8

1.2K 123 14
                                    

"Hyung hadi anlat ama ağlamadan, lütfen."

"Ah tamam ş-şey biz seninle ev arkadaşıyken ben yine böyle bir yağmurda ıslanmıştım ve sen de kavga etmiştin biriyle." Derin bir nefes aldım,yavaş yavaş kızarıyordum.

"Senin yine kaşın patlamıştı.Ben sana pansuman yaptıktan sonra sen de saçımı kurulamıştın ve şey..." Aklıma geldikçe devam edemiyordum.

"S-sen bana şey..."Ben daha çok kızarırken Jungkook merakla sormuştu bana.

"Ee hyung şey ne?"

"Şey işte..." O bana anlamaz gözlerle bakarken birden aklıma gelen şeyle elimi anlama vurdum. Doğru ya o hatırlayamazdı ki.

"Ne hyung o şey ne?"Ne kadar utanacağımı düşünmeden birden söyledim.

"A-ah bana sevgilim olsana demiştin! Oh be söyledim sonunda." Ben domatese dönmüşken Jungkook donmuştu.Sanki bir şeyi düşünüyordu.Yoksa hatırlıyor muydu?

"A-ah ben özür dilerim sadece aklıma geldi bir an."Kafasını 'hayır' anlamında salladı.

"Sorun değil hyung keşke hatırlasam beni böyle seven birine karşılık verebilmek isterdim. Ben iğrenç hissediyorum seni ne kadar üzdüğümün farkındayım, özür dilerim hyung."Gözlerimi kırpıştırdım ve yaşların yanaklarımdan süzülüşünü hissettim.

"Sana sarılabilir miyim?"Sorumla birlikte kafasını salladı ve kollarını açtı bana. Bakışlarında merhamet vardı.Bir çırpıda sarılarak aşık oldum kokuyu içime çektim.

İki dakika boyunca sarıldıktan sonra ne kadar ayrılmak istemesen de Jungkook'un kollarından ayrıldım.

"Ben teşekkür ederim,bu bana iyi geldi ama-ama şimdi uyumalıyız;ben yerde yatarım."

"Birlikte yatabiliriz."Kafamı hızla kaldırdım ve onu anlamamış şekilde baktım.Yeni yeni idrak ederken dediklerini gözlerim kocaman oldu ve ağzım açıldı o şeklinde.

"A-ah hayır gerek yok, ben yerde yatabilirim,sonuçta ne olacak yerde yatarım,y-yani b-ben-"kısık sesli bir kahkaha bıraktı odaya.

"Jimin sanki sevişelim dedim,gerçi o da olur senden etkilenmedim değil."Pis pis sırıtarak bana bakınca yeterince kızarmış olan yüzün sanırım morarıyordu.

Tükürüğüm boğazıma kaçtı ve öksürmeye başladım,bir yandan ona bakıyordum. Elimdeki yastığı suratına fırlattım ve koşarak banyoya girdim.

Öksürüğüm geçmişti ama hala kıpkırmızıydım.Yüzümü soğuk suyla serinlettim ve yüzümün rengini yavaş yavaş normale dönmesini bekledim.

Odaya girdiğimde Jungkook çoktan yatağın sağına uzanmış telefonu ile oyun oynuyordu.Derince iç çektim önceden de sağ tarafta yatardı.Çünkü benim sol tarafta yatmayı çok sevdiğimi bilirdi.

Yüzümde ufak bir tebessüm oluştu.Yavaşça içeri girdim ve yatağın kenarına oturdum. Jungkook birden konuşunca bakışlarımı ona çevirdim.

"Hyung özür dilerim sadece dalga geçiyordum, ah ben bir an beni sevdiğini unuttum."Hüzne kapılmışken konuştum.

"Sorun değil Kookie hatırlarsın illaki,yani umarım."Zoraki de olsa gülümsedim boğazımdaki yumru beni zorluyordu. Arkamı dönerek yattım.Gözlerimi kapattığım sırada arkadan belimi bir kol sarıldığında irkildim.

"Şey hyung kolumu herhangi bir şeye sarmadan uyuyamıyorum da."Gülümsedim.

"Önemli değil Kookie,iyi geceler."Kendimi onun kolları arasında huzurlu bir uykuya bıraktım.Beni kendine çekti ve konuştu. Nefesini ensemde hissederken oldukça mutluydum.

"İyi geceler Jiminie.."

Ya bu sefer neden bu kadar az oldu bilmiyorum gerçekten özür dilerim. Ve geç geldi. Ay ben batırmışım. Neyse umarım beğenirsiniz ve yorumlarınızı bekliyorum teşekkürler.

✔He Forget Me -kookmin-Where stories live. Discover now