Bölüm 1 : Sinir Bozucu Adam

70.5K 4.7K 365
                                    

Merhaba!!

Ve sürpriz! Beklemediğinizi biliyorum..ancak Serçe'ye final yazacağıma Peri ve Kuzgun'a bölüm yazarken buldum kendimi ve işte ilk bölüm burada ve sizinle! Hikaye Gamze'nin ağzından tekil şahıs olarak ilerleyecek. Kişi ağzından yani. Ancak Yekta'dan yani onun değiştirdiği isimle Devrim'den bahsettiğim zamanlar üçüncü şahısın ağzından yazacağım. Umarım bölümü beğenirsiniz ve yorumlarınızı eksik etmezsiniz. Çok heyecanlı olduğumu biliyorsunuz. Yeni bölüm büyük ihtimalle Serçe'nin finalinden sonra gelir.. sabrınız için teşekkürler.Hatalarıl olmuşsa affedin. Kişi ağzından yazarken bazen üçüncü kişi ağzına geçiveriyorum. Farkında bile olmuyorum. Sevgiler.. (:

Ops! Esta imagem não segue as nossas directrizes de conteúdo. Para continuares a publicar, por favor, remova-a ou carrega uma imagem diferente.

Üzerime doğru uçan kumaş parçasına anlık bir bakış atmamla kafamı geriye çekmem bir oldu

Ops! Esta imagem não segue as nossas directrizes de conteúdo. Para continuares a publicar, por favor, remova-a ou carrega uma imagem diferente.

Üzerime doğru uçan kumaş parçasına anlık bir bakış atmamla kafamı geriye çekmem bir oldu. Kumaş fırlatılmadan önce sert bir sesle adımı söyleyen Neşe'ye bakmış ve bana doğru süzülerek gelen kumaş parçasını fark etmiştim. Bu çok sık oluyordu. Son zamanlarda daha da fazla. Ama anlayabiliyordum. 

Sürekli dağılan dikkatimi başka türlü toplayamıyorlardı. Ama bu onların suçu değildi. Son zamanlarda kafam sürekli dağınıktı. Karışıktı ve kahrolası bir salata gibi iç içe geçmişti. Salata demişken, canım akdeniz salatası çekti. Yutkunarak beni ıskalayan ancak tam çizim masamın önüne düşen numunelik kumaşı elime aldım ve Neşe'ye baktım. 

"Biraz  dikkatini buraya verir misin Gamze? Lütfen?" 

Moda evinin sahibi, elbiseleri tasarlayan ve çoğunun dikiminde yardım eden bendim ancak onlara patronluk taslayamıyordum. Sanırım biraz yumuşak yüzlüydüm. Başka bir sebebi ise, iş yerinde sert otoriteden hoşlanmıyordum. Üstünlük taslamaktan nefret ediyordum ve yaptığımız işi paylaşarak yapmaktan yanaydım. Moda evini ilk açtığım zamanlarda bu konuda biraz sıkıntı yaşasam da sonradan her şey yoluna girince rahatlamıştım. 

Hayatım boyunca hep moda evinde kalacağımı, burayı ilk açtığımda burada yaşlanacağımı düşünerek teselli bulmuştum. Ama kardeşlerim aşık olup evlenmeye başladıklarında ve evde evlenmeyen tek bekar ben kaldığımda işler umduğum gibi kolay gitmedi. Üzerimde öyle bir baskı vardı ki. Ailem evlenmem için baskı yapmasalar da onların evlenmem için seferber olduklarını biliyordum.

PERİ ve KUZGUNOnde as histórias ganham vida. Descobre agora