37

4.1K 256 342
                                    

Bölümü az önce attım ama Wattpad bölümün yarısını kaydetmeden atmış sağolsun. Tamamlayıp tekrar buradayım, iyi okumalar!
🏹🏹🏹

Cemre'lerde geç saate kadar kaldığım için Ekim beni almaya gelmişti ve aramızdaki tuhaflık tüm süratiyle devam ediyordu. Birbirimize sadece gülümsemiştik çünkü olanların üzerinden yirmi dört saat bile geçmeden tekrar arabadaydık.

Bu arabada olanları düşününce... Aslında sadece kahkahalarla gülmek istiyordum. Gerçekten ikimiz de kendimizde değildik ve aslında eğlenceli sayılırdı. Yine de şu an tuhaftı.

"Ne yaptınız?" Ekim tamamen zorla konuştuğunda kafamı cama yasladım. Ona sarılmak ve saatlerce öyle kalmak istiyordum ama şu an konuşmakta bile zorluk çekiyorduk.

"Sahildeydik, sonra eve geçtik. Pek bir şey değil. Bir ara Maçin de geldi." Ekim'e göz ucuyla baktığımda başıyla onayladığını gördüm. "Sen ne yaptın?" Omuz silkti.

"İş."

Ekim'in lügatında iş bara gitmek olduğu için iç geçirdim. Ona gerçekten kocaman sarılmak ve sabah olanlar olmamış gibi yapmak istiyordum. Yani resmen benimle konuşurken olanlar yüzünden utanıyordu ve o kadar sevimliydi ki, kendimi zor tutuyordum.

Kapıyı açıp içeri girdiğinde aramızdaki tuhaf sessizliği ikimiz de bozmuyorduk. Peşinden içeri girip kapıyı kapattığımda saat geç olduğu için ve biz gece hiç uyumadığımız için odaya gideceğini düşünmüştüm ama anlaşılan salonda televizyon izleyerek uyuyakalmayı benimle odada uyumaya tercih ediyordu. Kötü bir amacı olmadığını biliyordum ama onu gerçekten özlemiştim yani o da öyledir diye umuyordum.

Gerçekten utanıyordu ve bu benim içimdeki tüm sevimli duyguları uyandırıyordu.

Çünkü bilirsiniz, sabah arabadayken ve gözleri şeytanca parlarken hiç de utanmıyordu. Gerçi, ben de utanmıyordum.

Merdivenleri hızlıca çıkıp odaya girdiğimde çok uzun süredir uyumadığım için üzerimdekilerden hızlıca kurtulup Ekim'in tişörtlerinden birini üzerime geçirdim ve hatta altıma da Ekim'in şortlarından birini giydim. Çünkü, parfümü nasıl oluyorsa yeni yıkanmış olan kıyafetlerinde bile oluyordu ve ben onunla sarmalanmayı seviyordum.
***

Pekâlâ, uykusuzluktan ölüyordum ve yatağa gireli neredeyse bir saat olmuştu. Ekim hiç gelmemişti ve resmen o gelmeden uyuyamıyordum. Çünkü yeni barışmıştık, aramızda tuhaf bir şey vardı ve bunu düzeltmemiz gerekiyordu. Yine de onu buraya çağırmanın iyi bir fikir olacağından emin değildim. Sonuçta isteseydi zaten gelirdi. Ama ısrarla gelmiyordu.

Kendi kendime omuz silkip yataktan kalktım. Sanırım gurur yapacak zamanları çoktan geçmiştik. Yani, adamın evinde kalıyordum. Daha ne olabilirdi ki?

Yataktan kalkıp odadan çıktım ve Ekim her ne yapıyorsa onu yapmaya devam etsin diye sessizce merdivenlerden indim. Salonun önüne geldiğimde televizyon açık olmadığı için uyuduğunu düşünerek yavaşça başımı uzattım. Ama kulağında kulaklıkla bilgisayara ciddi bir surat ifadesiyle bakıyordu. Beni fark etmesi için odaya tamamen girdiğimde gözlerini bilgisayar ekranından çekip bana doğru kaydırdı. Ve ilk yaptığı şey üzerimdekilere bakıp gülümsemek oldu.

"Neden uyumadın?" Sorusuna karşılık omuz silktim.

"Birlikte uyuyalım." Haddinden büyük olan dudaklarını birbirine bastırıp kafasındaki kulaklığı çıkardı.

"Emin misin? Sabahki teklifim hâlâ geçerli." Başımı olumlu anlamda salladığımda dizlerinin üzerindeki bilgisayarı koltuğun üzerine bırakıp ayağa kalktı. "Bir saattir bunu bekliyordum." Güldüğümde gülüp yanıma geldi. "Gidelim madem." Hızlı bir hareketle vücudumu yatay bir şekilde kucağına aldığında başımı göğsüne yasladım ve o hızlı adımlarla yukarı çıkarken orada kalıp sakinleşmek için kendime izin verdim.

Underage | Daddy IssuesWhere stories live. Discover now