11.Bölüm "Can Kırıkları"

542 170 35
                                    

Emilie Adams - Essence of us

Urge Overkill - Girl You'll Be a Woman Soon

Daughter - Youth

11.BÖLÜM "CAN KIRIKLARI"

Düşüncelerimin temelini oluşturduğum duygularda boğuluyordum. Bazen düşünmeyi bıraktığım anlar oluyor. İşin içinden çıkılamaz bir hal aldığı zaman kaçmayı seçiyordum.

Kaçmayı istediğim bir andı şuan.

Korhan, tam arkamda elindeki bıçağı çıplak belime değdiriyordu. Hızlı nefes alıp vermekten göğsüm hızla inip kalkıyordu. Derin bir nefes aldım. Dudaklarımı yalayıp aynadaki mavi gözlerine sabitledim gözlerimi.

"Bıçaklarla bir fantezi içinde gibisin." dedim sesimin titrememesine özen göstererek. Gülümsedi, nefesi boynuma çarparken, her an bayılabilirdim. Her an.

"Konu benim fantezim değil." sözleriyle öne doğru adım attım. Aynı hızla geriye çekip bıçağı yanımdaki lavabonun cam kenarına koydu. Bakışlarım gümüş gri, küçük parıltıların olduğu bıçaktaydı. Büyüleyici bir tasarımdı.

"Beni neden ikidir bıçak ile tehdit ediyorsun?" Sorumla beraber geri çekildi. Bıçağı alacağım sırada beni hızla bıraktığı yerden alıp duvara fırlattı. Çığlığım lavaboda yankı bulurken, Alaz Merih'in buraya gelmesini diledim. Bakışlarımı takım elbisenin içindeki mavi gözlü adama çevirdim. Korhan Cender gözlerini kısmış bana bakıyordu. Ne yapması gerektiğini düşünür gibiydi.

"Fazla masum duruyorsun," düşünür gibi durdu bir süre sonra bıçağı yüzünün hizasına götürüp bir süre yansımasına baktı. Bıçağın arka yüzü yansımasını yüzüm çarpıyordu. Kendi yüzümü diğer yansımadan görüyordum. "Sen masum değilsin. Merhametlisin sadece." yutkundum. Sözleri bıçak etkisi yaratacak cinsten değildi, sarsıcı bir etki yaratıyordu. Kelimeleri yalın ve sakin kullanmasına rağmen bir kaosun sükunetini taşıyordu.

"Hiç kimse masum değildir. Masum olmadığımı biliyorum. " dedim onu taklit eden bir sakinlikle. Kaosun sükunetini sakladım her bir kelimenin altına. "Cennete senden daha yakın olduğumu biliyorum." Elindeki bıçağı karın hizasına getirip cebinden kadife bir bez çıkardı. Bıçağı kadife beze sarıp, ceketinin iç kısmına yerleştirdi. Sessizlik içinde geçen birkaç saniyeyi dinledim.

"Cennete gitmek istediğimi kim söyledi?" alayla bezeli sözlerinin ardından lavabonun kapısı açarak dışarı çıkıp gözden kayboldu, ardından bakıp kendi kendime mırıldandım;

"Cehennemi ayağına geçireceğimi bil!"

Aynadaki yüzüme bakıp derin bir nefes aldım. Rengim atmıştı bildiğin, saçlarımı geriye atıp arkamı dönüp lavabodan çıktım. Organizasyon salonuna girerek adımlarımı Alaz'a doğru yanındaki yerime geçtim. Karşısında oturan 30'lu yaşların sonunda oldukça yakışıklı bir adam ile konuşuyordu. Adamın bakışları bana kaydığında Alaz da bana doğru döndü.

"Merhaba genç bayan," dediğinde hafif tebessüm ederek karşılık verdim.

"Lavinia," Alaz'a dönüp baktım. "Cengiz Bey benim yurtdışındaki bağış kuruluşunun yönetim başkanlarından biri." Diyen Alaz ile bakışlarımı Cengiz Beye çevirdim:

"Tanıştığıma memnun oldum Cengiz Bey."

Cengiz Bey şefkatli bir gülümsemeyle yüzüme bakıp, "Bende tanıştığıma memnun oldum Lavinia," dediğinde gülümseyerek başımı salladım. Cengiz Bey sevecen ifadesini bozmadan Alaz'a dönüp; "Uzun zamandır yanında birini görmemiştim. Turnayı gözünden vurmuşsun, genç bir delikanlı olmadığım için çok mutsuz hissediyorum." Cengiz bey'in tatlı iltifatıyla gülümseyip :

ALABORAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin