"Manyetik alanının biraz fazla güçlü olmasının sonuçlarına katlanmalısın..."
Merhaba, ben Taylor. Az önce her insan gibi alarmının sesi nedeni ile istemeye istemeye uyandım. Saate baktım ve ilk günümden işe geç kaldığını farkettim. Şimdi ise giyinmeye çalılıyorum. İşim ne mi? Bir holdingde çalışmak. Benden büyük olan sevgilimin holdinginde. Bana bulduğu bir iş bu. Tamam, bu işi çok sevdiğimi söyleyemem ama parasız kalmaktan iyidir. Ayrıca işimin nasıl bir şey olduğunu bile bilmiyorum daha ama neyse. Gidince göreceğim.
Hemen üstüme bir şeyler giymek için dolabın önüne geçtim. İşimin ilk günü olduğu için güzel giyinmeliydim. Çiçekli gömlek türü elbisemi giydim. Altına da kahverengi, dizimin üstüne gelen çizmelerimi. Bir de pembe güneş gözlüğümü taktım. Artık hazırdım.
Evden çıktım ve taksi çağırdım. Muhtemelen 15 dakika falan taksiyi bekledim. Şu işten para kazanmaya başlayayım hele, paramı biriktirip önce ehliyet alacağım, sonra araba.
En sonunda bir taksi gelmişti. Tam taksinin ön kapısının koluna yönelmiştim ki başka bir el kapıyı açtı. Tabii o el kapıyı açtığı anda kapı benim burnuma çarptı. Acı dolu bir çığlık attım. "Aaaaah!" Adamın yüzüne bakmıyordum çünkü gözlerim acıdan kapanmış, yüzüm ekşimişti. "Napıyorsun ben sen! Önüne baksana! Görmüyor musun kapıyı be-" tam son cümleyi söylerken gözlerimi açıp adamın yüzüne bakma tenezzülünde bulunmuştum. Zaten baktıktan sonra bir daha gözümü ayıramadım. Dudaklarımın arasından istemsizce "Oha... " diye bir etkilenme tepkisi çıktı.
Adam öyle bir şeydi ki, her şeyi ile mükemmeldi. Yüzündeki her hat belirgin, uzun boylu, e biraz da kaslıydı. Büyük ihtimalle 30 saniye falan adamın suratına bakakalmıştım. Büyük ihtimalle bu yüzden söylediği şeyleri duymamıştım. Burnumu çaptığımdan beri büyük ihtimalle özür diliyordu. En sonunda gözlerimi yüzünden ayırdım ve gözümün önünde onu duyup duymadığımı sorgulamak için salladığı elini farkettim. Hemen cevap verdim. "Ben iyiyim sorun yok. Yani tabii belki burnum kırılmış olabilir ama olsun. Olur böyle kazalar. Tabii gözünün önündeki uzun boylu bir kadını görmemek dışında. Ama dediğim gibi, olsun." dedim. Biraz saçmaladığım kesindi. Ama içimdekileri söylemeden edemezdim. Dobra bir kadınım ben.
"Hanımefendi, siz nereye gidiyordunuz?" diye sordu taksici. Bu soruyu gördüğüm yakışıklı adamın, benim taksiye binmemi istediğini söyledikten ve ben o yakışıklı adama adını bile sormadan gittikten sonra sormuştu. Ben de hemen adresi verdim. İşe neredeyse bir saat gecikmiştim. Böylece hemen yola çıktık.
Hey, selam kınıklar!
Duru ile yeni bir kitap yazıyoruz. Anladığınız gibi ben Elif.
Ee, kurguyu beğendiniz mi?
Bu arada, birkaç kişi etiketler misiniz?
Ben de etiketleyeyim,
Serbent12a
gizemli0670
mutsuzinsaniste
Swiftgirl89
bayan0dedektif
BilgesuEvran
labirentnewty
sadecetaylenie1398
EAHTM8
hznlbirgarip2
ReputationGirl5
I_Killed_Death
swiftieandarianator
stupidblondeee
Mis_fortune
HayatYazari45
reputationtaylor13
AYSELQAFAROVA
Miraculer_Girl310124
bayandegil_kadin
Psikopat_1_Psikolog
ts7iscoming
Taylorscheesecake
gayforEmmaWatson
alisonshine
_Red1989_
SudeKarabyk9
berenswift
AlisonSwift-1989
WildestDreams130
Madein_Taylor
RisingFireQueen
Dreammergirl00
xswiftielife
duru_pmk
Kitaba bakarsanız ve yorumlarınızı eksik etmezseniz sevinirim ❤.
