"Bir kız düşünün... Henüz 17 yaşında.
Bir kız düşünün... Olabileceğinden fazla olgun, fazla güçlü, fazla yıpranmış.
Bir kız düşünün... Anne ve babası tarafından sevilmeyen, ilk aşkım dediği ağabeyi tarafından geride bırakılmış. Kendisinden sevgisini...
"Tek bir acı diğer acıları da beraberinde getirir..."
Otel odasına girdiği gibi yatağının yanındaki lacivert çekme bavulunu yatağın üstüne fırlatan David, hızlı adımlarla dolabına yöneldi. Dolabın kapaklarını hızlı bir şekilde iki yana açtıktan sonra birkaç gün önce astığı kıyafetlerini gelişi güzel bavuluna yerleştirmeye başladı. Dolabın boşaldığından emin olduktan sonra bavulunu kapatarak yan taraftaki çekmeceye yönelen genç adam eline geçen pasaportu sımsıkı tuttu. Takside uçak biletini ayarlamıştı ve İngiltere'ye dönmek için can atıyordu çünkü masum bir kalbin durmasına neden olmuştu.
Deniz'in yere düşmesiyle birkaç saniye ne yapması gerektiğini düşünen David, gözleri kapalı bir şekilde yerde yatan kızın yanına eğilerek titreyen parmaklarını kızın boynuna bastırdı. Yaşadığına dair en ufak bir belirti hissetmek için hayatı boyunca etmediği dua'yı etsede sonuç ortadaydı. 'Evlenmek istiyorum' dediği, 'Sana asla zarar vermem!' diyerek güvenini kazanmaya çalıştığı kızı öldürmüştü. "Özür dilerim, prenses!" dedikten sonra eğildiği yerden hızlı bir şekilde doğrulduktan sonra sol elinde tuttuğu silahı beline yerleştirdi. Ardından da hızlı bir şekilde bahçe kapısına ilerledi. Bahçe kapısından çıkarken gözleriyle son kez yerde dünyanın en huzurlu uykusunu uyuyormuş gibi görünen Deniz'e baktı. Ardından da hızlı adımlarla evden uzaklaştı.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
XXXXXXXXXXXXX
Merhaba, Demir. Ben Deniz. Birkaç gündür telefonlarını açmadığımı biliyorum. Bir yanım bana kızdığını düşünürken diğer yanım umursamadığını düşünüyor. Sence hangisi ağır basıyordur?.. Her neyse hangisi doğru olursa olsun bilmeni istiyorum ki 'seni özledim.' ve eğer mesajımı aldıktan sonra bana geri dönersen çok sevinirim.
Büt haftasını geride bırakmanın vermiş olduğu rahatlık ile arkadaşlarının yanına giden genç adam, sınava girmeden önce kapattığı telefonu açtığı gibi Deniz'in sesli mesajı ile karşılaşmıştı. Sesli mesajı dinlerken ilk hissettiği Deniz'in sesini fazlasıyla özlemiş olduğuydu ve özlemini giderebilmek için hiç beklemeden Deniz'in telefon numarasını tuşladı. Telefonun çalmaya başlaması ile Demir, masada oturan beşliden ikisinin bu konuşmayı sorgulayacağını bildiği için adımlarını yavaşlattı. Dördüncü çalıştan sonra göz göze geldiği Mert'e başını salladıktan sonra sırtını döndü. Aramanın sonlanmasıyla kaşlarını çatan genç adam
-"Benimle oynuyor musun, Deniz?" dedikten sonra ikinci kez arama tuşuna bastı. Telefonun çalmaya başlaması ile sabırsızlanan Demir, annesinin dediği gibi kızlara karşı ördüğü duvarın yıkılmasına çok az kaldığını fark etti. Aramanın ikinci kez sonlanmasıyla telefonunu cebine koyup az önce sırtını döndüğü masaya doğru ilerledi ve Batu'nun yanındaki boş sandalyeye oturdu.
-"Kız, kim?" diyen Batu ile masa sessizleşirken, Mert'in meraklı, Melih'in usanmış, Sude ve Alev'in eğlenen bakışlarına maruz kaldı.
