♧ BÖLÜM ●26● ♧

288K 6.6K 4.1K
                                    

Hellö


G

erginliğin iz bıraktığı satırların arasındaki görülmeyi bekleyen bir çığlık vardı sanki. Ruha işleyen ilim ilim sıcaklık, nefes ihtiyacı. Ama kimse bunu görmek için ne hamle yapıyordu ne de gördüklerinde beklendiği gibi bir önem veriyorlardı.

İnsanlar körlerdi. Onların gördüklerini yeniden onlara sunduğumuzda ise alacağımız tepkinin bir öncekiyle aynı olduğunu bilselerdi yine aynı şekilde devam ederler miydi orası merak konusu. Şimdi ise bulunduğum durum içerisinde onların beni düşünmesini beklerken büyük bir oyunun içerisinde bulunduklarını bilmediklerini haykırsam duyacaklar mıydı?

Şöyle bir insan topluluğuna baktım. Duymayacaklardı. Duyamayacaklardı. Duymak istemediklerindendi bu. Çabalamayacaklardı bile.

Oradan düşmem onlar için önemli değildi. Onlar için önemli olan, orada sallanırken üzerlerinde bırakacağım heyecandı. 08 bunu biliyordu. Başından beri biliyordu.

"Hadi artık. Bin şuna."

İnsanların bağırışlarının ardından telefonum yeniden elimde titredi ve ekranda kocaman yazılar gözüme takıldı.

SALINCAĞA BİNMEK İÇİN KALAN SÜRE

29

28

27

26

...

Derin bir nefes aldım ve acele ile tekrar etrafıma bakındım. Tek bir kişinin itiraz etmesini ve beni bu bataktan çıkarması için atılmasını bekledim ama gördüğüm tek şey heyecanla çığlık atan insanlardı.

Saniyelerim tükenirken bana aşılanmış olan düşüncenin arkasına tutundum ve ilerledim. Gözlerim salıncağa takılırken öne doğru adım attım ve salıncağın bulunduğu çatıya tırmanmak için telefonu kenara koydum. Oradan düşmeyeceğine emin olduğumda ise ellerimi çatının zeminine koyup tırmanmak için küçük bir hamlede bulundum.

En ufak bir hareketimde aşağıya düşebilirdim. Düşsem o önlem aldıkları şey beni kurtarır mıydı? Umarım. Tanrım! 08 en azından beni soymadan ölmemi istemezdi. Öyle umuyordum. Ummak daha kolay geliyordu.

İnsanların bağırışları içerisinde yavaşça doğrulup çatıya ayağımı attım ve küçükken tırmandığım ağaçlar sayesinde kolayca çatının eğimli yerinde doğruldum. Ama doğrulmamla dengemin şaşması ve bir an sarsılmam uzun sürmedi. Sanki o zemin ayaklarımın altında kayıyordu ve her etken benim aşağıya düşmem için oynuyor gibiydi.

Benim dengemi kaybetmem üzerine birçok insan birden sessizliğe gömüldü. Düşeceğimi anlamış olmalılar ki korkuyla bütün gürültüyü sonlandırmışlardı. Ama toparlamıştım. Ayaklarımı dengede tutarcasına açarken eğildim ve yerdeki telefonu aldım. Herkesin bu sefer susması ve beni dikkatle izlemesi üzerine daha sakin olabilmiştim. Bağırışları beni telaşlandırıyor ve korkutuyordu.

Tıpkı küçükken annenle yaptığın gibi. Zor değil. İlk defa çatıda yürümüyorsun kızım. Yaparsın sen bu işi.

Yavaşça ilerledim ve alevlerle yanan salıncağa ulaştım. Özel yapım olmalıydı. Zira neredeyse yarım saattir buradaydım ve salıncağın hâlâ diğer yerlerinde yangın söz konusu değildi. Ama diğer insanlar bunu bilmiyorlardı. Onlar için tek bırakılmış ayrıntı yanan bir salıncak ve onda sallanacak olan bir kadın.

İyi planlanmıştı. Dikkat çekmek ve izleyici toplamak için yeterli bir sayı...

Ekrana baktığımda izleyici sayısı gözüme takıldı.

V.I.P 08 KİTAP OLUYORWhere stories live. Discover now