9

2.5K 287 304
                                    

İsimsiz: Dün seni Louis Tomlinson ile gördüm.

Ama yanından hemen ayrılmıştı.

Ne konuştunuz?

Styles: Sana ne :D?

İsimsiz: Ne demek bana ne?

Söyle.

Styles: Hiç.

Aslında konuşacaktık ama yanımdan gitmek zorunda kaldı.

O yüzden konuşamadık.

İsimsiz: Neden gitti ki?

Styles: Zayn'e bir şey olmuş. O yüzden gitmek zorunda kaldı.

İsimsiz: Hm. Tamam.

Eee Louis nasıl çocuk?

Styles: Nasıl yani?

İsimsiz: Tipini falan diyorum.

Styles: Yani evet yakışıklı çocuk ama biraz garip biri.

İsimsiz: hMMMMM

Tamam.

Styles: Niye sordun?

İsimsiz: Merak ettim. Dün Tomlinson'a gülümsediğini gördüm de o yüzden.

Styles: Sen dün partide miydin?

İsimsiz: Evet.

Styles: Vay piç.

Seni nasıl göremem ben.

İsimsiz: Belki de görmüşsündür ;DD

Styles: ne

Hadi be.

Kaçırmışım desene.

İsimsiz: Geçti artık.

Belki bir dahaki sefere.

Styles: Hadi bakalım.

Louis gülümsemeyerek telefonunu kapatırken bakışlarını sedyedeki arkadaşına çevirdi. Telefonunu cebine sokarken konuştu. "Konuştuk Harry ile."

Zayn bana ne dercesine baktı. "İyi."

Louis kaşlarını çattı. "Bu ne tavırlar böyle, Zayn? Sikerim belanı ha." dedi. Zayn sessizce gülerek başını yan tarafa çevirirken Louis'ye bakmamaya çalışıyordu. "Liam burada mı?"

Louis, Zayn'in görmeyeceğini bilse de başını iki yana salladı. "Sen ayılınca gitti." sustu ve devam etti. Sorgulayıcı bir ses ile "Neden  sordun?" dedi.

Zayn burnunu çekti. "Bilmem. Gece beni getiren o idi sonuçta."

Louis yerinden kalktı ve Zayn'in yanına oturdu. "Zayn ne oluyor?" dedi. Ela irislerin etrafını saran kırmızılıkları görünce paniklemişti. "Zayn? Ne oluyor?"

Zayn burnunu çekti ve suratını buruşturdu. Bu ağlamak istemediği anlamına geliyordu. Kendini kasıyordu. "Yok bir şey." dedi çatallaşan sesi ile.

Louis buna tabii ki inanmamıştı. "Zayn bana güvenmiyor musun?" dedi kızgın ve darılmış bir ses ile. "Anlat bana, kardeşim. Ne oldu?"

Zayn serumlu olmayan kolunu gözlerine bastırdı. Ağlamak istiyordu ama bir yandan istemiyordu da. Çünkü ağlamak insanda bağımlılık yapardı ve Zayn bunu istemiyordu. Tıpkı sigara ve alkolde oluşan bağımlılığı gibi olmasını istemiyordu.

"Çok garip hissetmeye başladım, Louis. Bir insana hissetmemem gereken duyguları hissetmeye başladım."

Louis ne tepki vermesi gerektiğini bilememişti. "Ne?"

Zayn bakışlarını şaşkın mavi gözlere dikerken burukça gülümsedi. "Daha yeni yeni nefes aldığımı hissetmeye başladım. Sanki önceden nefes almıyormuşum da o gelince nefes almaya başlamışım gibi."

Louis'nin boğazı düğümlenmişti. "O-" diye başladı. Boğazını temizledi. "O kişiyi ben tanıyor muyum?"

"Evet." dedi Zayn. "Hatta muhtemelen tahmin ettiğin kişi şu an." dedi hafifçe gülerek.

Louis en yakın dostunun hâline hem şaşırmış hem de sevinmişti. Tam bir bok parçası olarak düşündüğü Zayn diğer bir yakın arkadaşı olan Liam'a bazı duygular hissettiğini söylemişti.

"Demek bu yüzden gece her yeri dağıttın?"

Zayn gülerek gözlerini kaçırdı. "Belki."

Louis gözlerini devirdi. "Zayn, Liam sana bakmayacak bir çocuk değil. Ne diye kendini üzüyorsun, salak." dedi kızarak. Zayn resmen krize girmişti ve gece hep kusmuştu. Sonra ise dayanamayıp midesini yıkamışlardı.

"Elimde olan bir şey değil." diye cevap verdi Zayn. "Hem senin beni anlaman gerek. Harry ile anonim olarak konuşuyorsun."

Louis omuz silkti. "Ben senin gibi hissetmiyorum Harry'ye karşı." dedi. Zayn, Louis'nin bacağına sertçe vurdu. "Kes sesini."

Louis acıyla inleyip bacağını tuttu. "Ne vuruyorsun lan bacağıma?!"

Zayn yüzünü buruşturdu. "İsa için lütfen bağırma. Sesin zaten sikim gibi. Bir de bağırınca iyice kötü çıkıyor."

Louis gözlerini kıstı ve Zayn'in bacağına fazla sert olmayan bir şaplak attı. "Sesime laf etme." dedi. Zayn sırıtarak Louis'ye bakarken Louis ise Zayn'e kötü kötü bakmaya çalıştı.

Ama Zayn domuz taklidi yapınca ikisi de aynı anda kahkaha atmaya başladı.

Ziam'sız yapar mıyım eheheh

Valentine // Larry StylinsonWhere stories live. Discover now