"Yüzüne hiçbir şey söyleyemiyorum, çünkü yüzüne bak! Ve sana çok sinirliyim, beni böyle hissettirdiğin için"
Zihnimde yapacak herhangi bir açıklama arıyordum. Şimdi siz kendinizi Ethan'ın yerine koyun. Evinizde nedensizce onu koruduğunuz bir kadın kalıyor. Sonra sizin kıyafetlerinize bakıyor. Sonra ise sizin ona yazdığınız bir nota kırmızı rujuyla öpücük konduruyor. Evet. Ethan'ın ne söyleyeceğini duymak istemiyorum bile.
"Taylor..."
Açıklama bulamıyordum. Çünkü bunu neden yaptığımı ben de bilmiyordum. Tam ağzını açmıştı ki, bir şey söylememesi için onu kendime çektim ve öpmeye başladım. İlk başta şaşırsa da öpücüğüme karşılık verince bu uzun sürdü. Uzun uğraşlar sonucunda öpüşürken elindeki rujlu notu almayı başarmıştım. Onu cebime attım. Sonra Ethan'ı nazikçe ittim.
"Ethan... Ben... B-Ben üzgünüm." dedim ve odadan çıktım.
Arkamdan geldiğini duymadım. Merdivenlerden indim ve hızla bahçeye çıktım. Havuzun önünde durdum. Atlasam ölür müydüm?
Saçmalama Taylor! Atlayamazsın.
Neden böyle hissediyorum!? Lanet olsun. Çok sinirliyim. Neden onu öptüm ki?! Arkamda şaşkın bir Ethan bıraktım şimdi. Ya fazla umutlanırsa... Ama o muhteşem. Ona karşı ne kendime engel olabiliyorum ne de onlayken ne yaptığımın, ne dediğimin farkındayım. Gözümün önüne yüzünü getirdim. O suratı her saniye görmek için neler vermezdim...
Tam o sırada havuzun üstünde bir adet Ethan suratı gördüm. O korkuyla olacak ki tekrar havuza düştüm. Sonra hemen çıktım.
Arkamdan bir ses geldi. Hızla döndüm ama kimse yoktu. Gece vakti olmuştu ve hava soğuktu. Üşüyordum. Hatta donuyordum. Bir sıcaklık hissettim.
"Bu soğukta dışarı ceketsiz çıkmamalısın."
Sıcaklık sağlayan ve ağırlığını hissettiğim şey yumuşak bir battaniyeydi. Yine de yüzüm soğuktan kızarmış olmalıydı.
"Teşekkürler..."
"Taylor?"
"Efendim..?"
"Kıpkırmızı olmuşsun."
"Soğuktandır."
Solumda, biraz arkamda duruyordu. Yüzünü göremiyordum ama orda olduğunu hissedebiliyordum. Öylece ne olacak diye beklerken omzumdan uzanarak beni yanağımdan öptü.
"Soğuk." dedi. Ne demek istemişti?
"Efendim?"
"Yanakların soğuk. Üşümüşsün. İstersen içeri geç ve yat."
"P-Peki."
İçeri girdim ve yukarı çıktım. Bugün çok fazla şey oldu. Sabah sevgilimden, daha doğrusu o benden ayrıldı. Akşam yeni tanıştığım birini öptüm. Sonra o beni öptü. Hayatım bir anda çok hareketlendi.
Bu düşüncelerle çoktan pijamalarımı giymiş dişlerimi fırçalamıştım. Bir günde iki defa havuza düştüğüm ve bir sürü şey atlattığım düşünülürse direkt uyumam normaldi.
Sabah uyandığımda ilk işim saate bakmak oldu. Çoktan öğlen olmuştu! Hemen kalkıp aşağı indim. Masa hazırdı ve kupanın üstünde yine bir not vardı.
Uyanmak bilmiyorsun güzellik. Seninle kahvaltı etmeyi çok isterdim ama holdingden aradılar. İki gündür uğramadığım için gitmem gerekti. Saat üç gibi öğlen yemeği için geleceğim. Kahvaltını yaptım, afiyet olsun. ∞
Güzellik mi? Lanet olsun uykuya olan aşkım. Oturup kahvaltımı ettim. Bulaşıkları halledip yukarı çıktım. Üzerimi değiştirip televizyon başına oturdum. Çizgi film kanalını açtım ve dolapta bulduğum şekerlemeleri toplayıp izlemeye başladım.
Oturduktan 5-6 dakika sonra çok fena tuvaletim geldi. Hemen koştura koştura yukardaki tuvalete girdim.
İhtiyacımı giderip elimi yıkarken yukarı doğru gelen ayak sesleri duydum. Ethan mıydı yoksa? İyi de onun işleri hemen bitmez öyle. Ama o değilse kim?
Kapının arkasına geçip "Ethan..?" Diye seslendim. "S-Sen misin?" Ama cevap almamıştım. Onun yerine kapının tam arkasından bir kahkaha sesi yükseldi. Bu sesi tanıyordum, Pete!
Kapı kilitli değildi çünkü evde yalnız olduğumu düşünmüştüm. Cidden, Pete nasıl içeri girmişti? Bunu düşünmek için şuan doğru zaman değildi. Çünkü Pete kapıyı açmıştı ve kapı ile duvar aradasındaki küçük boşluktan bana şeytanice bakıyordu. Ben ise kapıyı ittirip kapatmaya çalışıyordum.
Pete tam kapıyı (geçebileceği mesafe kadar) açıyordu ki, suratına okkalı bir yumruk attım. O da yere düştü. Hemen kapıyı kapatıp kilitledim.
5 dakika falan Pete'in kapıyı açmasıyla uğraşmasını dinledim. Neyse ki tuvalete girerken telefonumu yanıma alıyordum. O kapıyı zorlarken hemen Ethan'a mesaj attım. Ama Ethan uzun süre mesajımı görmeyeceğe benziyordu.
Ve Pete kapıyı açtı.
--------
Naber?
Evet bölüm geç geldi, ama güzel geldi değil mi?
Yine heyecanlı yerinde kesmişiz gibi geliyor 😁
Neyse, sonraki bölümde görüşürüz!
Her şey dahil 604 kelime.
