BÖLÜM 1

1.6K 70 5
                                    

Kyungsoo 

 Her gün aynı şeyler. Neden hayatım bu kadar monoton? Okul, ev arasında mekik dokumaktan yoruldum. Evet hayatımda farklılık olmaması, hiçbirşey yapmamak yormuştu beni. Neyse ki arada bir okul arkadaşım olan Kai ve Sehunla cafede takılıyorduk. Sehun yakışıklı, ergen tavırları baskın olan ama normal bir kore genciydi, yani Kai ye göre Kai de keşke sadece ortalıkta ergen davranışlar göstererek dolanan bir genç olsaydı. Kai yi üniversiteye başladığım yıl tanımıştım aynı sınıftaydık. Sehun la çocukluk arkadaşı olduğum için zaten hep birlikteydik ama kendi yalnızlığı içinde boğulmuş olan Kai dikkatimizi çekmiş onunla arkadaş olmuştuk. Kai tam bir koleksyoncuydu ve bu koleksyon öyle pul yada oyuncak gibi normal şeyler değildi. Tabi oyuncaklarda vardı ama içlerinde ruh olmaları onları normal yapmaz değil mi?

Her neyse bu konuyu geçiyorum. Kısaca hayatım bu şekilde monoton devam ediyordu işte. Nerden bilirdim bir gün bu hayatımı özleyeceğimi…

Yazar

 Bugün yarıyıl tatili bitmişti. Sabah olmuş kyungsoo yine her sabah olduğu gibi yatakta yorgan kucağında ileri geri dönüyor, bir yandan da çalar saatini boğmaya çalışıyordu. 5 dk a sonra uyanmayı başarmıştı. Göz kapakları ona inat kapanıyordu ama kyungsoo yüzünü yıkayıp hazırlanmıştı, saatine baktı rekor kırmıştı ilk defa 20 dk a içinde giyinmişti. Bundan önce yarım saat dolabın önünde ne giysem diye beklediği olur ve en sevdiği kombin olan siyah kazak ya da tshört siyah pantolon giyerdi.Bugün bir değişiklik yapıp kırmızı kareli gömleğini aksesuar olarak beline dolamıştı. Sonunda paltosunu giyip çıktı evden. 

Okula gelmiş hemen Sehunu bulmuştu. 

‘merhaba çinguyaa yine başladı he okul ve sıkıcılık’ sehun kolunu Kyungsoo’ nun boynuna doladı. 

‘Kyungii seni özledim tatilde parttime işim yüzünden buluşamadık ama artık birlikteyiz hissediyorum bu dönem daha güzel geçecek’ Kyungsoo ona büyük gözleriyle hıhı anlıyorum diyerek baktı.

Sınıfa geldiklerinde Kai onların yanına geldi. 

‘Günaydın çocuklar nasılsınız? Ben çok mutluyum. İnanmıyacaksınız ama çok acayip bir şey buldum koleksyonumun en değerli parçası o artık’ Kyungsoo heyecenlı genci durdurup 

‘sakin ol Kai nasıl olurda böyle şeylere heyecanlanırsın, sanki dışkında boncuk buldun yani’

‘ Kyungsoo çok acımasızsın niye kızıyorsun onun tek eğlencesi bu’ diyerek Kaiye destek çıktı Sehun. Kainin yüzünü avuçları arsına aldı. 

‘Aigooo nasılda kırılırmış hemen, bozulma, sen bana anlat ben dinlerim.’ Kaiyi kolundan çekiştirerek sıralarına geçti sehun. Kyungsoo onlara cıkcıklayıp yanlarına oturdu.

Dersler bitmişti. Kai eşyalarını topladı ve kyungsoonun koluna asıldı ‘Hadi gençler bugün bana gidiyoruz size yeni bebeğimi göstereyim.’ Kyungsoo ona sinirli bir şekilde döndü 

‘Kai bebek ne bebeği şapşal araba mı aldın sevgili mi yaptın. Sen iyice delirdin. Korkuyorum’ Sehun Kyungsonun ağzını kapattı. 

‘tamam geliriz bakarız nasıl bişeymiş. Ben de çok merak ettim şimdi. Gideriz değil mi Kyungii?’ Aigolu bir şekilde söyledi. Kyungsoo arkadaşını kıramadı 

‘Tamam geliyoruz Kai ama lütfen o odaya sokma beni gerçekten çok korkuyorum özellikle gözleri pörtlemiş şaçları fırça gibi olan elbisesi kanlı bebeği görmek istemiyorum’ Kai ellerini çırptı ve sevinç çığlığı attı 

‘Hadi gidelim Bu arada kyungii bize yemek yaparsın değil mi annem evde yok ve ben beceriksizim biliyorsun’ gözleri yavru köpek gibi bakarak söyledi Kai. Kyungsoo onun kafasına hafifçe vurdu. 

‘ yürüyün hadi size spagetti yaparım’ 

Sehun bir taraftan Kai bir taraftan onun koluna girip havaya kaldırdılar ve gittiler.

Kyungsoo

Hayır yani tamam arkadaşım ama ne diye evine gitmeyi kabul ettim ki. Hep o Sehun baş belası yüzünden. Korkuyorum işte abi adam normal değil ki neden korkunç şeyler biriktirir ki insan. Neymiş efendim farklı dünyalardan gelen ya da bu dünyada farklı hikayesi olan ruhlar ve hikayeleri çok cazipmiş. Nesi cazip Kai söyle nesi, bize ne ayrıca of neyse ne yaa. Bu düşüncelerle eve kadar gelmiştim ve kaçışım yoktu artık, ayrıca yemek yapmak için söz vermiştim.

  İçeri girdik önce salonda oturduk. 5 dakika sonra ben mutfağa geçtim yemek yapmak için. Sehun ve kaide peşimden tabi. 

‘Kyungii bebeğimi gösterebilir miyim artık.’ Kyungsoo elinde kaşıkla Kaiye döndü. 

‘Bunun için çağırdın bizi zaten, gösterde bitsin bu işkence artık’ 

Kaiyaa hadi odaya bende seninle geleyim kyungii korkuyo ama ben görmek istiyorum’ 

İkisi birlikte odaya gitmişlerdi bense mutfakta yalnız kalmaktan korkmuştum. Su kaynıyordu nasıl olsa, korksamda onları takip etmek istedim ve benim deyişimle gost odasına girdim kapı açıktı ama ne Sehun ne de Kai odada değildi. Daha çok korktum yoksa sonunda bir ruh çıkıp onları yok mu etmişti? Yok canım saçmalama kyunsoo ama neredeler. Gerçi Kainin evi büyük belki başka odadadırlar diyerek telkin ettim kendimi. Odada içinde ruh olan oyuncaklar, ölülere ait bazı eşyalar o kanlı bebek ve ve daha önce hiç görmediğim bir şey. Bebek bu muydu yani, bir kül vazosu ilerledim ve elime aldım. Nasıl yaptı benim gibi korkak bunu, hem bir korku hem de heyecanla elimde tutum vazoyu kül vardı içi doluydu. Peki bu kül kimin külüydü. Bu düşüncemi bir ses böldü daha doğrusu çığlık

‘HAYIIIIRRR!’...

AŞKIN KÜLLERİWhere stories live. Discover now