-7-

1K 107 36
                                    

Elimdeki sümüklerimle ıslanmış peçete topunu da çöpe attım ve biraz daha koparıp top haline getirerek ağlamaya devam ettim.Tuvalet kabinin beyaz kapısında Chanyeol ile yaşadığım her şey bir film gibi gözümün önünden geçiyordu ve kesik kesik hıçkırmaya devam ediyordum.

Hayatım boyunca elbette birilerini sevmiştim fakat kimseye bu kadar tutulduğumu hatırlamıyordum.İşin tuhaf ve kötü yanı Chanyeol'a nasıl tutulduğumu da bilmiyordum.Tek bildiğim onu sıkıca sarıp dünyanın tüm kötülüklerinden korumayı isteğimdi.Fakat yapamıyordum.Bu düşünce gözlerimin daha fazla yanmasına ve yaşamayanın anlamayacağı bir ruhsal eziyete döndü.Canım,ruhunun üstüne siper ettiğim o yamalı bez,tam da ortasından yırtılmış gibi yanıyordu.
Annesinin karnından sökülmüş bir bebek kadar çaresiz hissediyordum kendimi...Lanetler yağdırıyordum damarlarımda kabaran öfkeyle bu dünyaya.

Az sonra boş olan tuvalete birilerinin girdiğini duydum ve sessiz sessiz ağlamaya devam ettim.Kapı tıklatıldı.

"Dolu."dedim çatlayan bir sesle.Diğer kabinler boştu ve onlara girebilirken neden özellikle burayı çaldığını anlamadım.Biraz yalnız kalmak istiyordum sadece.

"Baekhyun sen misin?"dedi Lay.Burada olmasına şaşırmıştım çünkü onu izne çıktı zannediyordum ama yine de cevap vermedim,çünkü beni rahat bırakmasını istiyordum.Kimseyle konuşacak halim yoktu.Bu yüzden peçeteyle gözlerimi iyice sildim ve burnumu düzgünce tekrar sildim.Biraz durdum ve kızarıklığımın geçmesini bekledim.Ama olmadı.

"Baekhyun sen iyi misin?"dedi tereddütle kapıyı çalmaya devam ederken.Gözlerim daha çok doldu ama sustum ve cevap vermedim yine.Anlatsam belki anlayışla karşılayabilirdi çünkü kimsenin Sehun ve Luhan'ı tuhaf karşıladığını zannetmiyordum ama yine de Luhan için homoseksüel olması kariyerinde bir leke olarak kalmıştı.Yani yüksek ihtimalle ileride buradan ayrılırsa iş bulamayabilirdi ve hastalar onun bu durumunu bilse hastaneye tepki gösterebilirlerdi.Yani topun ucundaydı ve ben de bu duruma düşmek istemiyordum.Üstelik kimseden de Chanyeol ile olmayacağımızı duymak istemiyordum.Bunu ben de biliyordum fakat başka birinden duyarsam kesin olacakmış gibi korkuyordum.

Yani Lay'e güveniyordum ama en azından burada anlatamazdım olanları.

"Biraz hastayım.Şimdi çıkarım."dedim ve yüzümün kızarıklığının geçtiğine emin olduğumda kapının sürgüsünü çekip çıktım.Gözlerini üzerime dikti ve endişeyle bana bakarken konuştu.

"Tanrım!Rengin solmuş Baekhyun.Cidden iyi değilsin sen."dedi ve gerek olmadığı halde kolumdan tutarak yürümeme yardım etti.Ellerimi yıkarken aynaya tekrar bakmadım.Lay ile beraber tuvaletten çıktık ve aşağıya inmeye başlamıştık.Hala kolumu tutuyordu.

"Haber vereyim mi annene?Seni evine götürmemi ister misin?Hadi Bayan Minji'den izin alalım.Ama hasta olacağın belliydi zaten.Sürekli yemekleri geçiştiriyorsun tabi.Olacağı buydu.Dikkat et!Basamağa.Evet. Telefonunu ver de anneni arayayım.Burada olduklarını söylemiştin."Lay dur durak bilmeden konuşurken giriş katına inmiştik bile.

"Bugün burada işim bitti zaten.Gidecektim ben de.İzin almaya gerek yok.Biraz dinlenirsem geçer eminim.Çok sağol Lay."dedim ve omzunu dostça patpatlayarak çıkışa doğru yürüdüm.Nereye gideceğimi de bilmiyordum fakat biraz uzaklaşmaya ihtiyacım vardı.Mantıklı düşünebilmek için,doğru kararlar alabilmek için.Alacağım herhangi karar ya da zihnimin içindeki akıntıya kendimi kaptırıp bir kıyıya çıkmayı beklemek her şeyi daha kötü yapabilirdi.Dikkatli olmak zorundaydım.Birine akıl danışmam gerekiyordu ama kimle konuşabilirdim bilmiyordum?

"Baekhyun!Dur!Bir şey söyleyecektim."dedi Lay arkamdan gelerek beni durdurdu.İstemeyerek de olsa arkamı döndüm ve ona baktım.

"Chanyeol."dedi."Chanyeol bir anda iki kat birden yukarı çıkmış.Nasıl oldu?"Sanki bir saat tuvalet kabininde bunun için ağlamamış gibi canım yandı.Gözlerim doldu ama Lay'e belli etmeden kendimi topladım.

☄️☄️hard feelings ||baekyeol||☄️☄️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin