-12-

900 75 44
                                    

Üçüncü kez.

Bu hafta üçüncü kez yataktan kasıklarıma giren sancılarla uyandığımda uyanmamış olmayı dileyip kafamı yastığa gömdüm.
Yaklaşık üç dört aydır kimseyle yatmıyordum ve Chanyeol'u sevene kadar neredeyse böyle şeyleri unutmuştum.Etkilendiğim kimse olmamıştı uzun zamandır ama son zamanlarda durum tersine dönmüştü.Chanyeoldan etkileniyordum...çok fazla.

Uyumak istiyordum çünkü yorucu bir gün olacaktı ama buna rağmen kalktım ve duşa yöneldim.Çünkü bu halde uyuyamacağımı da biliyordum.Soğuk bir duş alıp kendime gelmeliydim. Üzerimdeki kıyafetleri çıkarıp soğuk suyun altına girdim.

Kısa kestiğim duş sonrasında hızlıca havlulara sarınıp odama geri girdim ve iş için üzerime beyaz bir gömlek,siyah biraz dar kumaş pantolonumu giydim.Saçlarımı kuruttum,kaküllerimi düzelttim ve bugün yapmam gereken en önemli şeylerden biri için siyah kaşe kabanımı giyip evden çıktım.İnce ince kar yağarken Kris'in evine doğru yürümeye başladım.

Bir haftadır konuşmuyorduk,evime gelmiyordu,aramıyordu ve ben de bir haftadır aşırı yoğun olduğum için onu arayacak vakit bulamamıştım.Anca şimdi gidebiliyordum.

Bir anda beni tamamen bırakmasının Chanyeol ile ilgili olduğunu düşünüyordum.O gün Chanyeol'u görmüştü ve normal bir arkadaşım olmadığını anlamıştı.Yani bunu her ne kadar kendim söylemek istesem de o günkü heyecanımla belli etmiş olmalıydım.Bugün gidip durumu güzelce açıklayacaktım.

Az sonra evine geldiğimde,anahtarı elbette ki ben de vardı benimkinin de onda olduğu gibi, anahtarla kapıyı açtım ve içeri girdim.Evde hala ses olmamasını uyuyor olmasına bağlıyordum.Onu önce uyandırıp sonra ikimiz için güzel bir kahvaltı hazırlayacaktım.Ne olursa olsun o benim arkadaşımdı ve böyle bir şey yüzünden onu kaybetmek istemiyordum.

Odasına girdim yorganı nefes almak istemez gibi başının ucuna kadar çekmiş Kris'e baktım.Öyle sıkı sarınmış ki yorgana sanki yorgan onu her şeyden koruyacak gibi.Gülümsedim ve yatakta yanına oturarak yavaşça onu dürtmeye başladım.

"Kris...Kris...Kris uyan hadi!Kris."Uykusu ağır olmasına rağmen beni çok fazla zorlamadan uyandı.Gözlerini açtığında uyku mahmuru bir halde benim olduğuma emin olmak ister gibi elleriyle gözlerini ovuşturdu tekrar baktı.Hayır yani sanki sabahın köründe benden başkası evine girip seni uyandıracak ta böyle inanamıyorsun.

"Senin ne işin var ya burada?Saat kaç?"

"Geri mi gideyim yani?"

"Yo,ondan demedim.Şaşırdım sadece."
Güldüm.Ondan demediğini biliyordum zaten.

"Hazırlan hadi.Ben de kahvaltı için bir şeyler hazırlayayım."dedim ve sıkıca sarıp sarmalandığı yorganı üzerinden çekerek oturduğum yerden kalktım.

"Hadi.Seni bekliyorum."dedim son kez ve odadan çıkıp mutfağa girdim.Uykumu alamasam bile kötü bir ruh halinde değildim ama biraz gergindim bu yüzden hareketlerim biraz sakarlaşıyordu.Yani bir tane bardak kırdım ve işaret parmağımı kestim ama önemli bir şey yoktu.Gazi bir halde kahvaltıyı hazırladığımda Kris'in gelmesini beklemeye başladım.

Durumu az çok biliyordu ama ona güzelce izah etmeliydim.Ama ne demeliydim?Konuya nasıl girecektim.Direk dalarsam üzülürdü ama alıştıra alıştıra nasıl söylenir ki bu?Acaba çok üzülür mü?

Ben böyle düşünüp dururken beni bu eziyetten kurtaran Kris oldu.Mutfağa girdi ve tam çarprazıma oturdu.

"Günaydın."dedi kocaman gülümseyerek.

"Günaydın."dedim aynı şekilde.

"İşe geç kalmıyorsun değil mi?"diye sordu kapının üzerindeki saate bakarak.Dün gece normalden daha geç çıktığımdan bugün geç gitmemi kimse sorun etmezdi.

☄️☄️hard feelings ||baekyeol||☄️☄️Onde as histórias ganham vida. Descobre agora