim için ağır bir dönemdi. Bu oyuna başlama sebebim de bu değil miydi?, Yada her defasında başımı belaya sokmamın.

Haksızlığa gelememem.

Düşüncelerimden sıyrılıp birkaç metre ötemizdeki Alaz Merih'e çevirdim bakışlarımı. Boş bir duvara yan şekilde yaşlanmış onun karşısında duran arkadaşının söylediklerini dinliyordu.

"Burada ne işi var?" Diye sordum Alazen'e. Önüne dönmüş dezgaha yaslanarak içki bardağı ile oynuyordu. Duymamıştı. Önüme dönüp öne doğru eğilip iki kolumu dezgaha yasladım.

"Alaz Merih'in burada ne işi var?" Diye sordum tekrardan.

"Burası onun mekanı Lavinia. Burada olması normal değil mi?." Dediğinde şaşkınlık ile ona baktım.

"Burası onun mekanı mı?" Diye sorduğumda kafasını sola çevirip merdivenlerden yukarıya baktı.

"Meriç biliyordu, burayı Mirzan önermiş ona." Dediğinde hastahane kafetaryasında bahsedilen mekan geldi aklıma, burası o mekanmıydı yani.

"Meriç söylemedi mi?" Diye sorduğunda başımı iki yana sallayıp "söylemedi." Dedim.

"Mekanı arkadaşı işletiyormuş." Dediğinde abimin hoşlanmadığı o adam geldi aklıma. O zaman mekanı Alaz Merih tasarlamıştı.

"Alaz..." Diye mırıldandı Alazen bakışlarımı ona çevirip anlamazca baktım. Kaşları kalkmıştı. "...isimlerimiz çok benziyormuş. Hatta nerdeyse aynı. Anca fark ettim." Diye açıklama yaptı.

"Arkadaşı yanındaki kişi mi?" Diye sordum isim konusunu kapatarak.

"Nereden bilim kızım ben." Dediğinde gözlerimi devirdim.