A | 19 ※ Abbreviations

6K 588 509
                                    

"Kısaltmalar"

"Bu kitapta, Berdea adlı bir yakuttan bahsediliyor." dedi Taehyung. Baş kısmında oturduğu dikdörtgen masanın üstünde sayfaları eskimiş, el yazısı ile yazılmış kalın bir kitap duruyordu. "Rivayete göre yakutu yerinden çıkaran kişi, ağaçların ve bitkilerin ruhlarıyla iletişime geçebilme yetisine sahip olurmuş."

"Hem kitap kurdu hem de teknoloji bağımlısı olman beni korkutuyor." dedi yan tarafta oturan Minha. "Eee, peki bu bizim ne işimize yarayacak?"

"Dalga mı geçiyorsun? Eğer ağaçların ruhu ile iletişime geçebilirsek, bir şekilde onlarla dostluk kurarsak, savaşta bize çok büyük yardımları dokunabilir. Ayrıca köklerinin uzandığı yerlerden bize haber getirebilirler. Bu muazzam bir şey."

"Dahiyane!" dedi Hoseok. Yanındaki Jimin'in ensesine bir tane geçirdi. "Ben senin yerinde olsam Jacob'a kadar uzanan sülaleme söverdim. Taehyung ile aynı soydansınız ama görünen o ki ataların sıra sizin aileye gelince zeka konusunda biraz cimri davranmış."

"S•ktir git Hoseok!" Jimin elinin tersiyle onun eline vurdu ve Taehyung'a baktı. "Bu sadece öylesine bir efsane olabilir. Üzerinde çok takılma bence."

"Bu kitap oldukça eski kaynaklara dayanıyor, bu yüzden yalan olduğunu düşünmüyorum. En azından gidip araştırmaya değer." dedi Taehyung.

"Neredeymiş peki bu yakut?" diye sordu Minha.

"Kuzey Batı'da, Rheim topraklarında. Buradan arabayla 6 gün uzaklıkta."

"Gideceksin yani?" dedi Hoseok kaşlarını kaldırarak.

"Tek başıma gideceğimi de nereden çıkardınız? Siz ikiniz ve Jungkook da gelecek."

"NE?! Saçmalama!" dedi Jimin yerinden fırlayarak. "Kuzey Batı İblis'lere en yakın bölge. Madem şeytan maması olmak ya da boynuzlanmak istiyorsun, tek başına gidebilirsin."

"Hayatımda ilk defa Jimin ile aynı fikirdeyim." dedi Hoseok başını sallayarak.

"Ulan, siz mi kurtaracaksınız Rhinya'yı? Koskoca ilkdoğanlara bak, korkudan bir adım atacak halleri bile kalmamış. Yazıklar olsun." dedi Taehyung acınası gözlerle onlara bakarak.

"Tch tch... Hayal kırıklığına uğradım." dedi Minha da aynı şekilde.

"Ne korkması ya?! O lanet ormanlara geri dönmek istemiyorum sadece." diye homurdandı Hoseok.

"Tabii, kesin öyledir. Korkudan ödüm patlıyor demiyor da..."

"Ben gelirim!"

Hepsi dönüp sesin geldiği yöne doğru baktığında; üzerine şirin, yeşil bir yaz elbisesi giymiş ve saçlarını salık bırakmış olan Raena, gülümseyişi yüzünden kısılan gözleriyle onlara bakıyordu.

"Ben o yakutu daha önce duymuştum. Büyükannem bana ağaçların ruhu ile ilgili hikayeler anlatırdı." Raena ilerleyip masadan bir sandalye çekti ve oturdu.

Hoseok çaprazında duran kıza irileşmiş gözlerle bakarken, Taehyung sırıttı.

"Utanın lan, utanın. Minnacık kız bile gelmeyi kabul ediyor, siz iki kas yığını korkudan kendi götünüze bile bakamıyorsunuz."

"Ben minnacık değilim." dedi Raena somurtarak. "Siz fazla uzunsunuz."

"HAYATTA OLMAZ!" dedi Hoseok oturduğu yerden ayağa fırlayarak.

Taehyung anlamsız bakışlarını ona gönderdi. "Ne, hayatta olmaz?"

"Raena oraya gidemez!"

• Are You Human Too? Π Min Yoongi •Where stories live. Discover now