GERÇEK

3.3K 229 54
                                    

Marinette

Sabah uyandığımda karşımda Chatnoiri gördüm. Tatlı tatlı uyuyordu. Onun için çok endişelenmiştim ama şuan sapasağlam karşımda hemen ona sarılıp yanağına bir öpücük kondurdum
O da biraz kıpırdayıp gözlerini açtı.

"Canım benim biricik kediciğim seni çok merak ettim!!"
Diyip daha çok sarıldım.

"Korkma aşkım ben buradayım işte hiçbir şey olmadı bana."
Dediğinde ondan ayrıldım.

"Sen nereye gitmiştin öyle?"

Diye sorunca 1-2 dakika sessiz kalıp konuşmaya başladı;

"Hawkmothu yenmeye!"

Dediğinde gözlerimi kocaman açtım.

"N-ne nasıl yani onunla mı yüz yüze geldin! İnanamıyorum ya sana birşey olsaydı! O zaman ben ne yapardım!"
Dedim tek bir nefeste.

"Aşkım nefes al! Endişe etme prenses! Yendim onu artık hiç kimseye bir zarar veremeyecek!"

Diyip dudağıma bir öpücük kondurdu.

"Nasıl yani artık tehlike yok mu?"
Diye sordum heyecanla.

"Artık yok."
Diyip sarıldı bana.

"Prensesim benim artık gitmem lazım. Önemli bir işim var tekrar gelicem."

Diyip alnıma bir öpücük kondurdu.

Sonra camdan çıkıp gitti. Bende rahatlamanın verdiği hisle rahatça uyudum.

Chatnoir

Hemen kendi evine gidip odamın canımdan içeri girdim. Yatağımın içinde olan yastıkları çıkartıp dönüşümden çıktım. (yastıkları kullanarak sanki uyuyormuş gibi gösterdi anladınız mı)

Plagge bir kutu peynir verip aşağı indim. Babam çoktan başlamıştı kahvaltıya.

"Günaydın baba."

Dediğimde kafasını kaldırıp bana baktı.

"Günaydın oğlum. Bugün çok fazla uyudun. Dün vakitli yatmadın anlaşılan."

Dedi ağızına birşeyler atıp.

"Evet ya çok heyecanlı bir film vardı bitirmeden uyuyamadım"
Diye yalan uydurdum.

"Hımm ama bir daha bu kadar geç yatma. Gözlerin için zararlı. Zaten bide kameraların flaşlarına maruz kalıyorsun. Kör olmak istemezsin herhalde."
Dediğinde onu başımla onayladım.

Bende masaya oturup kahvaltımı yapmaya başladım. Baya açıkmışım Hawkmoth ile kapışmak düşündüğümden zor oldu.

Kahvaltım bitince önümdeki tabağı hafifçe itip ciddi bir ifadeye büründüm. Babamda ciddi birşey söyleyeceğimi anlamış gibi bana dikkatlice bakmaya başladı.

"Baba seninle önemli birşey konuşucam!"

Dediğimde 'devam et' anlamında kafasını salladı.

"Ben o ameliyatı olucam!"

Dediğimde babam gözlerini kocaman açtı.

"Adrian bundan emin misin?"
Diye sordu.

"Evet kesinlikle eminim. En erken ne zamansa o zaman olsun. Ertelemenin bir faydası yok!"
Dediğimde gözlerini yumdu.

1-2 dakika geçtikten sonra gözlerini açtı. Gözlerinde ki o korkuyu çok iyi görebiliyordum.

"Peki sen nasıl istersen."

Dediğinde ayağa kalkıp babama sarıldım.

"İyi. Ben çıkıyorum Nino'nun yanına gidicem görüşürüz." Diyip evden çıktım.

Garajdan motosikletimi çıkartıp kaskı taktım ve Nino'nun evine sürmeye başladım.

Geldiğimde motorsikletten inip kapıyı çaldım. Çok geçmeden kapı açıldı. Nino'nun büyük annesi kapıyı açmıştı. Ona kocaman gülümseyip 'merhaba' dedim ve Ninoyu sordum o da odasında dedi.

Bende hemen odasına gidip kapıyı çalmadan açtım. Hâlâ uyuyordu. Tabi bütün gece beni beklemişti. Canım dostum benim ya.

Ama onu uyandırmam gerek bana lazım çünkü. Yanına gidip onu uyandırmaya başladım. Biraz kıpırdanıp gözlerini yavaşça açtı. Karşısında beni görünce sıçradı. Bende onun bu haline güldüm.

"Ah dostum sabah sabah burada ne arıyon?"
Dedi uyku sersemi ile,

"Saat 12:30!"
Dediğimde yataktan sıçradı.

"Ne 12:30 mu ben bu saate kadar nasıl uyudum!?"
Diyip yataktan kalktı.

"Neyse onu bunu boşver de yardımın gerek!"

Dediğimde 'devam et' anlamında başını salladı.

Bende herşeyi ona anlatıp uygulamaya geçtik. (biraz merak edin hahahahah)

"Adrian bundan emin misin?"
Diye sordu Nino.

"Evet Nino eminim!"
Diyip dönüştüm.

"Hadi canlı yayını başlat!"

Dediğimde telefonu ayarlamaya başladı.

Nino'nun Chatnoir adında büyük bir Instagram hesabı var Fransa'nın neredeyse %95'ı takip ediyor.

"Evet kanka başlatıyorum 3 2 1 başlattım!"

Dediğinde kendimi hazırladım ve konuşmaya başladım.

Yazar

Canlı yayına daha şimdiden onlarca kişi dolmuştu. Tam o anda Chatnoir konuşmaya başladı;

"Merhaba Paris halkı. Size çok önemli birşey söylemek için buradayım. Öncelikle artık tehlike yok Hawkmothu yendim artık kimseye zarar veremez. 2 yıl önce nasıl rahat bir hayatınız varsa şimdi de öyle bir hayatınız var!"
Diyip yutkundu.

Canlı yayına bir çok mesaj geliyordu. Hepsi sevinç mesajı, mutluluk mesajları ve bir sürü mesajlar...

Marinette ise sadece canlı yayına bakıp sevdiği çocuğu dinliyordu ama biraz sonra olucaklardan habersizdi!

"Ve artık size gerçekte kim olduğumu söyleyebilirim! (derin bir nefes alır) Belki bazılarınız sevinicek, bazılarınız hayal kırıklığına uğrayacak ben aslında PENÇELER GİTSİN (dönüşümden çıkar) ben aslında Adrian Agresteyim!" Dedi genç çocuk.

Nino ise o anda canlı yayını kapatıp 48 saat görünür yaptı. O canlı yayının arkasında bir sürü şaşkın mutlu vb duygular içinde olan insanları bıraktılar ama en beter olanı ise hem şaşkın hemde hayal kırıklığına uğrayan Marinette vardı!

Devam Edecek

Evet arkadaşlar bu günlük bu kadar oy verip yorum yapmayı unutmayın bir sonraki bölümde görüşmek üzere by by 😘😘

Kelime sayısı= 711

İlk Aşkım : MarichatWhere stories live. Discover now