10.Bölüm "Kabullenilen Mağlubiyet"

600 179 17
                                    

Yüzyüzeyken konuşuruz - Ölsem yeridir

Yomi - Unnskyld (sözlerine göz atın bence, harika)

Upuzun bir bölüm ile geri geldim. Umarım beğenirsiniz. Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.
'İyi okumalar 🖤'


10.Bölüm | KABULLENİLEN MAĞLUBİYET

Dudaklarımın kenarında ki, sıcak temas içimi titretti. Nefesim yarıda kesildi. Gözlerim kendiliğinden kapanırken, onun dudakları, dudaklarıma yakın bir yerde bakışları kapalı gözlerimdeydi.

Geri çekildi. Gözlerimi aralayıp, kızaran yanaklarla ona baktım. Dudaklarının kenarı kıvrılmıştı.

"Bunu neden yaptın?" Diye fısıldadım sessizce. Geri çekilmişti ama hâlâ karşı karşıyaydık. Donmuştum. Beklenmedik hareketi ile ne yapacağımı şaşırmıştım.

"İstediğim için," dedi umursamazca.

"Bunu neden yaptın?" Diye tekrar ettim. İstediği herkesi böyle öpemezdi. İzni olmadan kimseyi öpemezdi. Hiçbir şeyim değilken, beni böyle öpemezdi!

"Gülüşün," diye mırıldandı. "Sigara yakılacak türdendi, sigaram da yanımda değildi. Çözüm bulmaya çalıştım. Buldum da." dediğinde içim titredi. Bu normal Alaz değildi, benim bildiğim tanıdığım Çınarlı böyle iç titreten bir şekilde konuşmazdı. Ondan nefret edeceğim hareketler yapardı ama böyle yapmazdı.

Diyecek çok şey vardı ama ben hiçbirini söyleyemedim.

"Bunu bir daha yapma," dediğimde, gözleri kısıldı. Dudakları aralandı ama hiçbir kelamda bulunmadı.

"Ciheti şaşmış herifin tekisin! Sakın bir daha bunu bana yapma." Dedim sessiz bir feryatla. Bir şey demedi, sadece başını salladı. Dengesiz herifin tekiydi!

"Yarın, dersin kaçta bitiyor?" Dedi konudan alakasız bir yere varırken. Yaptığı hareketleri hazmetmeye çalışırken, bakışlarımı çıkmış olan sakallarında gezdirdim.

" 3'ten 5'e kadar." Diye konuştum. "Neden soruyorsun?"

"Yarın akşam bir davette gideceğiz, baban ve annenin de olacağı bir yer."

"Beni ilgilendiren kısmı?"

"Sende benimle geliyorsun."

"Geleceğimi düşündüren kısım?"

"Sinirlendirme bence!" Diye uyarınca, gözlerimi odamın penceresine çevirip bir süre orada oyalandım. Sonra onun siyah bal gözlerine tekrar çevirdim.

"Gelmiyorum." Dedim net bir sesle.

"Annen ve baban çoktan kabul ettiler." Dediğinde hayretle ona döndüm.

"Onlar benden habersiz, benimle ilgili kararlar almazlar."

"Bildiğini ve kabul ettiğini söyledim. Bende onlara sorun olup olmadığını sordum. Annen bu, mütevazı tavrımdan dolayı teşekkür edip, kızının benimle mutlu olacağına inandığını söyledi. Bu arada küçük kardeşinin ağzı pek sıkı değilmiş."

ALABORAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin