[08]

12.1K 1K 409
                                    

Cry baby by demi lovato

---

"SeulGi sakin ol!"

Dudaklarını büzerek abisine yapışan kıza bakarken ben de istemsiz bir şekilde dudaklarımı büzdüm.

Bu kız insanda tepki verme isteği yaratıyor.

"Ama orabeoni* kokun değişmiş senin! Artık o çilekli kokun yok."

JiMin'i görene kadar oldukça çirkef olan kızın bir anda saygılı birine dönüşmesini dehşetli gözlerle izlerken bakışlarım "Neden acaba?" Diye mızmızlanan YoonGi'ye dönmüştü.

Bu hıyar, Omega'sını kardeşinden mi kıskanıyordu?

İstemsiz bir şekilde yüzümü bir gülümseme kaplarken hafif öksürerek hem gülümsememi bastırdım hem de etraftakilerin dikkatini üstüme çektim.

"İsterseniz siz iki kardeş özleminizi sonra devam ettirin; çünkü arkada yerleşmeyi bekleyen bir sürü var."

Benim söylenmemle SeulGi'nin gözleri arkaya dönerken bir bütün halinde orada duran sürü de takılı kalmıştı.

Eski kral Jeon ve eski kraliçe Jeon'un olduğu sürü bıkmış gözlerle SeulGi'yi izlerken SeulGi ondan beklenmeyen bir hareketle annesiyle babasının önünde eğilmişti.

"Özür dilerim, eomeonim*, abeonim*."

Hiç kimsenin tepki vermemesiyle SeulGi'yi kurtarmak için onun yanına ilerlerken elimle sarayın içini gösterdim.

"Efendim, siz isterseniz dinlenin SeulGi sonra sizin yanınıza gelecektir."

Kral Jeon dümdüz olan ifadesiyle baş sallarken hizmetçiler yanlara dizilip onlara geçmeleri için alan tanımıştı.

Bir süre sonra bütün sürünün saraya girdiğini görürken elimi SeulGi'nin omzuna koyup hâlâ doğrulmadığı için onu yukarı doğru çektim.

"Ben kendi kardeşimi alacağım. Sen kendi kardeşinle istediğin kadar vakit geçir."

SeulGi'nin gözlerinin parladığını görürken bir kaç adım atarak itiraz eden YoonGi'nin kolundan tutarak onu saraya doğru çekiştirdim.

Kardeş hasreti nasıl bir şeydir bilirdim. Kimsenin kardeşiyle geçireceği vakti çalmaya hakkı yoktu.

---

JEON JeongGuk.'

Beni hiç farketmeden YoonGi'yi kolundan çekerek götüren TaeHyung'a kaşlarımı kaldırarak bakarken SeulGi'yle JiMin'in olduğu yere yöneldim.

"SeulGi, JiMin."

Sesimi duyan kardeşlerim direkt önümde saygıyla eğilirken onlara baktım.

"orabeoni'ne sarılmak yok mu SeulGi?"

SeulGi'nin gözleri parlarken hızla bana doğru atılıp kollarımın arasına girmişti.

"orabeoni~, sen yokken ülke tam bir kaos halindeydi. Bir grup buraya gelip senin için savaşıp ölmeyi bile istedi ama babam gerçekleri bildiği için hiç birini göndermedi."

Oldukça uzun olan konuşmayla kafamı eğip SeulGi'ye bakarken elimi kaldırıp onun saçlarını okşadım.

"Sen bunları düşünme, bun-"

Hemen ardımızdan gelen sesle yutkunurken yıllardır kalbimin sahibi olan kişiye yutkunarak döndüm.

"Ne gerçekleri?"

Idyllic /TaeGguk/Where stories live. Discover now