♧ BÖLÜM ●15● ♧

132K 9.3K 6.3K
                                    

Hellö 💦

Bulunduğum karanlık odada öylece etrafıma bakınıyordum. Tek ışık kaynağı elimdeki küçük cihazdan başka bir şey değildi. Arkasındaki 08 amblemi yine bir şeyler çevrileceğinin haberiydi ama ne olduğunu kontrol edemiyordum.

Mağaraya atılmış tutsak bir adamdım. Ne zaman çığlık atsam yankıları cevap niteliği taşıyordu.

Cihazı elimden bırakmayıp odanın kapısına doğru ilerledim. Buranın karanlık ortamı beni korkutuyordu. Evime gitmek ve yorganımın altında güvende hissetmek istiyordum. Ama bu imkansızdı. Annem okula gittim sanıyordu ve benim de burada olmamam gerekiyordu.

Bu gece benim için akıl almaz derecede aksiyonluydu ve ben bundan sağ çıkabilmiştim.

Tanımadığım bir adam tarafından üstelik...

Ne denli mantıklıydı bir bilgim yoktu. Hatta mantıklı olmadığı bir kesindi ama kimsenin umurunda değildi. Bu oyunu oynuyorsam para kazanıyordum ama bunu harcayacak kadar cesaretim bile yoktu.

Oyunu oynamayı kesmem gerekiyordu ama bana tek zararı geceyi dışarıda geçirmemdi.

Yalnız hissettirmeyen bir oyun ellerimin arasındaydı ve adeta başrol ben olarak oynuyordum. Sorun şuydu ki arka planda olan bir 08 mevcuttu. Kimdi bu insan? Bir insan neden bana yardım etmek isterdi ki?

Acımış mıydı?

Muhtemelen. Ama anlamadığım bu değildi. Benim anlamadığım onca insanın arasından neden bendim.

Bu işin altından bir şey çıkacağı belliydi. Ama ne zamandı, işte orası muamma...

-*-

Emniyet kemerimin beni sarmalamasını bir düğme sayesinde son buldururken yanımdaki adama yavaşça baktım. Yan profili kusursuz bir yunan tanrısını andırıyordu. Yakışıklı olması ile birlikte bana dönüp içimi rahatlatmak istercesine sunduğu gülümsemesi ile ben de hızlıca sahte bir gülümseme bahşettim.

"Her şey için teşekkür ederim."

Mahcup bir yüz ifadesi aldı ve başını aşağı indirip yukarı kaldırdı.

"Teşekküre gerek yok. Kim olsa aynısını yapardı."

Yapmayacağını ikimiz de biliyorduk. Ama konuşmayı uzun tutmamak için sadece başımı sallamakla yetinmiştim. Oysa camdan dışarı baktı.

"Bu okulda mı okuyorsun?"

Okulun girişine baktım. Üçüz şekerleri görmem uzun sürmemişti.

"Evet." dedim pek de iyi olmayan bir ses tonuyla.

"Zengin bir çocuk olarak akşamları dışarıda fazla dolanıyorsun." dedi ve gülümsedi. Ben de onun gülümsemesine karşılık verirken tekrar konuştum.

"Gerçekten teşekkür ederim. Dün gece sen olmasan hayatta kalacağım bile muammaydı."

"Ben sadece inatçı bir kızın inadını kırmakla uğraşıyordum."

Gülüp önüme döndüğümde dün gece ona söylediklerim için özür dilemek istiyordum ama bir yandan da istemiyordum. Bu kadar da kendisini düşünmeye başlamış bir kız olamazdım değil mi?

"Fazla istikrarlı bir adamsın. Bu arabanın nasıl sahibi olduğun anlaşıldı." dedim ve gülümseyip çantamı omuzuma aldım. Oysa mütevazi bir gülümseme ile bana karşılık vermekle yetinmişti.

"Aslında benim değil. Çaldım."

Kaşlarımı havaya kaldırdım ve güldüm.

"Esprisi anlayışın beni benden aldı gerçekten. Neyse, seninle tanıştığıma gerçekten memnun oldum."

V.I.P 08 KİTAP OLUYORWhere stories live. Discover now