"Harry neden sana sanki dün bütün gece sevişmişsiniz gibi bakıyor?" Dedi Ted karşı masada arkadaşlarıyla oturan Harry'i gösterirken. Arkamı dönüp Harry'e baktığımda gözlerimiz buluştu. Bana göz kırptığında gülümseyip önüme döndüm.
Oturduğum yerde rahatsızca kıpırdanıp yemeğime baktım ve Ted'i umursamadım. En yakın erkek arkadaşıma bunu nasıl söyleyecektim bilmiyordum.
"Çünkü dün bütün gece seviştiler." Dedi Hannah. Al işte. Neden bu salakla arkadaştım ki? Ted gözlerini kocaman açıp kahkaha attı.
"Sen o yüzden otura-"
"Ted!" Diye bağırdım. Sözünü kesmem lazımdı çünkü kıpkırmızı olmuştum. Hannah'a sabah direkt söylemiştim ve öğlene kadar çığlıkları anca durmuştu. Şimdi Ted de bana imalı bakışlar attığı için ofladım.
"Sizden nefret ediyorum." Dedim çantamı alıp kalkarken. Dersim bedendi ve spor salonuna gidecektim. Arkamdan küfür eden Hannah'ı takmayıp kafeteryadan çıktım. Spor salonuna girmeden önce kuvvetli iki el tarafından çekildim. Beni çeken kişi tabi ki Harry'di. Gülümseyip yanağımı öptüğünde aynı şekilde ben de onu öptüm.
"Yorgun gözüküyorsun." Dedi Harry beni süzerek.
"Neden acaba? Bütün gece seviştiğimiz için ve okula hiç uyumadan geldiğimiz için olabilir mi sevgilim? "
"Kulağa çok arsız geldi." Dedi Harry hoşuna gitmiş gibi. Tabi giderdi. Tam bir arsızdı.
"Üstümü giyinmem lazım." Dudağından öpüp arkamı döndüm ve soyunma odasına ilerledim.
"Hera!" Diye seslendiğinde ona baktım. Sırıttı.
"Kıvırtma."
Gözlerimi devirdim ve soyunma odasına girdim. Manyaktı bu çocuk.
Koç bizi koşturmaya başladığında her tarafım ağrıdığı için koşamamıştım ve koç acı çektiğimi fark edince beni durdurup kenarda oturmamı söylemişti. Harry bunun üzerine pislik gibi sırıtıp bana imalı bakışlar atmıştı. Neden canımın acıdığını çok iyi bildiği için tabi.
Koşu bitince Harry doğruca yanıma geldi ve dudağıma öpücük kondurup yanıma oturdu.
"Bebeğim gerçekten canın çok mu acıyor? Bütün gece seni zorladığım için üzgünüm ama kendimi tutamadım. Neden böyle oldu anlamadım zaten." Dedi ciddiyetle.
"Hayır çok acımıyor. Geçmeye başladı bile. Merak etme Harold. Haydi git basketbol oyna. Ben de sana bakan kızları döveceğim."
Harry sırıttı ve ayağa kalkmadan önce bütün yüzümü öpücüklere boğdu. Sahaya koştuğunda yan taraftaki kızların beni süzdüğünü gördüm. Özellikle Avery çok kötü bakıyordu. Ona aynı şekilde kötü kötü baktım. Kıskanç sürtük.
Bıkmadan iki ders Harry'i izleyip ona bakan kızlara işaret çekmiştim. Bazılarına sesli şekilde küfür etmiş de olabilirim ama bu aramızda kalsın.
Harry üstünü değişip yanıma gelmişti. Ben değişmemiştim çünkü terlememiştim. Taytım ve kısa sweatshirtim ile duruyordum. Harry ile el ele tutuşup sohbet ede ede okuldan çıktık. Kafeye geldiğimizde koşarak Max'e sarıldım. Onunla da biraz konuştuktan sonra işe koyuldum. İlk yaptığım şey masada ders çalışan sevgilime yemek götürmek oldu. İki saat yoğun çalıştıktan sonra sonunda duruldu. Harry'nin yanına ise Niall ve Hannah gelmiş, ders çalışıyorlardı.
Yeni gelen masaya ilerledim ve iki genç çocuğa ne istediği sordum.
"Ben hamburger istiyorum. Arkadaşım da pizza." Dedi sarışın çocuk bana gülümseyerek bakarken. Ona gülümseye çalıştım ama pek başarılı olamayıp arkamı döndüm. Siparişleri verip beklemeye başladım. Birinin bana baktığını hissettiğimde kafamı kaldırdım. O masadaki sarışın çocuk bana bakıyordu. Harry buradaydı ve bunu fark ederse büyük katliam yaşanabilirdi.
