60🌺

2.3K 71 12
                                    

"Elbisene aşık oldum! Pis sürtük. Benden daha güzel olacaksın." Hannah odamda dikilmiş elbiseme kollarını bağlayarak sanki elbise onu becermiş gibi bakıyordu.

"Senin elbisen de çok güzel. Artık sus!" Orta parmağını gösterip sonunda elbiseme bakmayı bıraktı ve yatakta yanıma uzandı.

"Harry seni onun içinde görünce bayılır."

Harry elbisemimi daha görmemişti. Baloya kadar da görmesini istemiyordum. Biraz açıktı ama balo olduğu için kızmaması konusunda anlaşmıştık. O elinden gelse bana çuval giydirirdi.

"Bayılacak tabi kızım." Dedi yanımda uzanan Max.

"Senin elbisene de bayıldım sürtük." Dedi Hannah kolunu üstümden atıp Max'in saçını çekerken. Max de üstümden Hannah'a vurdu. Aralarında kaldığım için ikisini de ittim.

"Boğuldum be!"

"Sus. Saçınızı ne yaptıracaksınız?" Hannah anında doğruldu ve telefonundan bir kaç model göstermeye başladı. Max ile birbirimize bakıp gözlerimizi büyüttük. Hannah'yı çok abartmaması için uyarmaya başladığımızda sonu kavga ile bitti. Yine.


"Niye geç kaldılar bunlar?" Dedi Max televizyonun karşısında oturmuş film ararken.

Niall, Ted ve Harry bizim eve gelecekti ve hep beraber film izleyip takılacaktık. Ama geç kalmışlardı. Yemeklerimizi de onlar getireceği için açtık. Aç üç kız iyi değildi. Hiç iyi değildi. Birazdan Hannah'nın kafasını ısırabilirdim. Gerçi onu aç olmasam da yapıyordum.

"Niall'ı aradım ama açmadı." Dedi Hannah omuz silkerek.

O sırada kapı çaldığında koşarak kapıya gittim. Kapıyı açtığımda üç tane nefes nefese kalmış saçları başları dağılmış salaklara bakakaldım. Niall kendini içeri atıp yere oturdu ve Harry ile Ted birbirlerine yaslanıp derin nefesler aldı.

"Size ne oldu?"

"Niall?" Arkamdan Hannah'nın sesi geldiğinde dönüp baktım. Hannah'nın da şaşkınlıkla gözleri kocaman açılmıştı. Salonun kapısından bize bakan Max'in de öyle.

"Ş-şey bu iyi bir soru." Dedi Ted nefes nefese. Harry içeri girip salona doğru yürüdü. Peşinden gittiğimde kendini koltuğa attığını gördüm.

"Hey ne oldu? Biri anlatabilir mi?"

Kapıdan giren diğer çocuklar da kendilerini koltuğa attı. Sonra birbirlerine bakıp birden gülmeye başladılar. Dakikalarca güldüler. Niall gülmekten koltuktan düştü.

Biz ise ayakta dikilmiş ne olduğunu anlamaya çalışıyorduk.

"Biri bize ne olduğunu söylesin!" Diye bağırdı Hannah.

"Sevgilim sakin ol. Anlatacağız."

"Yemeklerimiz nerede?" Dedim ben aç olduğum için.

Harry dudağını dişleyip tekrar güldü.

"Köpekler yedi." Ted buna kahkaha attığında kaşlarımı çattım.

"Sinirleniyorum ama!" Dedi Max de sevgilisine.

"T-tamam. Şey biz yemekleri almış geliyorduk. Sonra parkta bir kaç köpek önümüzde durdu. Niall ve ben korkup geri çekildik ama Harry zararsız olduklarını savunup onları sevmek istedi. Sonra köpekler birden havlamaya başladı ve Harry de bağırıp onlara yemekleri attı. Biz de Niall ile koşmaya başlayınca köpeklerler bizi kovalamaya başladı."

"Siz geri zekalılar koşmasaydınız onlar bizi kovalamayacaktı!" Dedi Harry hâlâ gülerken.

"Onlara yemekleri atıp korkuttun aptal herif!" Dedi Ted Harry'e.

Goddess Hera  // h.sWhere stories live. Discover now