Bölüm 2 🔮

374 44 13
                                    

Güzel bir yaz tatili geçirmiştik birlikte. Gün geçtikçe birbirimize daha çok bağlanıyor ve daha çok seviyorduk. Nedense ilişkimizin başından beri sevgim hep bana zarar verecekmiş gibi hissediyordum. Herşeye rağmen aklımdaki soru işaretlerini bir kenara koyar ona çok güvendiğimi hep hatırlatırdım kendime. Artık o ergenlikten çıkmış 18 yaşında bir delikanlı olmuştu. Mezun olduktan sonra babasının yurtdışındaki yemek şirketinde çalışmaya başlayacaktı. Bu sebeple mesafeler ve zorlu dönemler bizi bekliyordu..
10uncu sınıf olmanın zorluğu bir yana, sağlık dersleri eklenmiş gece geç saatlere kadar ders çalışır olmuştum. Tuhaf bir şekilde üst üste birkaç gece rüyamda Mustafayı görmüştüm. Çok küçük olmamıza ve sanal bir aşk olarak kalmasına rağmen onu hiç unutmamıştım. Zaman zaman aklıma gelir, hiç görmediğim birinin neler yaptığını, hayatının nasıl gittiğini merak ederdim. Belki de içimde hep onu görme merakı olduğu için ömrüm boyunca unutamayacaktım, bilmiyorum. Ama çocukluğum sorulduğunda aklıma gelen ilk şey Mustafa olurdu, güzel bir anı olarak kalmıştı bende..
Ben bir sürü sağlık dersi, latince sağlık terimleri ve bir sürü ödevlerin altından kalkmaya çalışırken, sevgilim de 2 gün okul, 3 gün stajın keyfini çıkartıyordu. Stajının olduğu günler ben okul çıkışı otobüsten onların evinin orada inerdim. Birlikte birkaç saat vakit geçirir sonra beni eve bırakırdı. 1 yıl boyunca staj günleri artık buluşma günlerimiz olmuştu. Memnunduk halimizden. İlişkimiz onun gereksiz fazla siniri ve benim fazla kıskançlığımla ayakta durmaya çalışıyordu. Akrep burcu olarak çok kıskanç biri olduğumu bilmeyen yoktu. Bu huyumu en kötü şekilde çeken de sevgilimdi elbette. Olur olmaz şeyleri kıskanır, onu çileden çıkartırdım. Bilerek de yapmıyordum aslında, elimde değildi. Herşeye rağmen birbirimize katlanıyorduk. Aramızdaki sevginin ve bağın farkındaydık. Bazen çok büyük kavgalar eder, ayrılır 2-3 gün içinde barışırdık. En uzun ayrılığımız maksimum 3 gün sürerdi. Her zaman ilk mesajı o atar, özürünü diler, barışmak istediğini söylerdi. Bende kabul ederdim tabii. Ama ayrılıklar aradaki bağı güçsüzleştiriyordu, o zamanlar da biliyordum bu ilişkinin ayakta duramayacağını..

HASBELKADER(BİTTİ)Where stories live. Discover now