V

2K 255 189
                                    

y/n: ertesi gün sınavım varken bölüm yayınlamak mı... en sevdiğim lol
oyların sayısı biraz daha yükselse ne kadar güzel oluuur... Sadece okuyan kişi sayısını görüyorum. Sanki bazıları oy vermiyor.:( Yorumlarınızı esirgemeyiniz..

"Yani alfaların güçlü sezgileri vardır ve bu sezgileri savaşta ve politakada kullanmaları için fazlasıyla elverişlidir."

Onu onayladım. "Evet. Bu çok doğru."

"Peki ya öğretmek? Sen neden şuan buradasın? Sokaktaki her alfa yönetmeye kalksa savaş çıkmaz mı?"

"O öyle olmuyor. Hadi, okumaya devam et." Kitabı önüne geri koyduğumda elimin üzerini tuttu.

"Hayır Willy. Merak ediyorum. Savaşlar bu yüzden mi çıkıyor? Masum insanlar bu yüzden mi ölüyor? Sırf alfalar ne kadar 'baskın ve güçlü' olduğunu gösterebilmek için mi tüm insanlığa?"

Sorusuyla yutkundum. "Bunları neden sorguluyorsun?"

"Gece yastığa başımı koyduğumda aklıma korkunç olaylar geliyor. Bir gün ben de tahta oturduğumda o olaylara sebep olmak istemiyorum çünkü. Bunun bir yolu yok mu?" Üzgün yeşil gözleri, sabahleyin ışıl ışıl parlaması gerekirken solgun gözüküyordu.

Masum insanlar öldürülüyor ve sen de onlardan biri olacaksın.

"Alfalık törenin yapıldı mı?"

Yutkunup başını iki yana salladı. "Babam beni kızgınlığa sokmak için elinden geleni yapıyor. Saraya getirtmediği omega kalmadı."

"Sonuç?"

"Hala girmedim." Biraz zoraki de olsa güldü. "Hatta... Tanrım." Utanmış gibi gözüküyordu. "Kalkması gerekiyormuş ama kalkmadı bile."

Kendimi gülmekten alıkoyamadığımda omzuma yumruğunu geçirmişti. "Üzgünüm majesteleri." Hemen kendimi düzeltmeye çalıştım.

"Ergenliğe girmedim sadece. Hepsi bu."

"Bana sorarsan çok yakın. Telaşlanma."

Yanımdan kalktı ve aynaya gidip uzamaya başlamış
saçlarından geçirdi ellerini. Bukleleri parlak ve canlı gözüküyordu. Az önceki haline göre daha enerjik duruyordu. Dolabını açtığında suratı biraz daha düştü. Sanki kıyafetlerini sevmiyor gibiydi.

"Biraz atımla dolaşmak istiyorum. Olur mu öğretmen alfa?"

Başımı salladım ve onu izlemeye koyuldum.

Ufak bir dolap değildi bu. İçinde belki de yüzlerce farklı çeşitte kumaş bulunduruyordu.

Beyaz içlikleri üzerinde kalana kadar soyundu. Halinden çok da memnuniyetsiz bir şekilde dışarısı için uygun olanları giydi. Hazır olduğunda ona fazlasıyla yakışan altın oymalı demir yeleğini üstüne geçirmişti.

Hocası olduğum için, bu sefer izne ihtiyacımız yoktu. Atına bindi ve sürmeye koyuldu. Ben de peşinden gidiyordum. İşte şimdi, onu öldürmek veya kaçırmak için harika bir zamanlama olabilirdi.

"Yarışa var mısın?"

Düşüncelerimi bölen hırslı ses, duraksamama da sebep olmuştu. Ona döndüğümde suratında bir sırıtma vardı. "Elbette, majesteleri."

Ona yenilmek zorundaydım. Çünkü o biraz şımarık bir prensti ve yenilmeye gelemeyeceğini biliyordum.

Atlar ağaçlar arasında hızla koşarken yerdeki ıslak çamurları kaldırmamız yetmiyormuş gibi tüm orman halkı bundan rahatsız olmuş gibiydi. Hafifçe çiselen yağmur sesine rahatsızlığını belirten kargalar ve şahinlerin sesi eklenmişti. Harry kazanmanın heyecanını yaşarken, gülüşüyle ormanı inletiyordu. Arada ismimi sayıklayıp benim nasıl ezik olduğumu bağırırken birden zevk aldığımı fark etmiştim. Ya da anlamıştım.

Sırıtıyor olmamdan. İçten bir şekilde.

Ama bir anda, Harry'nin gülüşünün kesilmesi yetmiyormuş gibi atının ortadan kaybolması atımın dizginlerini sonuna kadar kendime çekmeme sebep olmuştu. Saniyelerin devamında, atının bağrışlarını duydum. Harry sinirle inledi. Oldukça arkada kalmıştı. Hemen atımla yanlarına gittiğimde, atı bir türlü yerinde durması yetmiyormuş gibi, benimki de huysuzlaşmıştı.

"William. Bir şeyler oluyor."

"Atlar-"

"Hayır! Hayır! Tut beni!"

Hemen aşağıya inip onu da almak için kollarımı ona uzattığımda tereddüt etmeden kollarıma atlamıştı. Ağırlığı yüzünden geriye yalpaladığımdan onunla beraber ağaca çarpmıştım. Yavaşça yere oturttum onu. Soğuk terler akıttığını fark ettiğimde aklıma yeni geliyor olmasıyla sırıtarak atları ağaca bağlamak için birkaç adım uzaklaşmıştım ki, Harry tekrar yüksek sesle inledi. "William! Bir şeyler yap!"

my old man is a thief » a/b/oWhere stories live. Discover now