12.Bölüm (Epizodik Bellek)

897 124 36
                                    

LUCY

Elimi istemsizce masaya vururken "Bir fikrin var mı yok mu?!" diye sordum. Kolumdan tutup beni geri çekerken "Lucy, onu korkutuyorsun." demişti Sting.

"Özür dilerim, Rogue." Elimle saçımı arkaya attım ve "Sadece çok gerginim." dedim."Sanırım aşık olmak bana göre bir şey değil."

Güldükten sonra "Evet, belli oluyor." demişti. "Bir tepeme çıkmadığın kaldı."

Rogue Sting'in yakın arkadaşıydı, dolayısıyla benim de öyle ama şu an hariç... Az önce gözünü biraz korkutmuştum malum.

"Bak, Fonksiyonel manyetik rezonans gösterimi yani fMRI kullanılarak..." Onu bölerek "Lütfen, anlayabileceğim dilden konuş, tıpça bilmiyorum ben." dedim.

Göz devirdiğindeyse parmağımı yüzüne doğrulttum tehditkar bir şekilde. "O çok cahilsin keşke ölsen bakışını hemen suratından çekiyorsun yoksa suratına ders kitaplarından birini geçiririm ve senin de hafızan tozla duman olup gider."

Sting tekrar beni geri çekip Rogue'ya "Şakası yok gördüğün gibi." dedi. Sonra da aynı benim gibi surat ekşitti. "Ayrıca kız haklı! Bir biliyoruz havasıyla terimsel terimsel konuşmalar, anladık zeki bir tıpçısın, şimdi halk diline dön lütfen."

"Bitirmeme izin vermedi ki." Göz devirdim. "Hem bu bir doktorun..." Sting "Adayının." diye düzeltti henüz mezun olmadığını vurgulamak için.

"Her neyse!" Normal ses tonuna geri dönmüştü. "Doktorların en önemli kuralı bu, halk dilinden konuşursan kimse seni ciddiye almaz o yüzden birnevi gösteriş yapmak için ilk önce latince terimlerle olayı özet geçmelisin."

Kollarımı göğsümde bağlarken "Olayı yeterince özet geçebildiniz mi, bay doktor adayı hazretleri?" diye sorduğumda "Evet geçtim, bayan aşk hastası." demişti tek kaşını kaldırarak.

"Bir kişi geçmiş bir olayı anımsamaya çalıştığında olaya dair özellikler beynin farklı bölgelerine yansır. Yani biraz odaklanma ve çağrışım ister."

"Odaklanma ve çağrışım demek..."

"Aslında biraz düşünmek gerek de denilebilir, sonuçta epizodik bellekte..." Bakışlarımı görünce yutkundu. "Yani anısal bellekte kaybolmuş bir sürü yaşanmış olay biriktirir insan, onları geri çağırmak da biraz uğraş ister. Gerçi anıyı ne kadar geri ittiğine de bağlı."

Elimi saçlarım attım. "Şimdi tel tel yolmak üzereyim tüm saçlarımı. Yani bu onun kendi başına çözmesi gereken bir şey öyle mi? Ben hiç bir şekilde yardımcı olamam mı?"

"Aslında olabilirsin çünkü bir anıyı çağırmanın yolu onu yeniden yaşamaktan geçer."

Biraz sitem etmiştim. "Hatırlaması için onu kaç defa öpmem gerekiyor? İlişkiyi on adım ileri taşıdım tek seferde."

Sting tek kaşını kaldırıp "Dün onu öptün mü?" diye sorduğunda "Evet." dedim. "Öptüm ama öptüğümle kaldım, gram bir şey hatırlamadı sakura saçlım."

Rogue "Bu kadar karamsar olma." dedi. "Anılar tetiklenebilir şeyler, travma sonrası bilinçaltına atılan anılar bile hipnozla veya çağrışım yapan bir olayla geri getirilebiliyor sonuçta."

"Ne yapayım? Natsu'nun karşısına geçip madalyon mu sallayayım? Çocukluğuna mı ineyim durduk yere?"

Rogue "Çok da kolaydı zaten hemen öyle çocukluğına inmek." demişti. "Dikkat et de Natsu çocukluğunda kalmasın." Sting "Bence kalmış zaten." dediğinde koluna bir yumruk vurdum ve tekrar Rogue'nun bana teselli verişine kulak asmaya çalıştım.

Lipstick (TAMAMLANDI)حيث تعيش القصص. اكتشف الآن