Bölüm 12

2.6K 173 30
                                    

Jimin uykulu gözlerle bana bakıyordu. Bu görüntü çok güzeldi. En sevdiğim film, müzik, tablo gibiydi. Sürekli onu izlemek, sesini duymak istiyordum...

"Günaydın Jungkook" dedi uykulu sesiyle. Gülümsedim. O da benim güldüğümü görünce önce şaşırdı sonra o da aynı şekilde güldü.

"Günaydın" diye yanıtladım sorusunu.
Ve ardından.

"Bugün ne yapmak istersin Jimin?" Diye sordum.
Önce biraz düşündü sonra sorumu yanıtladı.

"Bugün sadece seninle konuşmak istiyorum Jungkook" dedi. Şaşırdım ne hakkında konuşmak istiyordu?

"Tamam konuşalım Jimin ama ne konuşacağız?" Sordum merakla.

"Senin hislerin ve bizim hakkımızda"  dedi kendinden emin bir tavırla.

"Peki öyle olsun bakalım." Dedim.

"Tamam o zaman önce kahvaltı yapalım. Sonra kahve yapıp konuşalım. Olur mu?" Soru soruyordu ama daha çok nasıl olsa yapacağım ama ayıp olmasın diye sana soruyorum der gibiydi.

"Tamam olur" dedim.

Beraber kahvaltı yaptık. Sonra kahvelerimizi yapıp salona indik.
Geniş koltuklardan birine oturduk.

Öylece birbirimize bakıyorduk. Tek kelime etmemiştik.

"Ee Jimin, ne konuşacağız?" Dedim merakla.

"Aslında" dedi bir kaç saniye durdu ve sonra devam etti. "Senin hislerini merak ediyorum Jungkook. Bana olan hislerin ne yani bana karşı ne hissediyorsun. Ben senin için neyim. Neyi ifade ediyorum. Arkadaş olarak nu görüyorsun beni. Ama bir insan böyle şeyler yaşarken nasıl arkadaş olabilir ki- "

Tanrım bu çocuk çok tatlıydı. O an anlamıştım onunda bana karşı bir hisleri olduğunun.

"Jimin sakin ol önce biraz. Yavaş yavaş istediğin her soruyu sorabilirsin." Dedim o da  yaptığını yeni farketti ve utançla yanakları kızardı .

"Tamam o zaman. İlk sorumla başlıyorum. Senin bana karşı olan hislerin ne?"

Biraz düşündüm. Benim hislerim zaten belliydi aslında düşünmeye ile gerek yoktu ama ona nasıl söyleyeceğimi bilemiyordum.

"Jungkook bir şey söyleyecekmisin?" Diye tekrar sordu.

"Aslında- biraz bekledim ve sonra cevap verdim- ben bilmiyorum jimin sana bunu söyleyeceğimi bilmiyorum."
Biraz durdum ve gelen ani cesaretle söyledim.

"Ben sana aşığım Park Jimin"

Jimin gelen ani itirafla gözlerini sonuna kadar açtı. Yüzü zaten pembeleşmişti şimdi iyice kızarmıştı. Bir şey söylemeye çalışır gibi dudaklarını araladı ama sonra hemen kapattı.

"Bir şey söylemene gerek yok Jimin. Ve artık diğer sorularını cevaplamama gerek kalmadı sanırım" Aşığım dedikten sonra arkadaşım olarak görmeyeceğime göre sormasına gerek yoktu.

Başını evet anlamında salladı.

"Jungkook sana sarılabilirmiyim? " diye sordu. Hiç düşünmeden kollarımı açtım bu evet demek oluyordu. O da hemen geldi ve bana sarıldı. Bir süre öyle durduk sonra jimin tekrar soru sordu

"Jungkook bir şey daha isteyebiliryim?" Dedi kafamı evet anlamında salladım.

"Saçlarımı okşayabilirmisin?" Diye sordu. Bende saçlarını okşamaya başladım

"Biliyormusun Jungkook. Küçükken annem hep uyumadan önce veya korktuğumda saçlarımı okşardı. Bu beni güvende hissettirirdi. Ondan sonra hiç kimse bana o duyguyu yaşatmadı. En yakın arkadaşım bile saçlarımı okşasa ben güvende hissetmezdim korkum geçmezdi. Ama şimdi sen okşarken kendimi çok güvende hissediyorum jungkook. Benim yanımda olduğun için beni sevdiğin için teşekkür ederim Jungkook" dedi ve birden dudağını öptü. Ve ben daha hiç bir şey anlamadan dudağını dudağımın üstünden çekti ve başını göğsüme koyarak gözlerini kapattı.
Ve hiç bir şey söylememe fırsat vermeden huzurlu bir uykuya daldı.

Hala yaşadıklarımın şokunu atlatamamıştım. Şimdilik jimin benden kaçmıştı ama uyanınca her şeyi sormayı planlıyordum. Şimdilik bunları bir kenara bıraktım. Ve Jimin bu şekilde uyumaya devam ederse ikimiz içinde iyi olmayacağı için onu yatağa taşıdım ve usulca yatağa bıraktım. Huzursuz olmuş gibi kaşlarını çattı. Sorna bende yanına yatırım ve ona sarıldım. O da hemen sarıldı ve çattığı kaşlarını düzeltti . Bende gördüğüm görüntü ile gülümsedim ve o uyanana kadar saçlarını okşadım.

MY BOSS ~ JİKOOKDonde viven las historias. Descúbrelo ahora