[02]

19K 1.4K 1.4K
                                    

Lil numb by lil happy lil sad

---

"Prensim, uyanın. Kral sizi yanına çağırıyor."

Morlar ile süslenmiş hizmetçiye başımı çevirip yarı kapalı gözlerim ile bakarken kafamla onu onayladım.

Ne güzel kimse rahatsız etmeden 1 gün geçirmiştim halbuki.

Kadın yanımdan ayrılıp kapıdan çıkarken bir kaç saniye kafamı yastığa koyarak ayılmayı bekledim.

Bıraksanız beni de sürekli uyusam keşke.

Gözlerimi bir kaç kez kırpıştırıp yavaş hareketlerle ayağa kalkarak kıyafetlerimin olduğu dolabın önünde durdum.

Babamın yanına pijama ile gitsem ne olur? Çıkarmaya çok üşeniyorum şu an.

Üzerimdeki siyah saten pijamadan uyuşukca kurtulup karmakarışık olan kıyafeti uzun bir uğraştan sonra üzerime geçirdim.

Ne olurdu yani azıcık daha karışık olmasaydı? Bunları giyinmesi işkence bildiğin.

Söylene söylene odadan dışarı adımlarken anında arkamda sıraya girmiş olan hizmetçilere gözümü devirdim.

Cidden kuyruk gibi her dakika peşimde gezmekten hiç sıkılmıyorlar mıydı?

Babamın her zaman olduğu yere, yani taht odası'na giderken ellerimi arkamda birleştirdim.

Gözlerim alışık olduğum duvarları yok sayarken yakın olan odanın kapısını görmemle aralanan kapıdan usulca içeri süzüldüm.

Arkamdaki ellerimi çözüp salonun ortasına gelirken saygı ile eğildim.

"Beni çağırmışsınız kralım."

Vücudumu dik bir konuma getirip karşımdaki görkemli tahtta oturan babama baktım.

"Oh, TaeHyung."

Babam elindeki kağıtları bırakıp ayağa kalkarken merdivenleri inip yanıma ulaştı.

"Biliyorum sürekli yanıma çağırıyorum seni ama bu sefer söyleyeceğim şey gerçekten önemli."

Kafamı babama karşı sallarken meraklı bir ifadeyle onu izledim.

"Doğum gününde saraya bir suikast düzenleneceği haberini aldım."

Duyduğum kelimeler ile istemsizce kaşlarım çatılırken sorgularcasına babama baktım.

"Kim tarafından?"

Babam direkt gözlerim içine bakarken dudaklarından çıkan kelimeler ile gözlerim büyüdü.

"Jeon krallığı. Oradaki ajanlar kesin bilgi olduğunu söylediler. "

En güçlü krallıklardan biri neden bana suikast düzenliyordu ki?

"Onlar için tehtit bile değilim neden böyle bir şey yapıyorlar?"

Dehşet içinde boğulan sesimle konuşurken babam omuz silkmiş arkasını dönmüştü.

"Elimize geçen bilgilerde sadece suikast düzenleneceği yazıyor. Ama merak etme onlar ne kadar güçlüyseler biz de o kadar güçlüyüz."

Babam tahtına geri dönüp otururken kıyafetini düzeltip önündeki kağıtlarla uğraşmaya devam etti.

"Sadece bundan kimseye bahsetme. Planları sonra toplu bir şekilde konuşacağız, çekilebilirsin."

Aklım karışmış bir biçimde tekrar eğilirken  arkamı dönerek odadan çıkış yaptım.

Neler olacak bilmiyorum ama ortalık acayip bir şekilde karışacak gibi.

-

"Yeni kralımız çok yaşa!"

Büyük salonu dolduran kalabalık seslere duygusuz gözlere bakarken üstümdeki altın işlemeli ağır kıyafetin arkasında birleştirdim ellerimi.

Taç takma töreni çoktan bitmiş ve biz babamın konuşmasını dinlemek için taht odasına gelmiştik fakat canım(!) kardeşlerim, YoonGi hariç, burada da tezahürat yapmaya başlamışlardı.

Kardeşlerim ellerini havaya kaldırmış şekilde diğer önemli adamlarla birlikte coşkuyla 'yeni kralımız çok yaşa' zırvalığını söylerken dışardan gelen buradaki gürültüyü bastıran gürültüyle gözlerimi kapıya doğru çevirdim.

İşte başlıyoruz.

Kapı son hızla açılırken üstlerinde kırmızı kıyafetleriyle askerler büyük salona giriş yapmış ortadaki toplumu göz açıp kapayıncaya kadar himayeleri altına almışlardı.

Refleksle askerlerin kolları arasında bağırıp çırpınan kardeşlerime doğru bir adım atarken babamın dirseğimden tutması ile dişlerimi sıkıştırıp olduğum yerde durdum.

Kapıdan içeri giren diğerlerinden farklı kıyafete sahip olan adam sırıtarak bana doğru gelirken dişlerimi var gücümle sıkıp elimi babamın elinden kurtarıp duyguzca önümdeki bedene baktım.

"Bu ne cürret?! Nasıl-"

Cümlem dudağımın üstüne konan parmakla kesilirken gözlerim şaşkınlıkla açılmıştı.

Planda bu adamın bana dokunması yer almıyordu! Lütfen planı oturup tekrar tartışabilir miyiz?!

"Nefesini boşuna harcama, güzelim."

Karşımdaki adam kibirli gülüşüyle parmağını dudaklarımdan çekerken arkasındaki iki adama kafasıyla beni işaret etmişti.

"Götürün."

Arkasındaki askerler hızla kollarıma girerken etrafta gözükmeyen bizim askerlerimizle kaşlarımı çattım.

İşte şimdi sıçtım.

---

Hola

Saat 06.06 ve ben ancak bitirdim bu bölümü :( ölmek istiyorum :( atın beni bir yerlere :(

:( :( :(

Bir şey diyeceğim açıkçası bu koredeki taç giyme törenlerini pek hatırlamıyorum yani dizilerden izlediklerimi hatırlamıyorum o yüzden aklımdan attım ortaya karışık bir şey oldu jxksmdmdmd

Niyse bu kadar

Love u

I'm vaveylâ

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

I'm vaveylâ

Ciao

Idyllic /TaeGguk/Where stories live. Discover now