8. BÖLÜM

479 63 223
                                    

Birazcık geciktim, çok özür dilerim😭

Medyada aşkım var 🤞❤

Ve ve arada siyah bir yer var, orası Asu'nun düşünceleri. Kısacık olsa da🙈 Daha çok yer vereceğim buna emin olabilirsiniz❤ İyi okumalar

Bütün gün, sadece onunla aynı üniversitede olduğumuzun sevincindeydim. Kaan'ın "Kimdi o kız." sorusuna bakışlarım ve kalbimin hızlanması cevap verdi. Ceyda her ne kadar çok soru sorsa da umursamadım. O da şaşkındı; çıkışta yanına gitmeyi planlarken bir nefes kadar yakınımda olması beni de şaşırtmıştı. Acaba hangi bölümdeydi? Araştırıp bulmak fazla zamanımı almazdı ama akışına bırakmak daha iyi olabilirdi.

"Sakin olur musun? Çikolata görmüş çocuk gibi, etrafa gülümsüyorsun." diyen Kaan'a baktım. Hâlâ gülümsüyordum ve bu istemiz oluyordu.

"O kadar belli oluyor mu?" dedikten sonra kafasını salladı. Gülümseyerek ağzımı araladığımda;

"Harbiden, güzel kızdı! Seni tebrik ediyorum kardeşim." dedikten sonra güldü. Sadece kafamı salladım ve kafamı sıraya koyup hayaller kurdum.

O kadar güzel bir rüya görüyordum ki, dürtmeyle uyandım. Kafamı yerinden kaldırmadan cevap versem de dürtülmeye devam ediliyordum.

"Hayallerimle beni baş başa bırakır mısın?" dediğimde daha fazla sallandım. Aklıma deprem mi oluyor sorusu geldiğinde irkildim.

"Yerimden kalkar mısın artık?" dediğinde kafamı yerinden kaldırdım. Bu ses Kaan'ın değildi ve beni neden başka ses uyandırıyordu. Sesi tanıdığımda kalbim fazla hızlanmış ve sanki bu ses dışarıdan duyuluyor gibiydi. Gördüğüm manzara karşısında gülümseyerek;

"Kum Torbası!" diyerek gözlerine baktım. Her ne kadar bu sözlerime sinirlenecek olsa da umursamadım. İlk defa onu boks kıyafetleri olmadan görüyordum ve fazlasıyla iyi giyiniyordu. Baştan aşağıya süzdükten sonra tekrar göz temasına geçtim. Ağzını araladığında lafa atladım.

"Kum Torbası, sen beni mi takip ediyorsun?" diyerek gülümsedim. Yerimden doğrulup, sağ ayağımı sol bacağımın üstüne attıktan sonra dinlemeye başladım. Bu ikinci defa Kum Torbası dememdi ve baya sinirlenmiş olabilirdi.

Gözlerini iyice etrafa gezdirdikten sonra; "Bana Kum Torbası deme! Yerimden kalk ve seni takip ettiğim de yok. Ringde yediğin yumrukları tekrar mı istiyorsun!" demişti. Önce kasıldım sonrada cevap verdim.

"Eğer sonu istediğim gibi olacaksa, neden olmasın!" dediğimde gözlerini kaçırıp yanıma oturdu. Arkama yaslanıp, kolumu sıraya uzattım. Bir dakika, yanıma mı oturdu? Yaşadığım ufak çaplı bir şoktan sonra yüzünü incelemeye başladım. O sadece etrafa bakıyor ve saçlarıyla oynuyordu. Acaba ne düşünüyordu?

Şuan ona vurmam gerekiyor, ya da yerimden kalkması için bir şeyler... Kelimelerimi toparlayamıyor olma mı üzülsem yoksa boş boş yüzümü incelemesine mi? Yanlışlıkla da olsa dudaklarımız saniyelik birleşmişti; bu beni etkilemiş miydi yoksa sinirlerim fazlasıyla bozulduğundan bir şey diyemiyor muydum? Ağzından kaçırdığı an utanabilirdim de! Düşüncelerimden ayrılıp sadece yüzüne baktım ve o da bana baktı, zaten bakıyordu.

Yüzünü incelerken bana dönüp bakması fazlasıyla şaşırtmıştı. Asu neden yüzüme bakıyordu? Ağzımı aralayıp, sihirli kelimeyi söyledim.

"Kum Torbası, hayırdır?" dediğimde birazcık kaba olmuştu. Bana bakması beni etkilemiş olabilirdi. Aniden irkilip kafasını çevirdiğin de elimi çenesine götürdüm. Yavaşça bana döndürdüğüm de mavini en güzel tonundaki gözlerine takılı kaldım. Ağzımdan su akıyor olabilir mi? Yok canım daha neler diyerek iç sesimle konuştum.

KUM TORBASI Where stories live. Discover now