2

1.7K 136 30
                                    

Pinteresti çok seviyorum ya ♡

8 Ocak 2016
Akşam  yemeğimizi yemiş, salonda oturmuş  film izliyorduk. Aniden gelen telefonla birbirimize bakmıştık. Jungkook  burnuma öpücük  kondurup telefona bakmak için  kalktı.  Ben ona merakla bakarken gözünden  bir damla yaş düştü.  Ayaklanıp ona baktım .

"Jungkook iyi misin? Neden ağlıyorsun?" Bana bakmış ve telefonu kapatmıştı. Askılığa doğru  ilerledi, ceketini giydi üzerine. Ayakkabılarını giyerken sordum.

"Jungkook! Nereye gidiyorsun, ne oldu?!" Titrek bir sesle cevap verdi.

"A-annem Jimin. K-kalp krizi geçirmiş. Hastaneye gidiyorlarmış, ağabeyim söyledi." Şaşkınlıkla elimi ağzıma götürdüm.

"B-busan'a gitmem gerek."

"Ben de geliyorum. " Anında beni durdurdu.

"Bebeğim hayır. Ben gidip döneceğim. Eminim  bir şeyi yoktur. "

"Ama Jung-"

"Sevgilim lütfen. Beni evde bekle."İstemeyerek de olsa kabul etmiş ve onu tek başına göndermiştim Busan'a. Keşke bunu yapmasaydım.

9 Ocak 2016
Gelen telefonla uyandım. Arayan Jungkook'tu. Hızla telefonu açtım.

"Jungkook?"

"J-jimin." Sesi titriyordu. Ağlıyordu aşığı olduğum adam.

"Jungkook, sevgilim ne oldu? "

"Annem Jimin. A-annem öldü. " Dona kaldım yerimde. Ben de ağlıyordum şimdi, hıçkırarak ağlıyorduk birlikte.

"Ben yarın cenazeden sonra geleceğim. Sana sarılabilir miyim?"

"Bu da soru mu bir tanem tabii ki sarılabilirsin, peki gelmemi istemediğine emin misin?"

"Hayır gerek yok hem ben yarın döneceğim. "

"Tamam sevgilim  nasıl istersen. Şimdi dinlen hadi.Seni seviyorum. "

"Ben de seni seviyorum hayatım. İyi uykular. "

"Sana da." Telefonu kapatıp gülümseyerek yattım.

10 Ocak 2016
Akşam saat  on bire geliyordu. Jungkook hâlâ gelmemişti.  Çok  mu trafik vardı acaba? İzlediğim kanaldan sıkılıp başka bir kanal açtım.  Gece haberlerini izleyebilirdim. Yine klasik şeylerdi. Trafik kazaları,hırsızlıklar ve bir çok çeşitli haber. Kahve yapmak için mutfağa gittim. Yaklaşık iki dakika sonra kahve ile salona giriyordum ki televizyondan gelen sesle durdum.

"Sayın seyirciler bir  son dakika haberi ile karşınızdayız. Busan-Seoul yolları arasında  bir trafik kazası oldu. Çarpışan iki arabadan biri şarampole çarparak durdu fakat diğer araç öbür şeride geçerek bir kamyona çarptı. Kamyon şoförünün durumu iyi fakat şarampole çarpan aracın şoförü yaralı ve diğer arabadaki şoför ise ağır yaralı. Olay yerine gelen sağlık ekipleri yaralı hastaneye ulaştırdı. Evet yeni gelen bilgilere göre aracın şoförlerinden ağır yaralı olan şoförün kimliği tespit edildi. Polisler, yaralanan kişinin Jeon Jungkook adında biri olduğunu doğruladı. Gelen bilgilere göre şu an Seoul Hastanesine ulaştırılmış. Polis yakınlarına ulaşmaya çalışıyor. Şimdilik başka bir bilgimiz bulunmuyor. Sizdeyiz Bayan Eunhwa." Duyduklarımla kahve düşmüştü çoktan yere. Gözyaşlarım ise firar etmiş ve ben yere çökmüştüm. Hıçkırarak ağlıyordum. Duyduklarım doğru olamazdı. Çalan telefonuma baktığımda arayan Hoseok hyungtu.

"A-alo Jimin, haberi duydun mu?" Sesinden ne kadar endişeli olduğu belliydi.

"Hyung. Beni al . Jungkook. Ben. Beni ona götür yalvarırım!"

Aradan geçen on dakikadan sonra Hoseok hyung beni almış ve hastaneye getirmişti.  Hoseok hyung bana sarılıp  teselli etmeye çalışıyordu. O sırada doktor çıkmıştı. Yanımıza vardığında umduğum şeyin olmaması için yalvarıyorum Tanrı'ya.

"Jeon Jungkook'un yakınları siz misiniz?"Hoseok hyung  konuştu benim yerime.

"Evet biziz."

"Nesisiniz?"

"Eşiyim b-ben."Doktor derin bir nefes aldı.

"Bakın  bu nasıl  söylenir bilmiyorum ama  eşiniz komada." Doktor bir şeyler söylüyordu ama ben duyamıyordum. Her şey o cümleden sonra anlamsızlaştı. Doktorun dedikleri kafamda yankılanırken aniden yere yığıldım. Hoseok hyungun 'Jimin!' diye bağırışları kulağıma bir uğultu gibi geliyordu.

Bu bölüm  uzun oldu çünkü geçiş bölümü gibi bir şeydi. Yani Jungkook' a ne olduğunu öğrenmiş olduk.Neyse görüşürüz ♡

✔He Forget Me -kookmin-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin