-18-

740 70 12
                                    

y.n:saat farkını ayaralayamadım,çok takılmayın,saçmalamış olabilirim.

Psikiyatr olmanın bana ne kadar uygun olduğunu ilk farkettiğim zaman ergenliğime yeni giriyordum.Senelerce kullandığım hapları bırakalı fazla olmamıştı ve ben sersemliğimi yavaş yavaş üzerimden atıyordum.Haliyle beni bu hale düşüren ilaçlar ve psikiyatristimle ilgili meraklarım iyice artmıştı ve ben de bu alana yönelmeye karar vermiştim.

İnsanları bir şekilde anlayabileceğimi,davranışlarını okuyabileceğimi ve onları yönlendirebileceğimi bilmek de gayet hoşuma gitmişti.Yani meslek hayatına girene kadar da hoşuma gitmeye devam ediyordu fakat olayın içine girince ne kadar zor olduğunu farketmem uzun sürmemişti. Mesleğimle beraber hayatım da bir anlamda değişmiş ve bana bir takım sorumluluklar yüklemişti.Bu da etrafımdaki herkesin beni insan yerine koymayı bırakıp dert atabilecekleri dipsiz bir kuyu olarak görmeleriyle başlamıştı.Önceden biraz daha içine kapanık biri olduğum için insanlarla pek yakın değildim fakat insanlarla yakınlığım arttıkça bu durum daha da artmıştı ve ben ne kadar insanlara yardım etmekten mutlu olsam da yavaş yavaş bunaldığımı hissediyordum.

Saatlerce süren bir uçuştan sonra evime anca gelebilmiştim ve saat farkı yüzünden kafam allak bullak olmuşken salonumda derin bir çöküş yaşayan Soohyun vardı.Baş ağrıma iki tane ağrı kesici almıştım ve yanına oturuvermiştim.Taeyon hepimize birer tane bira açmışken ben birayı reddetmiştim ve meyveli yoğurt yiyordum.

Taeyon üç dört gün önce Soohyun'u zorlukla ikna etmiş ve yanıma gelmekten vazgeçirmişti.Ben de Çin'e gelmekten vazgeçip eve gelmek zorunda kalmıştım.

"Soohyun bana neden kavga ettiğinizi anlatacak mısın?Eğer istersen babanla konuşabilirim.Ne dersin?"dedim.Dolu dolu gözlerini sildi ve burnunu çekip itiraz etti.Neler olduğunu hala bilmiyordum ve bu durum acayip sinirlerimi bozmaya başlamıştı.Anlatmayacaksa odama gidip uyuyacaktım ama içim elvermedi.Taeyon'a kaş göz yaptığımda başıyla mutfağı işaret etti ve ikimiz mutfağa gittik.Kapıyı kapadıktan sonra kısık sesle konuşmaya başladı.

"Senin yüzünden kavga etmişler."dedi Taeyon tek seferde.

"Ben ne yaptım?"dedim anlamayarak.Daha önce Soohyun'un babasıyla hiç karşılaşmamıştım ve buradan ayrılırken Soohyun ile de aramız gayet iyiydi.Varlığımın bu kadar büyük problem olmasını daha sonra düşünmek için göz ardı ettim ve Taeyon bana kısık bir sesle olan biten her şeyi anlattı.

Soohyun iflah olmaz bir romantik ve hisli bir edebiyat öğrencisi olduğundan evde defterler tutuyormuş.Gönlünün bende olduğunu her fırsatta vurguladığından da bu defterlerde benim adıma yazılmış bir sürü mektuplar,şiirler varmış ve bu defter belki de ele geçmesi gereken son kişi tarafından yani babası tarafından bulunmuş.Magazinlerde adım hiç hoş bir şekilde anılmadığından adam şak diye beni tanımış ve bir kavga kopmuş.Benim için ağza alınmayacak küfürler savurmuş ve Soohyun'a vurmuş.Soohyun da toplamış valizini çıkmış gelmiş evden.Gidecek yeri olmadığından ilk beni aramış ama sonra Taeyon onu vazgeçmeye ikna etmiş ve üç gündür bizde kalıyormuş.
Bir şeyler daha söyleyecekti ama kapının açılmasıyla Soohyun tarafından basıldık.Gözleri kırgın kırgın bakıyordu.

"Noona ben nerede yatacağım?"dedi üzerindeki battaniyeyle.Üç gündür nerede yattığını merak edemeden Taeyon cevap verdi.

"Benimle yatarsın.Odama git ben geliyorum hemen tatlım."dedi ve omuzunu hafifçe patpatlayıp yolladı.

"Sen yoksun diye senin odanda yatmak istedi.Ben de bir şey diyemedim."dedi mahçup bir şekilde.Sıkıntıyla nefes verdim ama daha sonra Taeyon'a kızmanın anlamsız olduğunu farkettim.

☄️☄️hard feelings ||baekyeol||☄️☄️Where stories live. Discover now