Bölüm 13

2.4K 161 28
                                    

Jimin bu sefer biraz erken uyanmıştı. Neden bilmiyordum ama buraya her gelişimizde gün içerisinde uyuyorduk.  
Her neyse.

10 dk geçmişti ve Jimin uyanmıştı. Ne yapacağımızı bilmiyorduk. Öylece birbirimize bakıyorduk. Bir süre sonra yerinden doğruldu.

"Jungkook, yürüyüş yapmak istermisin?" Diye sordu.

"Olur sen hazırlan ben bekliyorum." Dedim.

Hemen koşarak odasına gitti, 5 dk sonra hazır bir şekilde aşağı indi.

Montumuzu ve ayakkabılarımızı giyip evden çıktık.

"Nereye gideceğiz?" Diye sordum.

"Bilmem, sahile inelimmi?" Dedi.

"Olur, hadi gidelim" dedim. Ve sahile doğru yola yürümeye başladık.

Sonunda sahile geldik. Biraz sahilim etrafında yürüdükten sonra Jimin in elinden tuttum ve onu kumlara, denize doğru çekiştirdim. Ve kumların üzerine oturdum. Onu da yanıma çektim ve oturtturdum. Ve ona sarıldım. Ne olduğunu anlamamıştı, şaşkın duruyordu. Aynı zamanda da çok sevimli, şirin duruyordu. Bu haline kıkırdadım. Başımı ona yasladım. Huzurla gözlerini kapattım. Ve aklıma gelen soruyu sordum.

"Jimin, dün neden beni öpüp bir şey söylememe fırsat vermeden geri çekilip uyudun?"

Önce biraz düşündü ve sonra cevap verdi.

"Utandım ve bana kızacağını düşündüm" dedi masumca. Çok masumdu. Bu hali çok hoşuma gitmişti. Yanakları kızarmış ve tatlı bir hale bürünmüştü.

"Utanmana gerek yok. Ve yaptığın için sana kızmayacaktım, kızmamda. Aksine mutlu oldum. İstediğin zaman yapabilirsin. Hatta bak şimdi ben seni öpeceğim." Dedim 

Onu öptüm. Ama  dudaklarımı geri çekmedim o da bana karşılık verdi. Kaç dakika öpüştük bilmiyorum fakat hayatımın en güzel dakikalarıydı.
Nefesimiz kesilince geri çekildik. Alınlarımızı birbirimize yasladık. Ve öylece durduk. Ellerimizi birleştirdim ve yere uzandım o da benim gibi yattı ve bana sıkıca sarılıp başını göğsüme koydu.

"Jungkook -  dedi biraz durdu ve devam etti - Jungkook seni seviyorum" dedi şaşırsam da çok mutlu olmuştum. Elimde olmadan gülümsedim ve saçlarını öptüm.

"Bende seni seviyorum Jimin her şeyden çok seviyorum"
O da gülümsedi ve bana biraz daha sokuldu.

Yarım saat daha uzandık ve Jimine biraz daha yürüyüp eve gidelim dedim o da kabul etti. Ve ayağa kalkıp yürümeye başladık. Jimin yol boyunca elimi hiç bırakmamış ve bana sürekli sarılmıştı.

"Jungkook, o zaman ben seni seviyorum,sende beni seviyorsun. Ee, biz şey olalımmı?" Ne istediğini anlamıştım. Utanmasını fırsat bilerek oyunu devam ettirdim.

"Ne olalımmı Jimin?" Dedim.

"Anladın işte Jungkook şey işte."

"Anlamıyorum  Jimin ne istiyorsun." Dedim gülme mi tutmaya çalışarak.

Bana baktı gülememek için kendimi zor tuttuğumu gördüğünde omzuna vurdu ve başını boynuma sakladı.

"Jungkook çok pisliksin. Tamam demiyorum bie şey" dedi kızgın olmaya çalışarak.

"Tamam, tamam. Hadi o zaman" dedim ve önüne geçtim.

"Park Jimin önce benim sevgilim sonra benim eşim olurmusun?" Dedim basit bir şekilde. Önce şaşırdı sonra mutluluktan gözleri dolmaya başladı. Ve hızla boynuma atladı.

"Tabikide olurum, biliyorsun zaten cevabımı, o zaman biz şimdi sevgiliyiz değil mi?" Dedi.

"Evet sevgilim biz sevgiliyiz." Dedim gülümseyerek.
Ve onu kucağıma alıp taşıma başladım

"Jungkook bıraksana beni sokaktayız insanlar bize bakıyor" dedi.

"Umurumda değil sevgilim. Sevgilimle istediğimi yapabilirim. İnsanların bakışlarını umursamıyorum." Dedim o da sonunda pes edip bacaklarını belime kollarını boynuma doladı. Başını boynuma gömüp öpücükler bırakmaya başladı.

"Jimin burada o şeyi yapmamı istemiyorsan rahat dur sevgilim" dedim.

O da birşey demedi ve başını tekrar boynuma koydu. Ve bu şekilde eve kadar yürümeye devam ettik.

MY BOSS ~ JİKOOKWhere stories live. Discover now